Ertesi gün işe giderken günlük haberleri almak için Tsunade arıyor. Neyse, Tsunade telefonu kapatır kapatmaz anlattığım ilgi çekici haberleri vermek için onu arar nasıl olsa, böylece konuşmaları daha bir renklenmiş olur.
“Söyle bakalım nasıldı onu sahnede görmek?” diye soruyor.
“Muhteşemdi! Gerçekten Tsunade, daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. Tek kelimeyle inanılmaz bir gösteriydi.”
“Amatör tiyatro grubundan daha iyiydi yani?”
“Eh, birazcık.” diyorum gülerek. “Enteresan bölümler vardı yalnız...”
“Enteresan mı?” diyor merakla.
“Evet.”
“Bak bu olmadı işte.”
“Yoo iyiydi. Beklediğimden daha fazlasını gördüm diyelim.”
“Nasıl yaa?” diyor hayretle.
“Sadece poposunu!” diyorum yoksa, Tsunade tüm dünyaya Sasuke'nin sahnede çıplak gösterildiğini ilan edebilir.
“Haa o mu? Ben de sandım ki ön tarafı kastediyorsun. Ben de görmek isterdim.”
“Tsunade!” diyorum gülerek.
“Ben oyunu kastettim canım... Aaaa!” diyor kıkırdayarak.
“Amaan, istersen kapatırım gözlerimi birazcık ama yaşlı bir kıza azıcık eğlenceyi çok görme sen de. Her neyse gala sonrası nasıl geçti?”
“İyiydi.”
“İnsanlar nasıldı?”
“Yeterince kibar. Herkes herkesi tanıyor zaten.”
“Sen biraz dışlanmış mı hissettin?”
“Nereden anladın?” diyorum gülerek. “Evet, dış kapının mandalı gibi hissettim kendimi.”
“Tahmin ediyorum ama zamanla değişir. Henüz seni tanımıyorlar ki kuzum.”
“Menajeriyle de tanıştım.”
“Nasıl birisi?”
“Bence pek sevmedi beni.”
“Öyle mi?”
"Biraz soğuktu bana karşı. Sanki Sasuke'nin oyunculuk kariyerine zarar vereceğimden endişe duyuyor gibiydi.”
“Sen mi zarar verecekmişsin?” diyor Tsunade kıkırdayarak. “Yani!”
“Ben böyle bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum canım. Sasuke uzunca bir süredir bu adamla çalışıyorsa, öyle kötü biri değildir. Belki de yeni tanıştığı insanlara karşı tedbirlidir. Zor bir iş onlarınki. Bekleyelim ve görelim, şeker!”
“Evet, belki de bana öyle geldi.” diyorum. Bu da ihtimal dâhilinde. Belki bu sabah uyandığında o kaba sözlerinden dolayı pişmanlık duymuştur, kim bilir.
Suigetsu'nun partiden önce yaptığı kaba yorumlardan bahsetmeyi düşünüyorum ama sonra vazgeçiyorum. Belki de Sasuke'yi korumak için ona yakınlaşan insanlarla ilgili temkinli davranmayı tercih ediyordur. Suigetsu'ya bir şans daha vermeye karar veriyorum.
***
O akşam mutfakta Sasuke'nin gösteriden çıkıp gelmesini beklerken fırından çıkmış pavlova üzerine böğürtlen yerleştiriyorum, telefonum çalıyor.
“Alo?”
“Sakura!” Hattın öbür ucundan neşeyle çıkıyor Sasuke'nin sesi. “Selam, neredesin?”
