* tres dimensiva * üç boyutlu *
'Youngbin hyung, haklıydı.' diye düşündü Rowoon. Gerçekten de hayatın öylesine olduğunu düşündüğümüz, aldığımız nefeslerin değerini sorguladığımız, belki de kendimizden köşe bucak kaçtığımız anlarda karşımıza çıkıyordu bizi mutlu edecek güzellikler. Küçük tesadüflerdi mutluluğumuzun sebebi. Sanki bir şarkının birkaç saniyelik tınısı doluyordu kulaklarımıza ve o tınının tesadüfî güzelliğine kapılıp kendimizi hayatın kollarına bırakıyorduk. Yanında oturan adamsa çok başka düşünceler içinde savruluyordu. İkisi de gerçeği görüyordu. Ama başkaydı gerçekleri, başkaydı umutları, birbirlerini sevme biçimleri başkaydı. Düşünceler içinde susarlarken sessizlikleri bile başkaydı diğer sessizliklerden. Onlar susarken bir adı oluyordu sessizliğin."Seni çok yordum, çok yıprattım, senin için sadece acı anlamına geldim, değil mi?" Konuşurken gözlerini önüne indirmiş, gözlerinin kenarında biriken damlaları yutkunarak geldikleri yere göndermeye çalışmıştı Chani, çabasının boşa olduğunu bilerek.
Rowoon Chani'ye baktı. Bakışları ona yöneldiği an anlamıştı içindeki endişeyi. Taeyang'ın içindeki endişe sızmıştı sanki Chani'nin içine. "İşte bu yüzden sorumluluğunu alman gerekiyor. Yeryüzünde her buluşmamızdan sonra verdiğimiz sözü hatırlıyor musun?"
"..." Tekrar yutkunup başını belli belirsiz sallayarak onaylamıştı Chani.
"Ne kadar sürerse sürsün, nereye gidersek gidelim, gün gelecek, yeniden buluşacağız." *
"Her seferinde güzel bir şekilde buluşmuştuk, ama..." devam edemeyeceğini anlamanın suskunluğuydu, hatalarını kabullenmenin suskunluğu. Ne olursa olsun onu koruyabileceğini sanmıştı. Şimdi çok net bir şekilde gözlerinin önündeydi başarısızlığı. "Taeyang'ın seni sevdiğime inanmamasına şaşırmamak gerek sanırım. Bu sorumluluğu kabul ediyorum ve üstlenmek istiyorum ama ya yeniden her şeyi mahvedersem? Ya yine benim yüzümden acı çekersen?"
"Youngbin hyung bir seferinde şöyle demişti: 'Dünyanın bütün eylemleri gibi sevgi de acı içerir. Bunu kimin çekeceğini bilemeyiz ama sevmek bu acıyı göze almaktır. Sadece üzülmemeyi umarsın. Başına geleceğini bildiğin hâlde...' Senin yüzünden acı çekmek demezdim ben buna. Çünkü insan sevdiği kişi için yaptığı fedakârlığı acı olarak görmüyor. Senden uzakta yaşamaktansa yeryüzünden vazgeçtim senin için. Çünkü mutluluğum ancak senin yanında tam oluyor. Sence de artık mutlu olmamız gerekmez mi?"
Kelimeler Rowoon'un zihninden çıkıp Chani'nin yüreğine ulaşmıştı. Birkaç damla gözyaşı düşmüştü önce. Sonra yine birbirlerine bakarlarken bulmuşlardı kendilerini. Sevginin arşa değer olduğunu öğreniyorlardı birlikte oldukları her an. Sevgilerini gülüşlerine katmayı, sonra gülüşlerini birleştirerek sevgilerini göstermeyi öğreniyorlardı. Birbirlerinin gülüşlerine uzanıp öptükleri an dünyanın daha güzel, daha yaşanır ve her acının daha katlanılır olduğunu fark ediyorlardı.
"İyi ki seninle yaşıyorum dünyayı..."
***
*YN* Son zamanlarda yazma motivasyonumda ciddi bir düşüş vardı. Ama sonra biri aniden hayatıma girip bu hikâyede yazdığım her cümleyi zihnine kazımak için tekrar tekrar okuduğunu söyledi. Keşke zihnine kazıması için daha güzel cümleler verebilsem ona.
* "no matter how long it takes, no matter where we go, there will be a day, we will meet again..." Bu sözü unutmayın.
***
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iustitia | rochan * hwitae
Fanfiction"Fere libenter homines id quod volunt credunt." Demem o ki, insan, olmasını umduğu şeye inanır. Onların güzel anlar yaşamış olmasını umuyorum yalnızca...