1. BÖLÜM

1.8K 84 29
                                    

Sevgili arkadaşlar bu bizim ilk hikayemiz. Ilk bölümün vermiş olduğu heyecan ve tecrübesizlikle hatalarımız olabilir ama lütfen bir şans verin ve sonuna kadar okuyun. Umarım beğenir ve okursunuz. Bu arada başlangıç kısmında kısa bir kesit yazar ağzından yazıldı ama bundan sonraki bölümler karakter ağzından devam edecek. Umarim her şey güzel olur :)

Sinan'dan

Beş yıldır hiç bitmeyen bir acı. Yanımda sessizce oturan bu masum kızın o boncuk gözlerine her baktığımda gördüğüm hüzün beni daha çok yaralıyor.

11 Mart 2010

Tarık, Gökhan ve Sinan her zamanki gittikleri bara kafa dağıtmaya gitmişlerdi. Kendilerine birer içki söyleyip köşedeki masalardan birine geçtiler. Sinan tam Tarık'ın karşısına oturmuş ve gözlerini tehdit edercesine onun üzerine dikmişti. Gökhansa kendi halinde içkisini içiyordu ve bir yandan da etrafına bakıyordu. Tarıkta Sinan'ın bakışlarına korkusuzca meydan okur gibi karşılık veriyordu. Gökhan bardağındakini bir dikişte bitirip ayağa kalkmıştı.

"Gençler ben birazdan geliyorum." diyip göz kırparak yanlarından ayrıldı. Sinan Gökhan'ın gidişini fırsat bilip Tarık'a doğru eğildi.

"Daha neyi bekliyorsun lan sen? Bir de rahat rahat oturmuş karşımda içiyorsun. Sen beni anlayamadın galiba ya da ben anlatamadım. Sana daha öncede şans vermiştim. Eğer sen bu şansını iyi kullanıp Zeynep'ten uzak dursaydın, şimdiye bitmiş olacaktı ve biz bunu konuşuyor olmayacaktık."

Tarık Sinan'ın söylediklerini duydukça elindeki bardağını daha çok sıkıyordu. Sinan sesini biraz daha yumuşatmaya çalışarak devam etti.

"Bak bu senin son şansın. Ya Gökhan'a bu gün burada kendin söylersin yada ben gözümü kırpmadan bir saniye bile düşünmem söylerim. Seçim senin." Tarık içkinin de vermiş olduğu cesaretle bir an da Sinan'ın yakasına yapışıvermişti.

"Seviyorum lan ben seviyorum!Zeynep benim ne kardeşim ne kuzenim. O benim sadece sevdiğim kız anladın mı beni?!Onun gözlerine her baktığımda yüreğim sızlıyor. Onun bana kardeşçe bakışlarına, beni abisi olarak görmesine dayanamıyorum... Korktuğumu mu sanıyorsun? Asla Gökhan'a söylemekten korkmuyorum. Sadece Zeynep'i kaybetmekten korkuyorum. Ama er ya da geç Zeynep'te beni sevecek, abisi gibi görmekten vazgeçecek. Sevecek, göreceksin." deyip Sinan'ı ittirerek yerine oturdu ve bardağındaki içkisini tek seferde içip yenisini istedi.

Bu sırada Gökhan yanlarına gelmişti. Birer bardak daha içip hesabı ödeyip bardan ayrıldılar. Gökhan her zamanki gibi iyi bir sürücü olarak direksiyonun başında dikkatini yola vermiş arabayı sürüyordu. Çok fazla içkili olmadığından taksi çağırmamışlardı.

Yan koltuğunda kuzeni Tarık, arka taraftaysa can yoldaşı hatta kardeşi Sinan otuyordu. Her zamanki gibi bir yandan radyo açık şarkı dinlerken bir yandan da sohbet ediyorlardı ama Sinan hariç. Gökhan Sinan'ın çatılmış kaşlarını aynadan görmüş birşeylere kızdığını anlamıştı ama sorgulamakta istememişti. Nasıl olsa kendisi anlatırdı. İşin garip yanı Tarık'ında ondan aşağı kalır yanı yoktu. Gökhan artık iyice şüphelenerek konuşmaya başladı.

"Ee artık bu suratınızın sirke satışının ve çatılmış kaşlarınızın sebebini söyleseniz diyorum" dedi hafif sert bir ses tonuyla.

"Evet haklısın aslında bunu en çok senin bilmen lazım dostum. İstersen anlatmaya başla Tarık!" dedi Sinan hiç vakit kaybetmeden. Gökhan dostunun sesindeki bu tınının neye karşı bir tepki olduğunu anlamadı.

"Tarık bana söylemen gereken şey nedir?" diye sordu Gökhan daha da meraklanarak. Tarık Sinan'a o kadar çok sinirlenmişti ki tüm gece boyunca tuttuğu öfkesine artık hakim olamıyordu. "Sanane lan! Sen bu işe karışma."diye bağırdı Sinan'a doğru.

SÖYLEYEMEDİM...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin