GERÇEK HAYATIM 🦋

《20》

Keyifli okumalar :)

~Alina

Boğazımda hissettiğim kuruluğu daha fazla göz ardı edemeyerek izlediğim diziyi durdurarak kucağımdaki bilgisayarı yan tarafıma bırakarak ayağa kalkarak odamdan çıktım.

Merdivenleri inerek mutfağa girdim. Işığı yakarak bir bardak su içtim. Yukarıya götürmek için de bir şişeye şu doldurarak bir bardakla birlikte mutfaktan ayrıldım.

Merdivenlerden çıkacağım zaman salondan gelen ışıkla adımlarımı o tarafa çevirdim. Salona girdiğimde elimdekileri masaya bırakarak koltuklarda oturan Vuslat'a doğru ilerledim.

Koltuklardan birine oturmuş kafasını koltuğun arkasına doğru yaslamış ve ellerini kapattığı gözünün üstüne koymuş bir şekilde öylece duruyordu.

İlk başta uyuduğunu sansamda düzensiz nefes alışverişleri salondaki sessizliğe karışıyordu.

"Daha fazla ne kadar başımda dikilmeyi düşünüyorsun?" Ses çıkarması beklemediğim için irkilerek yanındaki boşluğa oturdum.

Ellerini gözlerinin üzerinden çekerek kafasını yasladığı yerden kaldırarak oturduğu yerde bana döndü.

Bende aynı şekilde ona döndüm. İkimiz de sessiz bir şekilde birbirimizin yüzünü inceliyorduk. En az abilerim kadar yakışıklıydı. Sanırım bu ailenin genleri oldukça iyiydi ki bunu sadece bana bakarak bile anlayabilirdiniz.

Egoist.

Şukufe'ye hiç takılmadan Vuslat beyefendiyi incelemeye devam ettim. "Çok güzelsin" Diye fısıldadığında şaşkın balık gibi ona baktım. Bunu beklemiyordum.

"Teşekkürler" Diye fısıldadım onun gibi. Gözlerimi ondan kaçırdığımda kıkırdaması kulaklarımı doldurdu. "Utandın" diyince kaşlarımı çatarak ona döndüm.

"Yok öyle bir şey abart!" Diye çıkıştım. Gülerek inanmadığını belli edecek şekilde kafasını sallayarak "Aynen aynen kesin öyledir." Diyerek beni daha fazla sinir ediyordu.

Kaşlarımı mümkünmüş gibi daha da çatarken güçlü bir kahkaha attı. "Ne o kaşlarını çattığında sinirli gözüktüğünü falan mı düşünüyorsun?" Dedi sinir bozucu bir ses tonuyla.

Ah bu adamın manipülasyon yeteneği oldukça yüksekti. Beni sinir etmeyi hedefliyordu ki oldukça da başarılıydı.

Göz devirerek sorusunu yanıtsız bırakmıştım. O güldüğünde sol yanağında çok belli olmayan ufak gamze gözüme çarpmıştı. İtiraf etmeliydim ki bu onu olduğundan daha sempatik gösteriyordu.

Bir süre kendi aramızda saçma ve birbirinden alakasız konular hakkında tartışmış mantık çerçevesine uymayan cevaplarıma karşılık rasyonel cevaplar vermişti.

Ağırlaşan göz kapaklarımla ve derince bir esneme ardından ayağa kalktım. Masanın üzerine bıraktığım suyu alarak Vuslat beyefendiye veda ederek odama ilerledim.

Odama vardığımda bilgisayarımı kapatarak çalışma masasının üzerine bıraktım. Getirdiğim sudan bir bardak içerek yatağıma girdim.

Rahat bir pozisyon alarak göz kapaklarıma yapılan baskıya daha fazla direnemeyerek gözlerimi kapattım ve uykunun beni toprağının altına çekmesine izin verdim.

《》

Yüzümde hissettiğim hafif dokunuşlarla huylanarak gözlerimi açmadan burnumun ucunu kaşıdım. Uykuya kendimi tekrardan bırakacağım zaman alnımdan yanağıma kadar hareket eden parmak tekrar huylandırıp uyku uyumama izin vermeyince sinirle homurdanıp yüzümdeki parmağı tuttum.