Nasılsın? Umarım iyisindir.
Keyifli okumalar.
Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Sırtım asansörün aynasına yaslıydı ve arabada ki 'tribime' devam ediyordum. Ne yani iki öptü diye hemen yumuşayacak mıydım?!
Kolunu omzuma atıp bir anda kendine çekince sendeledim. "Ev eşyalı, çıkan kişiyi tanıyorum o yüzden sorun yok. Ama istersen yeni eşya alırız." Aynen bir staj paramla aldım şuan.
Omuz silktim sadece, daire onuncu kattaydı. ON! Her gün kalp krizi geçirme olasılığımı daha da arttırıyordu. Sonunda katta durunca kolunun altından çıktım ve sanki hangi daire olduğunu biliyormuşum gibi önden önden ilerledim. Sağ döndüğüm zaman, "Soldan." Demişti sadece ve güldüğü belliydi.
Ona dönüp ters ters ona baktım ve dediği yere döndüm. Anahtar ondaydı, kapıyı açınca ayakkabıları çıkarıp girdik. Kapının direkt karşısında ayakkabı dolabı vardı solunda ise tuvalet.
Onu arkamda bırakıp küçük evde dolanmaya başladım. Fransız mutfak ve salon takımı -bir tane L koltuk ve küçük bir ünite- griydi. Etraf gayet temizdi ama benim içim rahat etmeyeceği için tekrar temizlerdim. Yatak odası(?) gibi olan yeri salonla ayıran tek şey ortalarında dikilen duvardı. İki yanı açıktı.
Eve gereken her şey vardı, hiçbir şeye dokunulmamış gibiydi. Yatağın karşısında ve salona kadar uzanan boydan boya canlar vardı. Oraya ilerledim ve bir camı açtım. Ev havasızdı. Serin hava bir anda yüzüme vurunca gözlerini yumup derin bir neden aldım.
Yirmi bir yıllık hayatında sanırım bunun gibi, sanki üstümden çok büyük bir yük kalkmış gibi hissettiğim, bir iki an olmuştur.
Ben hâlâ o şekilde dururken belimde bir çift kol hissetim hemen ardından saçlarımda bir burun. Dokunuşlarına yavaş yavaşta olsa alışmaya başlamıştım.
Sesli bir nefes verip sırtımı göğüsüne daha çok yasladım. Burnu saçlarımdan kulak arkama doğru kaymıştı, "O kadar kırılgansın ki, o kadar küçüksün ki. Nasıl sana kıydılar?" Kaşlarım çatıldı hafifçe, "Götümüzden element uydurmazsak sevinirim." Dedim ve bu onu güldürmüştü.
Boynuma sürtünen dudaklar ile dilim damağım kurdu. Birisi ile ilk defa bu kadar yakındım, bu konularda fazla toydum. Bedenin sıcaklığı ona daha çok sokulmam için beni kendine çekiyordu, dudaklarını söylemiyorum bile.
Gözlerimi yumdum ve artık kendimi anı yaşamak için zorladım. Bunca zaman boyunca sonunu düşünerek hareket etmiştim ve hayatımı yaşayamamıştım.
Karnımda olan elleri daha da sıkılaştı ve olabilecekmiş gibi beni daha da kendine çekti. Ellerimi onun ellerinin üzerine koydum. Parmaklarımla derisini yırtıcak kadar belirgin olan damarlarını okşadım hafifçe. Göğüsü gerildi, dişlerini bastırdo hafifçe boynuma. Huylandığım için boyunu kapatmaya çalıştım ama izin vermedi.
Boğuk bir sesle, "Kokun büyü gibi. Çok etkili bir büyü hemde, etkisi altına saniyesinde alıyor insanı." Kaşlarını çattığını hissettim ve bu benimde kaşlarımın çatılmasına sebep oldu, "Bu koku sadece bana özel." Tam anlamasamda böyle bir şey söylemişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/260774208-288-k264336.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kızım||Texting
Teen Fiction!KİTAP TAMAMEN DÜZENLENMİŞTİR! ESKİ YORUMLAR İLE ALAKASI YOKTUR! 055* *** ** **: Daddy stuck around but he wasn't present (Baban etrafındaydı ama hiçbir zaman yanınada değildi.) 055* *** ** **:Cheated on your mom but she never left him.(Anneni ald...