Sevgili Kuzen... Sevgilerimle Regulus ❝Drarry❞

▪Muhalefetin Yolu (Beşinci Yıl) - I▪

Büyücü dünyası Potter'ın Karanlık Lord'un geri döndüğünü açıklamasıyla dikkati dağılırken, Draco, çoğu gün babası tarafından fark edilmeden gizlice kaçmayı başarmıştı. Babasının da dünyanın geri kalanı kadar dikkati dağılmıştı ama onu meşgul edenin Karanlık Lord'a karşı olan yükümlülükleri olduğunu biliyordu.

Gelecek Postası'nın Potter'ı gözden düşürmek için yaptığı saygısızlık , Draco'yu iğrendiriyordu. Potter, Diggory ile döndüğünde orada olan herkes, Potter'ın sözlerindeki gerçeği görmek zorunda kalacaktı. Tüm insanların
-Potter'dan bahsetmiyordu bile- bunca yıl üzerine koydukları saygınlık ve çocuğa olan inançları neredeydi?

Onu şaşırtan, babasının gazetelere verdiği tepkiydi. Sanki memnun olmuş gibiydi. Draco bunun neden olabileceğini düşünmeden edemedi. Karanlık Lord, dünyanın geri dönüş olasılığını ciddiye almadığı için üzülmesi gerekmiyor muydu?

İstediği bu değilse neydi?

Tüm bunların gizemi, Draco'yu anlamaya çalışırken zihinsel olarak harekete geçirdi.

"Efendi Draco."

Draco kapıya doğru bakarken sandalyesinde sıçradı. Normalde ev cinlerinin konuşmadan önce kendilerini duyurmaları gerekirdi ama Alpsi'nin kaburgalarını tutarken zar zor ayakta duruyordu.

"İyi misin?"

Alpsi'nin ona verdiği bakış, Draco'nun dilini ısırmasına neden oldu. Ev cinlerine istemedikleri bir nezaket göstermek akıllıca olmazdı.

"Usta Malfoy sizi istiyor."

Draco kendini zihinsel olarak hazırlamaya çalışırken gözlerini kapattı. Babası ne istiyorsa,sonu iyi olmayacaktı. Hiç olmadı.

"Hemen aşağıda olacağım." Alpsi arkasını dönmeye çalışırken tereddüt etti ama ürkmeden beceremedi.

"Yardım ister misin?" Draco, bu arada Alpsi'nin bir hata yaptığını doğrulduğunu bilerek sordu. Bir ev cinine yardım etmek ciddi bir hakaretti. "Sadece - seni iyileştirebilirim, bu şekilde acı çekmezsin."

"Alpsi cezalandırıldı, Usta Draco. Cezayı silmek, eylemdeki dersi de siler."

Draco yumruklarını sıkıca sıktı. Bu doğru değildi. Bir tür saçmalıktı.

"Fakat-"

"Alpsi'nin gitmesi gerekiyor Usta Draco. Yapılması gereken işler var." Alpsi'nin sesi sertti ama Draco gücenmedi. Tüm ev cinlerine Dobby gibi davranmamak zordu. Alpsi'nin ağır bir kalple gidişini izledi.

Draco babasının çalışma odasına girdiğinde, zaten var olan küçümseme karşısında irkilmemeye çalıştı.

"Bana söylemek istediğin bir şey var mı?"

Yüklenen soru. Draco babasına ne kadar berbat, kendini beğenmiş olduğunu söylemek isterdi ama demek istediği bu değildi.

"Notlarım yükseldi," dedi Draco, babasının ondan ne istediğinden emin olamayarak. .

Babasının gözleri kısıldı ve Draco bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissetti.

"Söyle bana," diye söze başladı babası, kollarını göğsünde çaprazlayarak sandalyesinde geriye yaslandı. "Potter'la ne zamandır çıkıyorsunuz?"

"Çıkmak mı?" Draco, yüzünde hissetmediği bir tiksinti ifade etmesinden gurur duyuyordu. "Ben Potter'la çıkmıyorum."

Kemerli bir kaş iyiye işaret değildi. Draco, babası daha da dik otururken kendini sakin kalmaya zorladı. "Eylemlerin tam tersini gösteriyor."