《19》

112 15 127
                                    

*si vales bene est, ego valeo * sen iyi olursan, ben de iyi olurum*


*Dawon*

İlk 'Gidelim' dediğinde olduğu gibi bileğimden tutmuş ve beni çıkarmıştı odadan. Yüzüm delicesine yanıyordu, kalbim mümkünmüş gibi her an bir öncekinden daha hızlı atıyordu. Bana ne oluyor böyle? Sevmek böyle bir şey mi? 'Youngbin... Bu kadar yakınımda olman çok iyi hissettiriyor ama gideceksin ve ben bu hisle nasıl baş edeceğim? Şimdi bu kadar yakınımda olursan sen gidince ne yapacağım?'  

"Şaşkınlıktan ölmemi istiyor olmalısın Young-"  Ona böyle seslenebilir miyim? Ne kadar istesem de yapamam sanırım. Onu korumak için büyüğümmüş gibi, aramızda sadece bu saygı varmış gibi davranmalıyım. "...hyung! Bir sürü misafirhane var. Neden-" 

Bir an durmuştu ve yer altının loş koridorlarında bile apaydınlık olan yüzü bana dönmüştü. Ufacık bir andı. Yüzündeki ifade 'içinden geçen gerçekten bu mu' der gibiydi. Sonra yine önüne dönmüştü ve yürümeye devam etmiştik. Sonunda odama geldiğimizde bana bakmıştı. Bu sefer koridordaki gibi kısa değildi. Ya da onun fakültedeki odasında olduğu gibi anlamaya çalışan bir bakış değildi. Nazik ve içten bir bakış... Bakıyor gibi değil de izliyor gibi hissettiren bir bakış... Bense bu bakış karşısında yalnızca gözlerimi kaçırmıştım. 

"Hyung-"  Asıl söylemek istediğim farklı olsa da büyüğüm gibi davranarak onu korumaya çalışıyordum. Bu belki de dünyadaki en anlamsız şeydi.

"Hyung demeni yasaklıyorum Dawon!" 

"Youngbin! Şaşkınlıktan ölmemi mi istiyorsun? Buradan daha konforlu bir sürü misafirhane var. Neden benimle kalmak istiyorsun?"  Benimle kalmasını ben de istiyorum ama gideceğini, gitmek zorunda olduğunu bilerek nasıl iyi hissedebilirim ki? Yanımda olduğu zamanı nasıl huzurlu geçirebilirim?

"Dawon, bana nasıl baktığının farkında değil miyim sanıyorsun? Ya da bana sorduğun ilk sorunun neden yarıda kaldığını, nasıl tamamlayacağını bilmediğimi mi sanıyorsun? Nabzının nasıl attığını fark etmedim mi sanıyorsun?  İşte bu yüzden burası benim için yer altındaki herhangi bir yerden daha konforlu. Hatta yeryüzünden bile... Bu yüzden iki gün için de olsa burada senin yanında kalmak istiyorum."

"Peki ya sonra ne olacak? Sen gideceksin, ben kalacağım ve seni unutmam mı gerekecek? Bu iki günde beni buna mı hazırlayacaksın, beni teselli mi edeceksin? Rowoon neden bu halde, biliyorsun. Senin için bu acıyı çekerim ama sana bunu yaşatamam. Aynı acıyı benimle birlikte çekmeni izleyemem. BANA BU KADAR YAKIN OLURSAN SENİ KORUYAMAM!"  Ona bu kadar çabuk kapılmamalıydım. Ama çoktan olanlar olmuştu. Şu an yapabileceğim tek şey onu korumaktı ve yanımda kalması için çabalamak.

"Dawon... Söz veriyorum ikimiz de iyi olacağız, birlikte. Yanında olacağım..."

Çenemden tutup hafifçe yüzümü yerden kaldırmıştı. Nazikçe yanağımı okşamıştı. Ellerim belindeydi. Daha yakınıma çekmemle kollarımın arasındaydı. O ise kollarını sırtıma dolamıştı ve dakikalarca sarılmıştık. Kokusu burnuma dolarken düşündüğüm her şey onunla ilgiliydi. Evrenin mesajı gayet açıktı: Birbirimiz için yaratılmıştık. Şu an hissettiğim bu duygu dünyanın en güzel hissi değilse neydi? Yeryüzüne dair tek iyi anım, şu an kollarımın arasında ve içinde bulunduğumuz an, şimdiye kadarki yaşamımın en güzel anı.

"Kim Youngbin, neden bu kadar güzelsin?!" 

"..."

Her şey çok hızlı ilerliyordu ve ben zamanı durdurup her anımı onunla geçirmek istiyordum.

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

iustitia | rochan * hwitaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin