Kaçak bakışlar

1.5K 120 48
                                    

🍁🍁🍁 Geçmiş

Hafif esen rüzgarın savurduğu ağaç yapraklarını, uzandığım yerden izlerken bana attığı son bakışı hatırlayıp nasıl bu kadar pervasız davranmış olduğumu düşünüyordum..

Ona verecek bir cevabım yoktu. Ne diyecektim? Son zamanlarda senin için atan kalbim, benden izinsiz hareket edecek kadar asi olduğunu mu söylemeliydim mesela ?

Kendimle yaptığım iç hesaplaşmalarim, arkadaşım Halil 'in heyecanlı sesiyle son buldu .

- " Kardo nerdesin ya ? Seni arıyorum her yerde .." dedi nefes nefese.

-" Ne var oğlum ne bu acele ? "

- " Bizimkiler Ferhat'ı sıkıştırmış arka tarafta. O değil de Ferhat'in enikleride yakınlarda, başları belaya girecek" dedi heyecanla..
Benim ise endişelendiğim dostlarım değil Ferhat 'ti. Daha yeni çıkmıştı hastahaneden ve yaraları daha iyileşmemişti muhtemelen..

Yerimden büyük bir hızla doğrulurken arka tarafa doğru koşturmaya başladım. Halil arkamdan koşarak bir şeyler geveliyordu ama duymadım. O anlarda bir an önce Ferhat'in iyi olduğunu görmem gerektiğini düşünüyordum sadece..

Arka bahçeye vardığımda Ferhat in duvara yapıştırıldığını ve yarasından sızan kanı acı bir ifade ile bastırdığını gördüm.
İçimde büyüyen öfke ve endişe ile düşünme yetimi kaybederek , Ferhat'in omuzlarını elleri ile duvara yapıştıran Adem' i kollarından tutup savurdum.
Herkesin şaşkın bakışlarının hedefi olurken öfkeli gözlerimi Adem' e çevirdim..

- "Ne yapıyorsun lan Sen ?!! "Diye bağırdım..
Yüzüme dehşetle bakan Adem' e daha çok sinirlenirken nasıl bu kadar aptal ve düşüncesiz olduğunu düşünüyordum..
O adama köpekler gibi aşık olmasaydım da yaralı bir adamı tek başına sıkıştırmak ne zamandan beri adamlık sayılıyordu?!

-" A- Abi bu it ileri geri konuşuyor, susup oturmak bana yakışır mı?"

-" Lan yaralı, yalnız bir adamı sıkıştırmak sana yakıştı mı şimdi ?!
Görmüyor musun adamın halini ? "
diye öfkeyle bağırdığım da Ferhat'in sesiyle irkildim.

-" Sen bu işe karışmasan mı? Sana mı kaldı bana acımak?! dedi öfkeli çıkan sesiyle ..
Sesinde acı çektiğini belli eden tını beni titretirken nasıl bu kadar vurdum duymaz olduğunu düşünüyordum. Yiğitlik yapmanın sırası mi be aslanım?
Yüzümü ona döndüğümde yaranın daha fazla sızdığını görüp endişeyle yanına adımladim.
öfkeli yüzüm onun irkilmesine sebep olurken kendini duvara daha fazla yaslayıp gözlerini yumdu. Sanırım gelecek darbeyi bekliyordu ama ben istemeyerekte olsa onu sasirtmaya devam ediyordum..
Yarasına elinin üstünden bastırırken sıcak ellerine değen parmaklarımın hissettirdiği heyecanı şimdilik görmezden geldim..

-" Yaran kanıyor aptal herif!! Aslan kesilmenin sırası mi sence şimdi? enfeksiyon bile kapmış olabilir revire gidelim " dedim kollarından çekiştirerek.

Herkes olanları ağzı açık izlerken ben bunu düşünecek durumda değildim. Enfeksiyon kapmış ise ölümcül olabilirdi..
Hareket etmeyen adama çevirdiğim bakışlarımı, onun da aynı ifadeyle baktığına şahit olurken gözlerimi devirdim

- "Yürü yoksa bu kadar insanın içinde seni sırtıma alır zorla götürürüm "dedim düz bir ifadeyle.
Gözleri daha çok büyürken kollarını omuzlarıma sarmama izin vererek revire doğru yol aldık. Gelen geçen iki ezeli düşmanın yan yana yürümesine gözlerinini kocaman açarak fısır fısır konuşmalara neden olurken, onun da yan profilimden beni aynı ifadeyle izlediğini biliyordum ama o an görmezden gelmek en iyi seçenekti, ben de öyle yaptım..
Bir süre sonra rahatsız olup konuştum

Derin Sızım- GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin