Aşk-ı Fuhuş // sope

34

26 Kasım Taehyung & Jungkook Çiftinin Düğünü

"Ağzının suyu akıyor sevgilim."diyerek Jungkook'un açık kalan ağzını kapattım. Bu kadar güzel olmak bana pahalıya patlamıştı ama yine de buna değdiğini görmek hoşuma gitmişti. "Salyalarını gece için sakla. Üstüme akmasını istiyorum, yere değil."

"Tae? Açık açık seks teklifi bu. Tanrı'm! N'olur kese kağıdı geçirelim kafana."

"Saçmalama Jungkook. Ben bu saçı yapmak için ne kadar uğraştım biliyor musun sen!?"dedim sinirle. Güzelliğimi gölgelemesine tabii ki izin vermeyeceğim.

"Kıskanıyorum amına koyayım. Elimde değil. Neyse herkes bizi bekliyor. Gidelim mi?" Koluna girmem için bana yer açtı ve beraber merdivenlere yöneldik.

Aşağı indiğimizde tüm yakınlarımızı bir arada görmek kalbimi hızlandırmıştı ve Jungkook'un koluna daha sıkı sarıldım. Nikah masasına oturduğumda en önden bizi izleyen arkadaşlarımı görmek içimi rahatlatmıştı.

Jungkook son anda nikah şahidine karar vermişti. Daha doğrusu Seokjin hyung onun yerine karar vermişti. 6.900 dolar ödediği takım elbisesini ve mor saçlarını herkesin görmesi gerekiyormuş. Jungkook'un itiraz etme hakkı bile olmadan nikah şahitlerimiz, Seokjin hyung ve en sevdiğim kuzenim Meri olmuştu. Kısa nikah töreninin ardından adım artık Kim Taehyung değil Jeon Taehyung olmuştu.

"... Damat beyi öpebilirsiniz."diyen nikah memurundan sonra ayağa kalktık ve Jungkook'un dudaklarıma minik bir öpücük kondurmasına izin verdim. O kadar heyecanlıydım ki her an ölebilirdim.

"Seni seviyorum Jeon TaeTae." Jungkook'un fısıltısı tüylerimi diken diken etmişti.

"Ben de seni seviyorum Kookie." Kalabalığın alkış sesleriyle onlara döndüm. Hoseok hyung ağlamamak için kendini sıkıyordu. Yavaş adımlarla yanımıza geldi.

"Sizinle gurur duyuyorum çocuklar. Çok çok mutlu olacağınız günler geçirin. En kötü gününüzde bile birbirinizin ellerini asla bırakmayın."demiş ve ellerimizi birleştirmişti. Teşekkür edip grup sarılması yaptık. Bunu yapmayalı uzun zaman olmuştu ve aslına bakarsak Hoseok hyungla konuşmak, hem Jungkook'un hem de benim heyecanımızı biraz olsun almıştı.

İlk dansı yaptıktan sonra herkes başka şeylerle ilgilenmeye başlamıştı. Hoseok hyung da davetlilerle sohbet ediyordu. Boşluktan faydalanarak Yoongi hyungu kenara çektik.

"Gece için tekneyi hazırladın mı hyung?"dedim.

"Evet evet. Dediğim gibi yapıyoruz. Ben evlilik teklifini ediyorum sonra siz geliyorsunuz ve after party yapıyoruz."

"Çok güzel olacak. Hoseok hyungun ağlayacağına eminim. Asla dayanamaz. Sonra da makyajım bozuldu diye kızacak sana, bak gör."dedi Jungkook, Yoongi hyungun omzuna vurarak.

"Ne fısıldaşıyorsunuz bakalım burada?"diyerek yanımıza oturdu Hoseok hyung. Umarım bir şey duymamıştır. "After party planları yapılıyor sanki ve benim haberim yok?"

"Şimdi planladık hayatım. Ben de sana söylemeye gelecektim ama meşguldün."dedi Yoongi hyung. İyi kıvırmıştı durumu, biz olsak kesin berbat ederdik.

"Hadi bakalım öyle olsun. Seni tanıştırmak istediğim birileri var sevgilim. Benimle gel." Hoseok hyung, Yoongi hyungu çekiştirerek götürmüştü.