《11》

114 17 145
                                    

*amantes sunt amentes * âşıklar çılgındır*


*Dawon*

"Vay vay... Kimleri görüyorum, çok sevgili Chani ve Rowoon. Hem de kralın gözdesi Taeyang'ın kapısında. Hadi Chani, bu sahneyi krala anlatmamam için bir sebep söyle. Ne o? Bir sebebin yok mu?"

"Her yerde karşıma çıkmak seni yormuyor mu? Hem yalnızsın da... En azından benim korumaya çalıştığım biri var."  Yine şu aşk zımbırtısını öne sürüyordu. Birisi Chani'ye aşkın ne kadar acınası olduğunu söyleseydi keşke.

"Sevdiğin insanları tehlikeye atarak koruyamazsın. Bunu biliyor olmanı beklerdim. Krala ne kadar yakın olduğunun farkında mısın? Seni fark etmesi ve yer üstüne sürmesi ufacık bir anını bile almaz.Bazen küçüklükten beri tanıdığım Chani ile karşımda gördüğüm Chani'nin aynı kişi olduğuna inanmakta zorlanıyordum. 

"Bazen biri gelir. Her şeyi alt üst eder ve sen onun için her şeyi göze alırsın. Bu hissi tanıdığını sanmıyorum Dawon."  

"Akademinin en başarılı kılıç ustası Chani'nin haline bakın. Aşk kesinlikle bir hastalık. Siz aşıklar çıldırmış olmalısınız.

"Umarım bir gün aşık olur ve bu sözleri söylememiş olmak için Tanrı'ya yalvarırsın. Ah... O günü görmeyi çok isterim. Ayrıca biri Chani'ye olmayacak dua etmemeyi de öğretmeli.

"Chani, artık gidelim mi? Lütfen..."  

"Küçük tatlı Rowoon'umuz bu sohbetten sıkılmış."  Bu sözlerim Chani'nin hoşuna gitmemişti ve bu durumun beni nasıl mutlu ettiğini anlatamam. Rowoon buradayken Chani bana dokunamazdı bile. 

Rowoon kolundan tutmuş uzaklaşırlarken Chani arkasına dönmüş bana öldürücü bakışlar fırlatıyordu. Elinde kılıcı olmadan inandırıcı olmayan bakışlar...

***

*Hwiyoung*

"Kralım..."  Dawon kapının önünde aklında bana söylenmek üzere bekleyen şeyler ile bekliyordu. Kendi düşüncelerimin yoğunluğundan bu enerjiyi fark etmemiş olmalıyım. 

"İçeri gel Dawon."  İçeri girerken bakışları yerdeydi. Bir şeyi nasıl diyeceğini bilemiyor gibi bakıyordu  yere. 

"Kralım... şey..."  Belki sesi şimdiye kadar hiç olmadığı kadar kısıktı. Ya da sadece bana öyle gelmişti.

"Söyle Dawon!"

"..."  Bana söyleyemeyeceği ne olmuş olabilirdi ki?

"Anlaşıldı, söyleyemeyeceksin. Gözlerimin içine bak. Sen söylemeyeceksen ben öğrenirim. Gözlerime bak Dawon!"

"Bu zorunlu izinli girişinizi zihnimde hissedebiliyorum Kralım."

"Ne?! Chani'nin bunu gerçekten yaptığına emin misin?"  Dawon yeniden başını yere eğmişti. "Dawon bana bak! Bunu gerçekten gördün mü?"

"Ne yazık ki evet Kralım. Gördüm. Taeyang'ın odasının önünde gördüm."

"Tamam Dawon. Çıkabilirsin."  

Chani gerçekten bunu yapmış olamazdı. Yasak olduğunu bile bile onu yer altına nasıl getirirdi? Ona verdiğim emir sadece bilgi almasıydı. Yeryüzüne ait birini yer altına indirmesi değil. 'Neden' diye soruyordum sürekli. Chani neden emirlerime karşı gelsin ki? Bunun tek bir açıklaması olabilir. Bu tek açıklama, yanlış olmasını istiyorum. Chani bunu yapmış olmasın! 

Yer altında yasalar yer üstündeki gibi yürümez. Eğer kral bir suçtan haberdar olursa bunu affetmez ve suçlunun konuşma hakkı olmaz. Yer altında kimse hatasından dolayı uyarılmaz. Ama en iyi askerimden vazgeçemem. Arkadaşımdan vazgeçemem.

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

iustitia | rochan * hwitaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin