40.Bölüm

1.8K 90 8
                                    

Merhaba nasılsın? Umarım iyisindir. Ben pek iyi değilim (Yok çok mutluyum(!)) bir yandan dershane bir yandan antremanlar derken bölümler biraz geç gelebilir özür dilerim.

Bu arada Alparslan'ın modeli aslında başindan beri içime sinmemişti modeli değiştirdim ve kurgularken aklımda canlanan kişi olan Henry Cavill olmasını istiyorum tabii ki siz nasıl isterseniz o şekilde kendi dünyanızda kurgulayın Alparslan'ı ama dediğim gibi içime sinen tek Henry oldu.

İki yüz bin okunma içinde çok çok teşekkür ederim, iyi ki varsın 🫶

Keyifli okumalar🪷

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Yüzümde hissetiğim ıslaklık ile elim ile Taci'nin kafasını itip yastığıma daha da gömdüm yanağımı. Başım hafif ağrıyordu öyle abartıldığı gibi değildi ve gecenin çoğunu hatırlıyordum, yani sanırım.

Uyku ile uyanıklık arasında yanığımda hafif bir hava hissetim yine Taci olduğunu düşündüm ve sesli bir nefes verip elim ile ittim ve götümü öbür tarafa attıp uykuma devam etmek istedim. Burnuma dolan koku ile kendi yatağımrda olmadığımı anlamıştım zaten.

Bir süre sonra sırtımın dönük olduğu taraf çöktü ve saçlarımda el hissettim. Refleksle itecektim ki kendisinin kim olduğunu bana kanıtladı, "Uyanma vakti Taci'nin insan versiyonu." Rengin gayet kendini belli etmişti, ona dönmeden el hareketi çektim ve pikeyi kafama kadar çektim, "Lan bşk kalk zaten başım ağrıyor, iki tane zebani sabahın köründe kalfırdı beni!" Hiç istifimi bozmadan "Napim." Dedim ve nefes almak için kafamı pikenin altından çıkardım.

Rengin'e döndüm tek gözüm açık, o da kafasını kaşıyordu tek gözü açık bir şekilde,saçı başı hep kabarmıştı. Esnerken bende sırt üstü dönüp kendimi titreşime alarak gerindim. Dünyanın en rahatlatıcı hareketi!

"Kalk hadi be bacım!" Dedi ağzı yırtılana kadar açarak esneyen Rengin. Tavana bakarken "Saat kaç?" Diye sordum eğer ki öğleden önce beni kaldırmışsa onu boğrak öldürecektim. "Beni on bir de kaldırdı zalim abim ve sevdiceğim. Şuan saat iki." Dedi ve bir süre bakıştık sonra "Aman, siktir et." Dedi,o da pikenin altına girdi ve birbirimize sarılarak uykuya devam etmek istedik.

Tabii evde Taci ile birlikte üç tane zebani olduğunu unutarak.

Kollarımızda tutularak ve sürükleyerek lavabonun önüne atıldık. Az çok kendimizr gelip balkonda kurulu olan kahvaltı sofrasına oturduk. Diğer iki zebani çoktan yemek yemiş olmalı ki kahve içiyordu. Üçüncü zebani olan Taci ise balkon kapısının arkasından yemek için ağliyordu.

Küçük Kızım||TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin