İlkler

966 78 18
                                    

🦋 Lütfen emeğe saygı için beğenip yorum yapmayı unutmayın çiçeklerim öpüldünüz ❤️

🍁🍁🍁

Şems Tebrizi' nin hayatla ilgili 40 kuralında bir yazı okumuştum ;

"Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an, burada mevcut. Ne zaman ki birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarırsak cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete, hasede ve kine bulaşsak tepetaklak cehenneme düşüveririz".

Ben artık kendimi cenette hissetmem gerekirken hala cehennemi yaşıyordum, Hem de her gün.

Şimdi yüreğimde ki kuşlar kanat çırparken, bütün bedenim titriyordu. Koştukça yavaşlıyor yol uzamaya devam ediyordu sanki.
Nefes nefese girdiğim hastanenin acil kapısının girişinde gözlerim telaşla onu arıyordu..

Bir perdenin dışında oluşan kalabalığa çarpan gözlerim ile telaşla oraya adımladım. Onu yine kanlar içinde bilinçsiz uzanırken görmenin korkusuyla perdeyi ellerim titreyerek telaşla açtım..

Orman gözler beni bulurken yüzümdeki endişe bulutu çökmüştü.
Arkamdan nefes nefese kalmış Halil belirirken söyleniyordu.

-" Dur bir abi ya atletizme mi kayıt olsan valla yetişemedim bir türlü. Bir şeyi yok biraz hırpalanmış diyecektim. Ama öyle bir uçtun ki.... diyerek gözü Ferhat ve ablasına takıldı.
Ferhat şaşkınlığını gizleyemezken yakalanmış olmanın endişesi ile taş kesilmiştim..
Yüzümdeki her mimiği incelerken endişe dolu bulutlarının da yavas yavaş yok olduğunu görüyor ve şaşırıyordu.

-" Geçmis olsun . B- Ben b- buradan geçiyordum... diyerek saçmaladığımın farkına vararak gözlerimi yumup başımı eğdim. Ellerim ile burun kemerimi sıkıp baş selamı verip perdeyi kapattım.

Arkamı dönüp hızla uzaklaşmaya çalışırken önüme geçen Ferhat ile durdum.
Gel şimdi çık işin içinden.
Halil bana naneyi yedin bakışı atarken Ferhat konuştu.

-" Biraz konuşalım mı?. " Dedi.

-" Konuşalım " diyerek ellerimi göğsümde bağladım.

-" Yalnız " dedi bastırarak.

-" Dostum ben dışarda bekliyorum " diyerek omzuma patpatladı.

-" Biz de şöyle sakin bir yere geçelim" diyerek peşinden bahçeye çıktık.
Bir köşe de durup bana döndü.
Çatık kaşları ile beni süzerken gerildim.

-" Ne arıyorsun burada ?" Dedi

-" Dedim ya buradan ge....." Dediğimde sözümü kesti.

-" Ali ! diye bağırdı. İsmimin bir insanin dilinde melodiye dönüşmesi böyle bir şey mi?

-" Endişelendim " dedim ağzımdan dökülen kelimeye ben de inanamazken o da şaşkındı.

-" Yani tam söz vermiş anlaşmaya varmışız benim grubumdan birinin bu sözü bozmuş olması beni endişelendirdi.
Başa dönmek istemedim." Dedim açıklamaya çalışırken.
Çatık kaşları yumuşarken yüzündeki morlukları süzdüm.
Ellerim benden bağımsız yüzündeki yaraya uzanırken ifadesi değişmişti.

Tepkisizce kalırken bundan cesaret alıp dokundum yüzü acıyla kasılırken irkilerek çektim elimi.

-" Acıyor mu ? dedim endişeyle.
Acı dolu ifadesi şaşkınlık karışımı bir ifadeyle değişirken acı bir tebessümle baktı.

Derin Sızım- GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin