45.Bölüm

255 23 7
                                    

Öncelikle merhaba ve özür dilerim. Fakat YKS24 de giren ya da az çok bilen varsa bunca seneki emeklerim boşa gitmiş gibi hissediyorum ve ekstradan bir de sonuçlar açıklanmasına daha çok olduğu için geriliyorum. Şimdi bundan bize ne diyebilirsiniz ve çok haklısınız bende bir zamanlar böyle diyordum ama bu stresi yaşayınca o yazarlarla empati kurabildim.

İkinci olarakta sanki yazdığım satırların arkası çok boş kalmış gibi hissediyorum. Yani böyle içi dolu değilmiş gibi Bilmiyorum,bu da ekstradan yazma isteğimi köreltiyor. Bir de telefonum bozuldu aslında ben 45.bölümü bitirmiştim ama telefon gidince o da gitti ve iyice isteğimin içine sıçtı.

Umarım anlayışla karşılarsınız bu durumu. Tekrardan özür dilerim. İyi okumalar 🪷


○○○○○○○○○

Sessizce kapıyı açtım,sanki ailesinden gizlenen çocuk gibi. Fakat bütün çabalarım bir işe yaramadı çünkü mutfak tezgahına yaslanmış loş ışıkta bir gölge gibi görünen bedene yakalandım. Sessizce yutkunup kapıyı kapatıp ayakkabılarımı çıkardım,"Selam." Dedim ve çantamı askılığa astım. Hiçbir tepki vermedi bu beni daha çok gerdi. "Neden uyumadın ki yarın işi-" Bir anda hızla üzerime gelip beni kalçamdan tutup kucağına alıp,dudağıma yapıştı. Korkarak kollarımı boynuna sardım. Ben öylece dururken o hırsla dudaklarımı ısırmakla meşguldü.

Geri çekilip kopkoyu olmuş gözleri ile bakıp,"Dudaklarını arala." Dedi ve konuşmama izin vermeden tekrardan öpmeye başladı. Ona istediğini verip bende onun gibi dudaklarını hırsla öpmeye başladım. Belimdeki eli tenimde iz bırakmak ister gibi sıkı sıkı tutuyordu fakat canım yanmıyordu.

Ywri sarsıdacak adımlarla ilerlemeye başladı fakat şuan nereye gideceğimizi bakacak kadar kendim de değildim. Beni tek dokunuşu ile gerçek dünyadan koparıyordu. Sırtım yatağa değince nefes almak için geri çekilmek istedim fakat dilimi emerek bu girişimimi engelledi.

İyi güzeldi de nefessizlikten ölecektim!

Alt dudağını biraz sertçe ısırıp kafamı yana çevirdim. Ben nefes nefese kendime gelmeye çalışırken onun durmaya hiç niyeti yoktu. Islak dudkları boynuma inip kırmızı izler bırakmaya başladı. Tek elimi kaldırıp saçına dokunacakken elimi bir anda tutup yatağa bastırdı. Derimi bir anda ısırması ile inleyip gözlerimi kapayıp kafamı geriye attım. "Alparslan," acıttığı yeei son kez öpüp kafasını boynumdan çıkardı. Zar zor açabildiğim gözlerimle onun gözlerine baktım. "Sen benimsin. Bu ten,bu ruh,bu bakışların hepsi benim." Başka biri olsa ağzının ortasına yapıştıracağım sözleri o söyleyince iyice eriyordum.

Elimi kurtarmaya çalıştım fakat izin vermedi. Bacak aramda ki dizi daha da hareketlendi. Nefes nefese,"Tıpkı senin benim olduğun gibi." Dedim kısık sesle. Yüzüme daha da yaklaşabilecekmiş gibi yaklaşıp,"Bütün doğruların,bütün doğrularım;bütün yanlışların,bütün yanlışlarım hepsi bana ait." Dedi ve öncekilere göre daha naif bir şekilde dudaklarımı öptü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Küçük Kızım||TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin