《17》

2.5K 138 13
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar :)

~Anıl

Adımlarımı durdurarak yanına vardığım korumaya baktım.

"Bir sorun var mı?" Bir parçam olan soğuk ses tonuyla sormuştum sorumu.

"Hayır Anıl bey her hangi bir sorun yok. Ama..." Diyerek susmasıyla kaşlarım çatıldı.

"Ama?"

"Her ne kadar evi böyle koruyabiliyor olsakta, evle aramızda olan 50 metrelik mesafe bizi oldukça zorluyor."

Elimi çeneme koyarak hafif çıkan sakallarımı sıvazladım. Bunu tahmin edebiliyordum.

Korumaya bir bakış atıp kafamı sallayarak bir şey demeden yanından ayrıldım.

Eve doğru giderken aklımda olan tek şey Alina'ydı. Küçük kızım.

Bahçe kapısından içeri girdiğimde arka taraftan gelen seslerle kaşlarımı çatarak oraya doğru ilerlemeye başladım.

Gördüğüm manzarayla adımlarımı durdurarak yüzümde ufak bir gülümseme oluşmasına izin verdim.

Alina elinde ince bir sopayla önünde süt olduğunu düşündüğüm kabı karşısındaki kediye ittirmeye çalışıyordu.

Kabı ittirdikçe az olsada sütün döküldüğünü görünce biraz geri çekilerek kediye bir şeyler fısıldadı.

Kedi ürkek bir şekilde kaba doğru ilerledi. Önünde durduğu sütü kokladıktan sonra dilinin ucunu süte değdirmişti.

Kedinin haline karşılık güçlü bir kahkaha atan Alina ile yüzümdeki gülümseyi büyüttüm.

Onlara doğru ilerleyip süt içen kedinin yanına çökerek kafasını sevdim. Kedinin tüylerini okşarken bakışlarımı Alinaya çevirdim.

"Elindeki sopayı tutma amacını öğrenebilir miyim?" Diye sorduğumda Alina önce elindeki sopaya daha sonrada bana baktı.

"Haa bu mu? Şey için ya..." diyip susunca "ne için?" Diye sordum.

"Şey için ya, eğer ki kedi bana yaklaşmaya çalışırsa bunu önüne koyup bana yaklaşmasını önlemek için" dedi elindeki sopayı göstererek.

Kaşlarımı çatarak anlamadığımı belirtme çabasındaydım.

"Kedilerden mi korkuyorsun?" Dedim.

"Aâ hayır korkmuyorum. Sadece hayvanlara dokunamıyorum." Dedi

"Anladım" dedim daha da üstelemeyerek. Çöktüğüm yerden kalkarak benim gibi yere çökmüş olan Alinaya elimi uzattım kalkması için.

Elimi tutmadan ayağa kalkınca ona doğru uzattığım elimi yumruk yaparak yanımdan sallanmasına izin verdim.

"Yalnış anlama, hayvanlara dokunan kişilerle onlar temizlenmeyene kadar temasta bulunamıyorum. Kişisel algılama yani." Bana bakarak söylediklerine karşılık başımı onaylarcasına salladım.

Bahçe kapısından salona girerken sporcu şortumun cebindeki telefonu çıkararak saate baktım. 07.00 dı.

Bakışlarımı yanımda yürüyen Alinaya çevirerek "sen neden bu saate uyanıksın?" diye sordum.

Alina mutluluktan uzak bir kahkaha atarak "ben hep bu saate uyanırım, uzun süre oldu ama ben hep bu saate uyanırdım." Dedi.

Saklamaya çalışsada yüzündeki acı ifade okunuyordu. En azından ben görebiliyordum.

GERÇEK HAYATIM 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin