Bu sefer uzun bir bölümle sizlerleyiz. Umarız hikayemizi beğenip okuyorsunuzdur. Çünkü inanın her şeyi bırakıp bu hikaye üzerine yoğunlaşmış durumdayız.Yarın çok zor bir sınav var ve proje ödevinin son teslim tarihi ve biz şuan sadece hikayeye odaklandık. O yüzden lütfen bizi anlayın ve desteğinizi üzerimizden eksik etmeyin. Multideki Zeynep değil ama ev hali aklınızda canlansın diye koyduk. Multideki şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz. Iyi okumalar :D
Sabah uyandığımda pencereden içeri sızan güneş ışıkları ve dışarıdan gelen kuşların cıvıltılarıyla bu günün güzel geçeceğini düşünerek yataktan kalkıp duşumu almak için banyoya doğru ilerledim. Kısa süre içinde duşumu alarak,ıslak olan saçlarımı tarayıp kuruttuktan sonra üstümü giyinmek amacıyla dolaba doğru ilerledim.
Eteklerimin arasından siyah, bol olan giydiğimde rahat ettiğim eteğimi elime aldım ve gömleklerimi kısa bir an süzüp kot gömleğimde karar kıldım.
Evdeydim nasıl olsa bir yere gitmeyecektim. Bu yüzden rahat ve spor giyinmek en doğrusu diye düşündüm. Üstümü giyinip çekmecedeki günlük örtülerimden birini başıma örtüp odadan çıktım. Kısa, dar koridoru mutfaktan gelen nefis kokular sarmıştı özellikle yumurtalı ekmek kokusu.
Hacer Teyze'nin uyandığını düşünerek mutfağa girdim.
"Günaydın Hacer Sultan" deyip hemen yanağına çok sulu sayılmayan bir öpücük bıraktım.Yan tarafta her zamanki gibi iştahımi kabartan, bir tek kuş sütünün eksik olduğu muazzam kahvaltı sofrasında kısa bir göz gezdirip, bir tanecik yeşil zeytini ağzıma attım, açlığıma daha fazla dayanamayarak.
"Sanada günaydın güzel kızım." dedi Hacer Teyze ve ekmekleri kızartmaya devam etti.
"Ben gidip Eylül' ü uyandırayım." deyip mutfaktan çıktım. Geldiğim yolu gerisin geri tekrar giderek, Eylül' ün kapısını tıklattım. Ses gelmeyince içeriye girdim ama yatağında yoktu, duşa girdiğini düşünerek odadan çıktım. Tam mutfağa doğru dönüp adımımı atacaktım ki Hacer Teyze'nin sesini duydum.
"Sinan'ı da uyandırın kızım." diyordu. Eylül duşta olduğuna göre bu iş bana kalmıştı. Ama ben Sinan'ı nasıl uyandıracaktım ki? Ben... Sinan'ın odasına girip... Onu uyandıracağım... O da hemen uyanacak... Abartma Zeynep, o kadar da kötü olamaz diye kendi kendime düşünürken Eylül'ün Sinan'ı uyanıdırmak için ne kadar uğraştığı geldi bir an aklıma. Ama başka seçeneğim yoktu ve bu zorlu görev bana kalmıştı. Koridorun sonuna, Sinan 'ın odasına doğru korkak adımlar atmaya başladım. Aslında buna korkmak denemez sadece nasıl uyandıracağımı bilmediğim için biraz tedirgin sayılırım. Sinan'ın odasının önüne gelip kapısını tıklattım birkaç defa ama ses yoktu.
"Sinaaaan" diye seslendim ama yine ses yoktu. Kararsızca bekledim birkaç saniye. "Ya Sinan duştaysa? Ya ben içeri girdiğimde o da duştan çıkarsa? Allah'ım ben ne yaparım o zaman, nasıl bakarım Sinan'ın yüzüne? Yok yok en doğrusu geri dönüp, Eylül'ün Sinan'ı uyandırması gerektiğini söylemek." diye kendi kendime konuşurken kapıya kulağımı dayadım ve içeriyi dinlemeye çalıştım ama hiç ses yoktu. "Duşta olmayabilir de belki de mışıl mışıl uyuyordur" diye kendi kendimi cesaretlendirerek kapıyı açtım ve içeriye doğru başımı uzatacaktım ki arkamdan Eylül'ün omzuma dokunmasıyla ani bir çığlık koptu ağzımdan. Korkudan düşüp bayılabilirdim şuan. Arkamı döndüğümde Eylül'ün de benden farklı olmadığını gördüm.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen Eylül ya. Ne kadar korktum biliyor musun. İnsanın arkasından öyle sessiz sessiz gelinir mi?"
"Sessizce yaklaşmadım, seslendim ama sen duymadın. O kadar çok dalmışsın ki beni bile duymadın. Benim bir suçum yok hem bende korktum." Eylül bana seslenmiş miydi? Ben neden duymadım peki? Hem Eylül duşta değil miydi, ne çabuk üstünü giyindi, saçlarını kuruttu da benim yanıma geldi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖYLEYEMEDİM...
Horror"Dile benden ne dilersen küçüğüm. Aşk mı lazım sevgi mi?" dedim ve ardından elini alıp tam kalbimin üzerine koydum" İşte hepsi burda . En derininde, her köşesinde en güzel yerinde tam ortasında.... Söyle küçüğüm bize başka ne lazım. Herhangi bir sö...