《33》

28 4 20
                                    

* auxilium * destek *

*Hwiyoung*

Yeni biten toplantının ardından odamıza dönmüştük. Sınır hattındaki tarafsız bölgede sorunlar baş gösteriyordu. Direnmemiz ve taviz vermememiz gereken sorunlar... Bu yüzden gergin geçen günlerimde en büyük desteğim şu an olduğu gibi tüm toplantı boyunca da yanımda olan güzel sevdiğimdi. Elini bacağıma koymuş ve tüm toplantı boyunca sakin kalmamı sağlamıştı. Benim sakin duruşumu tamamlayan sert bakışlarıyla "Taviz vermeyeceğiz!"  demişti. Cümlelerimi tamamlıyor ve herkese artık yanımda yer alacağını duyuruyordu. Kendini gösteriyor, kanıtlıyor ve hiçbir astımın zihninde en ufak şüphe bırakmadan en iyi olduğunu haykırıyordu. Zihnimde bütün güzellikler arasında yükselişi gibi, gülüşü ve güzelliğiyle beni mest edişi gibi güçlü duruşuyla bütün adamlarımı mest ediyor ve güvenlerini kazanıyordu. Artık yer altının bir değil iki kralı vardı. Bunu ben dahil herkes anlamıştı. İlk kez bir kral bu kadar büyük bir yetki paylaşımına gidiyordu. Ve ilk kez bir kral bu kadar büyük bir destek elde ediyordu. 

Yanımda uzanan meleğime dönüktü yüzüm. Zihnim, bedenim, kelimelerim, kısaca sahip olduğum her şey sürekli ona dönüyordu zaten. 

"Ne düşünüyorsunuz Kralım?" O tatlı sesiyle sarhoş ediyordu beni.

"Bugünkü toplantıda Kral'ın yanında oturan Kral'ı düşünüyorum. Bir melek kadar güzel olanı..."  Yanağını okşayan parmaklarıma yaslıyor yüzünü, gülümseyerek bakıyor gözlerime. Gülüşünü gülüşüme katıyor sonra. Düşleri düşlerime karışıyor bir an. 

"Sevgilim..."  Kulağıma yaklaşıp fısıldıyor. "Benim olmanı istiyorum."

"Daha önce bunu söyleyen birini tanıyorum."  Zihnime dolan anılarımızla gülümsemem dalgalansa da yanaklarımı kavrayan elleri geri veriyor bana gülüşümü.

"Ama bugünkü hikâyemiz öyle bitmeyecek."  Dudakları dudaklarıma yaklaşırken elleri boynuma iniyor. Gece gibi siyah gömleğimin yakalarını buluyor elleri. Beni kendine çekip öpüyor. Dudaklarımız ne zaman kavuşsa sanki ruhum tuza batmış da bütün dünya bana küsmüşken bir damla su verenim oymuş hissi doluyor içime. Ama ne var ki o tek damla su yalnızca daha çok susamama sebep oluyor. Doyana kadar içmek istiyorum dudaklarındaki -su, şarap ya da adı her ne ise artık- ama biliyorum ona asla doymayacağımı.

Belini kavrayıp kendime çekiyorum onu. Tişörtünü kurtarıyorum pantolonundan. Tenine dokunuyorum. Yalnızca dokunuyorum. Anılar yeniden saplanıyor zihnime. Nefes almak için hafifçe geri çekiliyor. Açmıyorum, açamıyorum gözlerimi, damlaları görsün istemiyorum. Gömleğimin düğmeleri birer birer açılırken yanaklarıma minik öpücükler konduruyor. Dayanamayıp gözlerimi açsam da buğudan göremiyorum gözlerini. Gözlerimi kapatıyorum yine. Damlalar gözlerimde durmuyor. Omzuna yaslıyorum başımı.

"Seni seviyorum meleğim..."

"Ben de seni seviyorum Kyun-ah..."

Gömleğimi çıkarıp kenara koyuyor, açığa çıkan gövdeme bakıp dudaklarını yalıyor hafifçe. Beni yatağa uzanmam için yönlendirirken tişörtünü çıkarıyor. Açık seçik görüyorum gözlerinde söylemek istediği her şeyi. Kendini sunuyor bana. Anlıyorum o an, benim olmanı istiyorum derken aynı zamanda senin olmak istiyorum dediğini. Kelimeleriyle sakladığı kelimelerini haykırıyor hareketleriyle. Bedenini okşuyorum. Bedenlerimiz arasında mesafe kalmayacak kadar yakın. Dokunuşlarımla dağılıyor ve gülümsemesiyle dağıtıyor beni. Birbirimizi dağıtıp topluyoruz defalarca. Saatlerce keşfediyoruz birbirimizi, güzelliklerimizi. Hareketleri sözlerinin arkasında duruyor, bugünkü hikâyemiz öyle bitmiyor.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

iustitia | rochan * hwitaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin