Aşk-ı Fuhuş // sope

16

Medyanın bölümle bir alakası yok sadece bu şarkıya takıntım var başa alıp alıp dinliyorum

Cumartesiye kadar sabredemedim. Yorumlarınızı bekliyoruuuuum🤗

İyi okumalar aşklarım

############

Polislik olmuştuk. Şimdi karakolun ortasında "Şikayetçiyim memur bey sevdiğim adamı benden çaldı." diye bağıracağım. Sorgumuz bitmiş, nezarethanede salınmak için bekliyorduk. Tabii ki bizi salacaklar. Alt tarafı kavga ettik canım. Ne var bunda bu kadar büyütülecek? Ah söz konusu Jimin efendi olunca karınca bile dev oluyor.

"Kefaletiniz ödenmeden salınmayacaksınız."dedi gelen memurlardan biri.

"Neden?"diye sorduk aynı anda. İtici piç, ne güzel de kaydırdım tipini ama mal. Yüzüne böyle saatlerce bakmak istiyorum. Yüzünde yaptığım sanatsal çalışmayı görseniz benimle gurur duyarsınız o derece. Keşke telefonum olsaydı fotoğrafını çeker, çerçeveletir, odama koyardım. Harikayım ben ya.

"İkiniz de birbirinizden şikayetçisiniz. Ya şikayetlerinizi geri çekin ya da kefalet ödenene kadar burada kalmayı göze alın." Bir cevap beklercesine elindeki anahtarı sallıyordu. Ne yani bir de şikayetimi geri mi çekeceğim? Yok artık daha neler.

"Ölsem çekmem şikayetimi. Bana saldırdı suçlu olan o."dedi Jimin efendi. Hem suçlu hem güçlü. "Kefaleti ödüyorum ben. Çıkart beni. Bu manyak da sürünsün karakol köşelerinde."

Anneme orospu derken iyiydi. Şimdi ben manyak oldum.

"Kefaletinizi kendiniz ödeyemezsiniz. Dışarıdan birileri ödemeli. Herkes sizin gibi yapsaydı zengin bebeleri kavga edip çıkıp giderdi." Haklı bir düşünce yapısı, sevdim. Bundan sonra favori polis memurum sensin yakışıklı.

"Tamam, telefonumu kullanabilir miyim?"dedi. Allah'ım ne kadar çok konuşuyor. Keşke kaşını patlatacağıma ses tellerini yırtsaydım. Vatana millete hayırlı bir iş yapmış olurdum.

Telefonla konuştuktan sonra memur, bana dönüp telefonumu uzattı. Benim arayacak kimsem yoktu. Taehyung'u ya da Jungkook'u arayamazdım. Eminim ikisi de dışarıda beni bekliyordur. Çünkü Jimin'in üstünden beni almaya çalışırken dayak yiyen kişi Taehyung'muş. Patlayan flaşları görünce far görmüş tavşan gibi kaldığımızda bir an için yerde iki seksen yatan kişiye kaymıştı gözüm. Canım kardeşim, beni kurtarmak isterken yumruklarımızın hedefi olmuştu.

"Ben burada kalacağım. Suçluyum, cezamı çekmeliyim."diyip banka oturdum. Kendimi rezil edeceğime şerefimle cezamı çekerdim. İşte böyle de gururlu bir adamım ben.(seda sayan is loading lidlcşşdşşcşdşcşdş) Jimin'in çıkması için kefaleti ödeyen kişinin gelip onu alması gerekiyormuş. Bu yüzden o da bankın diğer ucuna oturdu.

Memur arkadaşın uzaklaşan adımları artık duyulmadığında Jimin'e döndüm. Garip şeyler oluyordu. "Senin derdin ne?"

"Ne derdi? Yok benim derdim falan."dedi. Al işte şüpheli tavırlar sergiliyor. Arkadaşı alalım sorguya!

"Bak, bir şeyler çeviriyorsun. Bunu anlamayacak kadar salak değilim. Söyle ne var aklında?"

***

"Hoseok hanginiz?"dedi gelen memur. Benim dercesine elimi kaldırıp ayaklandım. "Toparlan, çıkıyorsun."diyip kapıyı açtı. Daha Jimin'i bile almaya gelen olmamıştı. Üstelik ben kimseyi aramamıştım. Şaşkınlıkla dönüp ona baktım. O da bayağı şaşırmıştı. Banktan montumu alıp nezarethaneden çıktım.