44.Bölüm

839 42 7
                                    

Merhaba! Nasılsın? Umarım iyisindir : *

Keyifli okumalar🪷

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

(YKS'ye hazırlandığım için sık bölüm atamıyorum :( )

(YKS'ye hazırlandığım için sık bölüm atamıyorum :( )

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

°°°°°°°°°°°°°

Benim başlatmam ile öpüşmenin hakimiyetini o eline aldı. Sıcak ve ıslak dudakları alt dudağımı hiçte nazik olmayacak biçimde öperken bende onun üst dudağını dişledim.

Boğazımdan boğuk bir inilti çıktı ve sağ eli çıplak bacağımı boydan boya okşamaya başladı. Bende direkt saçlarına yapıştım, onu daha çok kendime çektim.

Nefes almak için uzaklaşmak istedim fakat bu isteğimi boğazından gelen bir ses ile reddetti ve baldırımı sertçe sıktı. Cidden nefes alamayınca dilini sertçe ısırıp uzaklaşmasını sağladım.

Nefes nefese kafamı arkaya atıp duvara yasladım ve alttan alttan kararmış gözlerine baktım. Tek elini bacağımdan çekip yüzümün sağ tarafına yasladı. Sırtım duvara yaslı olduğu için düşme ihtimalim yoktu.

Yüzüme yasladığı eline daha çok yaslandım. "Özlenmişim." Dedi gülerek. Bende sırıtarak kafanı salladım. "Ama birazdan dayak yiyeceksin." Dedim ve tırnağımı yüzüme yaslı olan eline geçirdim. Kaşları şaşkınca havaya kalktı. Sırtımı duvardan çekip bacaklatımı ona daha çok sararak ellerimi ensesine doladım. Kollarını kalçalarımın altından geçirerek bana destek oldu.

Kafamı sola yatırarak, "Sen özlemedin herhalde?" Dedim tehditkâr sesimle. Gözleri kısılarak güldü ve kısık gözlerini dudaklstıma indirdi, "Özlemimi başka bir dilde dile getirdim bence." Dedi ve dudak kenarıma küçük bir öpücük kondurdu.

"Hmm," Kedi gibi mırlayarak alnımı alnına yasladım. Tam konuşacakken acil çıkışın kapısan vuruldu, "Ayça salarsan abimle bende özlem gidereyim!" Ve bir tekme attı kapıya.

Tam kucağından inecekken daha sıkı tuttu, "Ayakların çıplak, yere basma." Dedi ve ve acil çıkıştan ben kucağındayken çıktı. Karşımızda kollarını birbirine dolamış, kaşlarını çatmış Rengin vardı. "Hemen nasıl hanımcı olabildin inanamıyorum sana!" Ben ona boş boş bakarken, çocuk gibi yerinde tepinmeye başladı, "Ben vardım be! Ben yaptım aranızı şimdi niye dışlandım?!" Dalga geçtiği her hâlinden belliydi.

Alparslan gülüp benden çektiği bir kolunun altınada onu alıp saçlarını öptü. "İkinizde benim göz bebeğimsiniz." Rengin sırıtatak yüzünü abisinin göğsünden kaldırıp "Ama en çok ben, değil mi?" Dedi.

Herhangi bir tepki vermeden kafamı sadece omzuna yasladım. Abi-kardeşlerdi tabii ki de öncelikleri birbirleri olacaktı.

Eve yaklaştıkça aralıktan bize bakan Helin ve Kayra'yı fark ettim. Rengin hızla kapıyı açınca kaçamamışlatı ve dikleşip etrafa bakındılar. Kucağından inip eve girdim, "Biz gidelim artık." Dedi sessizce Kayra bana. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp, "Kahvaltı etmeden olmaz." Dedim ve çatık kaşlar ile bana bakan Alparslan'a onları tanıttım.

Küçük Kızım||TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin