Derin Sızım- GAY

Gerçek

️⚠️Emeğimin karşılığını bana çok görmeyin çiçeklerim oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın öpüldünüz 😘⚠️

🍁🍁🍁

Ferhat

Uykusuz geçen koca bir gecenin ardından sabaha karşı uyuya kalmıştım.
Boş bir sokakta sıkıştırılıp biraz hırpalanmıştım.
Ağrılarım yetmezmiş gibi Ali'nin tuhaf tavırları, konuşmaları hatta bakışları bile beni düşünmeye zorlamış sabaha kadar aklımdan çıkmamıştı.
Eh böyle olunca da uyku bana hiç uğramadı.

Senelerce yumruk yumruğa geldiğim adam bambaşka birine dönüşmüştü bir an da ve altından birşeylerin çıkacağı gerçeğini kafamdan atamıyordum.
Ona güvenmemekte tabi ki haklıyım ama ne zaman " Yok kesinlikle bir şeyler planlıyor " diye düşünsem dolu dolu gözlerini yakalıyor bu da oyun olamaz herhalde diyordum.
Günlerdir Ali'yi çözmeye çalışıyor adeta göz hapsine alıyordum ama o kadar zordu ki ne zaman başımı onun olduğu yere çevirsem bana olan bakışlarını yakalıyordum.
İnsan tabi ki düşmanını gözünün önünden ayırmamalı ama böyle de bakmamalı be!
Şey gibi şey...
Sevdana bakar gibi...

Sürekli bu bakışları anlamaya çalışıyordum arkadaşlarına yanımda verdiği göz dağı ve onların yüzünde olan şaşkınlık, bunların hiç biri oyun olamayacak kadar gerçekti ama yine de inanamıyordum işte

Dün akşam hirpalanip ev yerine ablama gittiğimde telaşa kapılıp beni apar topar hastaneye götürmüştü.
İşte o anlarda ben muşadiye yatağında oturuyordum. Hırsla çekilen perdeye başımı çevirdiğimde onun yüzünde ki korku yutkunmama sebep olmuş beni dimdik ayakta gördükten sonra gözle görülür endişesinin rahatlamaya dönmesi bütün şüphelerimi yerle bir etmişti.
Bu oyun olamazdı insan her türlü maskeyi takardı ama gözlerindeki korku ve endişe bir maske olamazdı.
Olsa bile titretemezdi göz bebeklerini, kalbi endişeden kasılmıyorsa.
Ali'de benim bilmediğim birşeyler vardı.
Değişen birşeyler..
Ama bana karşı.
Neydi bilmiyordum. Sorduğumda kızaran yüzüyle verdiği kaçamak cevaplarin sebebini bilmiyordum.

Onu bir köşeye çekip sorgularken yüzümdeki yaralara sanki kendi yaraları gibi dokunurken içimin titremesine bir cevap bulamıyordum.
Ya da 'sen daha fazla yaralar açtın' dediğimde ki acı ile kasılan ifadesine de.. Hatta özür dilerken sesinin titremesi, bana dokunurken daha fazla dokunmasını istememe de bir cevabım yoktu.
Hele ki boynuma yaklaşarak derin bir nefes alıp kokumun güzel olduğunu fısıldayarak söylediğinde kalbimin hızına bir cevabım da yoktu.
Beni sımsıkı sardığında o kolların arasında huzur bulup sanki yuvam burasıymış da hep buraya aitmiş gibi hissetmem ve bunların hepsi normal bir şeymiş gibi kabullenmeme bir cevabım hiç yoktu.

Karmaşa dolu kafamla sabah ederek uyandığim yeni güne, daha doğrusu sabaha karşı uyuyup uyandığım güne başımın ağrısıyla uyanmıştım.
Duşumu alıp giyindikten sonra annemin kahvaltıya çağırması ama benim iştahımın olmamasından evden çıktığımda, karşımda her zaman ki etkileyeci duruşuyla Ali' yi bulmak, içimden koca bir siktir çekmeme sebep olmuştu.
Allah aşkına dün akşam çıkarken beni almak konusunda ciddi miydi?!!

Benim ağzım şaşkınlıkla onu süzerken o elindeki sigarayı atıp ellerini cebine sokarak bana yaklaştı gülümsemesi yüzüne yayılırken ben hala şaşkınlığımı üzerimden atamamış ona bakıyordum.

-" Günaydın güzellik. Tamam çok yakışıklıyım ama daha fazla süzmeye devam edersen seni öperim " dedi alaylı bir tebessümle.
Gözlerimi kırpıştırıp konuştum.

-" Senin burada ne işin var?" Dedim çatık kaşlarımla

-" Ne demek ne işin var ? Dün akşam çıkarken seni sabah almaya geleceğimi söylemiştim" dedi