Derin Sızım- GAY

Tatsam mı yoksa kaçsam mı?

⚠️ Yorumlarınızı mutlaka bekliyorum çiçeklerim. Yeni bölümün gecikip gecikmemesi size bağlı unutmayın ⚠️

Bölümde bahsedilen şarkı medya da dinleyerek okumanızı tavsiye ederim😊

🍁🍁🍁

Ne demişti Oğuz Atay ;

"Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."

İyi de benim içim de dışımda bir şimdi.
Hayal kırıklığı hayatımın başrolü olmuş yaşayıp gidiyor.

Ali' nin her sözü her hareketi kafamı karıştırmış, bana olmayacak hayaller kurdurmuştu.
Ve şimdi o hayallerin başıma yıkılmasını izliyordum..

O günden sonra o kadar öfke ve hayal kırıklığı ile doluydum ki ondan kaçmaktan başka bir şey gelmedi elimden. Bakışlarında ki tereddüt beni kendime getirmiş kurduğum hayalleri un ufak etmişti..
Bir erkeğe böyle hisler besliyor olmayı hazmedemeden şimdi onun kendi ile savaşına ortak olmuş, hayal kırıklığının o acımasız soğuğuyla başa çıkmak zorunda kalmıştım.

Kulağıma dolan şarkının sözleri bile benimle dalga geçiyordu sanki..

Okul yolunu tutmuş adımlarım, ellerim ceplerimde olmasına rağmen buz tutmuş parmaklarım ve nereden geldiğini bilmediğim bir şarkı..

Önünden geçtiğim büfede çalan şarkı adımlarımı yavaşlatmış kalbimin hızını arttırmıştı.

Ah be kader daha ne kadar oynayacaksın benimle?

Aşk ne demek bilen var mı?
Zehir mi, yoksa ilaç mı?
Kimi ağlıyor, kimi gülüyor?
Tatsam mı yoksa kaçsam mı?

Bir süre duraksadıktan sonra adımlarımı hızlandırıp okuldan içeri girdim.
Kalabalığı yarıp geçerken okulun köşesinde toplanmış oturan bizimkilerin yanına geçip selam vererek oturdum.

Yine dillerinde karı kız muhabbeti dönerken üstüme düşen bir gölge ile başımı kaldırıp gölgenin sahibine baktım. Saçı başı dağılmış gömleğinin düğmeleri yanlış iliklenmiş bir Ali beklemiyordum. Bu hali içimde bir yerlerde bir şeylerin cız etmesine sebep olurken Kadir ' in sesiyle irkildim

-" Hop birader hayırdır? Verdiğin sözleri bir günde unutup canına susamaya mı geldin ?!! dedi sert bir tonda bir taraftan üstüne yürüyordu yüreğim ağzıma gelirken seri bir hareketle ayağa kalkıp önüne geçtim.

-" S- Sadece biraz Ferhat ile konuşmak istiyorum. " diyerek bana baktı.
Bakışları yalvarır gibiydi sesi titriyordu.
Onu sımsıkı sarmamak, neden bu haldesin diye hesap sormamak için zor tuttum kendimi.

-" Ne konuşacaksın ?! Senin Reis ile konuşacak neyin varmış ? Hadi siktir git ayağımızın altına almayalım! " dedikten sonra elleriyle göğsünden itti.
Ali'nin bakışları sertleşip iten kolu yakalayıp büktü. Kadir acıdan inlerken diğerleri de hareketlenmişti.
Önüne geçip Ali'yi arkama aldım.

-" Tamam beyler sakin olun! Ne konuştuk biz ? İlk yumruk bizden gelmeyecek. Kadir sen de hakettin kardeşim o eline koluna hakim ol ! dedim dişlerimi sıkarak.
Hepsinin bakışları sertleşirken homurdanmaya başlamışlardı.
Ben de çatık kaşlarımı Ali'ye çevirip kolundan yakalayıp arkamdan sürükledim, arkamda şaşkın bakışlar bıraktığımın farkında olmadan.

Okulun arka bahçesinde bir köşeye fırlattığım bedene sert bakışlarımı yolladım.

-" Lan sen çıldırdın mı? Onlarlayken yanıma gelmekte neyin nesiydi? Canına mi susadın sen ?!! Diye bağırdım