《8》

6K 295 12
                                    

~Alina

Son satırlarıda okuyarak kitabımı kapattım. Gözümden akan yaşı silerek yerimden doğruldum. Gerçekten sıkıldım şu Kitapların sonunu neden bu kadar hüzünlü bitiriyorlar ki.

Burnumu çeke çeke odadan çıkarak banyoya ilerleyerek içeri girdim elimi yüzümü yıkayarak banyodan çıkıp mutfağa doğru ilerlemeye başladım.

Mutfağa girdiğimde hemen ocağın altını yakıp yemekleri ısıtmaya başladım. Bir yandan masayı kuruyor bir yandan da ısınan yemekleri boşaltıyordum.

Sofra tamamen hazır olunca herkesi çağırıp yerime oturarak yemeğe başladım.

O çocuğa öyle seslendikten sonra arkasını dönüp bana baktı sonra sırıtarak önüne dönüp ilerlemeye başlamıştı. Bende hızlı adımlarla eve gelip işimi hallettikten sonra odama geçerek kitap okumaya başlamıştım.

Çatalın tabağa çarpma sesiyle irkilerek kafamı kaldırdım. "Tuz getir" diye gözlerimin içine bakarak konuşan babamla kafamla onaylayarak hemen ayağa kalkıp tuzluğu alarak geri masaya döndüm.

Tuzluğu babama vererek tekrardan yerime oturup yemek yemeğe devam ettim. Herkes sofradan kalkınca hızlı bir şekilde mutfağı toparlayarak odama geçtim.

Çantamı hazırlayarak çalışma masamın kenarına bıraktım. Kısa bir aradan sonra tekrardan okula gidecektim. Pijamalarımı giyerek yatağıma girip, sonsuz uykuya dalmayı bekledim.
.
.
.
.

Çalan alarma bir milyon tane küfür mırıldanıp yarı açık gözlerle odadan çıkarak banyoya ilerledim, içeri girip işlerimi hallettikten sonra çıkarak tekrardan odama girdim.

Biraz daha kendine gelmiş halde hemen üstümü giyinip saçlarımı bağlayıp çantamıda alarak aşağıya indim. Hızlıca kahvaltı hazırlayıp üstten birşeyler atıştırıp çayımı içmeye başladım.

Kusura bakmayın çay ince çizgim bardağımı bitirmeden yerimden kıpırdamam.

Biten çayımla kendi kullandıklarımı yıkayıp çantamı sırtıma takarak ayakkabılarımı giyinip evden çıktım. Seri adımlarla okula doğru yürümeye başladım.

Okul kapısından içeri girince selam verenlere karşılık verip sınıfıma çıkmaya başladım. Okulu özleyeceğim nereden aklıma gelirdi ki.

Çantamı sırama bırakıp ardından kendimde oturdum. Telefonumu çıkarıp sosyal medya hesaplarıma bakıp telefonu kapattım. İlgimi çeken birşey yoktu.

Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Zilin çalmasıyla oflayarak yerimden kalkıp sınıftan çıkarak bahçeye doğru ilerlemeye başladım.

Cidden bu müdür her sabah uzun uzun konuşmaktan bıkmadı ama ben dahil tüm öğrenciler onun konuşmasından bıkmıştık.

Yarım saat konuşan müdürden sonra tüm sınıflar sırayla içeri girmeye başlamıştı. Bizim sınıfa sıra gelince aralara kaynak yapa yapa içeri girmiştik, her sabah olduğu gibi.

Sınıfa girdiğimizde sırama oturup ilk dersimiz olan Din kitap ve defterimi çıkarıp hocanın gelmesini beklemeye başladım. Hocanın gelmesiyle ayakta olanlar yerine geçince hocanın oturun komutuyla ayakta dikilmeyi bırakıp hepimiz yerlerimize oturmuştuk.
.
.
.
.

Sıranın üstündeki eşyalarımı toplayarak çantama koydum. Nihayet son dersimizde bitmişti. Ben sabah okulu özlediğimi söylemiştim değil mi? Siz unutun onu öyle birşey yok, an itibariyle hala okuldan nefret ediyorum. Sadece zamanımı çalıyor o kadar.

Geldiğim gibi aynı seri adımlarla eve doğru yürümeye başladım. Evimizin olduğu sokağa giriş yaptığımda kapının önünde olan polis arabası ve topluluk oluşturmuş insanları görünce koşar adımlarla evin önüne gelip insanları iterek içeri girdim.

GERÇEK HAYATIM 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin