32

628 60 72
                                    

Bölümü okumadan saldım yazım hatalarım olabilir.

İyi okumalarrr

################

Yoongi'nin Anlatımından

Bugün bu iş tamamen bitecekti. Jeongin benden kilometrelerce uzakta, sefil hapis hayatına devam edecekti. Nakil işlemlerini Seokjin hyung ve Namjoon halletmişti. Dün ise Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderdiğimiz evraklardan onay gelmişti. Evet, Jeongin'i Silivri'ye gönderiyorduk. İnternette okuduğum bilgilere göre Dünya üzerindeki en soğuk cezaevi imiş. 

Her şey eksiksiz ilerler ve Jeongin'in Silivri'ye kapatıldığından emin olursak Hoseok'un yanına gidip her şeyi açıklayacağım. Belki başta beni dinlemek istemez hatta görmek bile istemeyebilir ama pes etmeyeceğim. Gerekirse beni affetmesi için ayaklarına kapanır defalarca özür dilerim ama onsuz yapamam.

Seokjin Hyung arıyor...

"Efendim hyung?"

"Sana bir iyi bir de kötü haberim var. Önce hangisini duymak istersin?"

"İyi haberi ver önce."

"Peki. Jeongin'i nakil aracına bindirmişler ama kaçmaya çalışmış. Gardiyanlardan birini yaralamış, sakinleştirici yapıp zorla bindirmişler. Ha bir de 'Hoseok piçini geberteceğim!' diye küfürler savurmuş."

"Madem bu kadar piç öldürmeye meraklı, kendisini öldürsün. Orospu çocuğu!"

"Tamam sakin ol. Sıra kötü haberde. Duymaya hazır mısın? Bir yere otursan iyi olur."

"Niye bu kadar gerilim yaratıyorsun? Haberin kötülüğü 10 üzerinden kaç?"

"10 üzerinden 389282928293."

"Tamam oturdum, dinliyorum."

"Hoseok gidiyormuş. Bugün..."

"N-nereye?"

"Amerika, California'ya. Dans videolarını internete yüklemiş ve ünlü bir dans yarışmasından aramışlar. O da katılmayı kabul etmiş."

"G-geri gelecektir. Değil mi hyung? Gelir yani neden gelmesin ki?"

"Özür dilerim Yoongi ama gelmeyecek. Eğer yarışmayı kazanırsa, ki kazanacağını hepimiz biliyoruz, orada kendine yeni bir hayat kurabilir. Onu buraya bağlayan bir şeyi yok ki geri dönsün."

"Ben varım?"

"Varlığın bir işe yaramıyor. Hoseok'u durdurman ya da geri dönmesi için ikna etmen gerek. Eğer şimdi çıkarsan havaalanına ancak yetişirsin."

"A-ama Jeongin ne olacak?"

"Onu ben takip ediyorum. Merak etme."

"Teşekkürler hyung. Her şey için..."

"Git ve sevdiğini geri al."

Telefonu kapatıp arabaya koştum ve havaalanına sürdüm. Üstümde pijamalarımla havaalanının içinde bir o yana bir bu yana koşturuyordum. California'ya giden uçak saatlerine baktım, uçak kalkmak üzereydi. Geç kalmıştım işte. Hoseok'u durduramamıştım.

Kafamı eğmiş, gözyaşlarımı tutmaya çalışarak otoparka yönelmiştim. Yanımdan hızla geçen rüzgar bana Hoseok'un kokusunu anımsatmıştı. Uzun bir kışın ardından gelen bahar kokusu...

Aşk-ı Fuhuş // sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin