《21》

861 51 1
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.


Keyifli okumalar :)

~Alina

Son kez aynadan kendime bakarak odadan çıktım. Bugün pazardı ve saat 11.30'u gösteriyordu.

Cuma günü okuldan çıkıp eve döndüğümüzde akşam yemeği sırasında Kara ailesine gelen mesajdan bahsetmiştim.

Ardından Anıl endişelenmemem gerektiğini, konunuyu halledeceğini söyleyip bu durumu gizlemeyip onlara söylediğim için de teşekkür etmeyi peşi sıra eklemişti.

Şimdi ise verilen konuma gitmek için hazırlanmış ve diğerlerinin yanına inmiştim. Salondan içeri girince diğerlerinin yoğun bir tartışma içerisinde olduğunu fark etmiştim.

Onları takmadan boş olan tekli koltuğa oturarak telefonuma gömüldüm. Atalay baba, Anıl, Doruk ve Caner'in ayaklandığını görünce bende ayağa kalkarak telefonumu cebime koydum. Herkesin bakışları aynı anda bana dönünce kaşlarımı havalandırarak bende onlara baktım.

"Ne? Ne oldu? Neden öyle bakıyorsunuz?" Sorularım ardından bakışlarımı hepsinde tek tek gezdirmiştim.

"Sen nereye?" Anıl'ın sorusu üzerine bakışlarımı ona sabitledim. "Sizinle geliyorum?" Sorar gibi çıkan ses tonum ardından Anıl tek kaşını havalandırarak alayla gülümsedi.

"Peki bunu sana düşündüren şey tam olarak nedir?" Ne yani tek kaşını kaldırıp alayla gülünce havalı falan olduğunu mu sanıyordu?

Lanet olsun ki öyleydi!

Ama neyse ki bende tek kaşımı kaldırabiliyordum.

Tek kaşımı havalandırarak bana attığı bakışların aynısını ona yönlendirerek konuşmaya başladım. "Mesaj bana geldi ya hani. Adrese çağrılan kişi benim falan"

Anılla olan bakışmamız hâla devam ederken Doruk'un sesini işitmiştim. "Güzelim bak, anlıyorum merak ediyorsun seni kimin çağırdığını ve ne için çağırdığını bu nedenle de gelmek istiyorsun ama olmaz. Ya sana bir zarar gelirse? Hım, ne olacak o zaman?"

"Bir şey olursa doktor değil misin sen?! Yardım edersin işte. Bak sorun çözüldü." Hafif omuz silkerek umursamaz verdiğim cevapların Anıl'ı sinirlendirdiğini fark edebiliyordum ve bu bana inanılmaz bir zevk veriyordu. Bu adamın benden daha çok çekeceği vardı.

"Alina, tehlikeli bir durum olabilir kızım, abilerin doğruyu söylüyor. Burada kal lütfen." Abi gelmek istiyorum bunlar neden beni anlamıyordu ki!?

"Ya beni de kendinizle götürürsünüz ya da kendim peşinizden gelirim. Nasıl olsa adres bende de var." Kendimden taviz vermeden kurduğum cümle ile diğerleri arasında bir bakışma geçmişti.

Ne olursa olsun oraya ya gideceğim ya gideceğim. Başka çözüm yolu yoktu.

《》

Ben bir şeyi istersem alırdım. Salondaki taviz vermez tavırlarım nedeniyle zor da olsa onlarla gelmemi kabul etmişlerdi. Şuan ise arabada verilen adrese gidiyorduk.

Arabanın durması ile yayıldığım koltukta doğruldum. Camdan etrafa göz gezdirdiğim de gerginliğin iyice etrafımı sardığını hissediyordum. Ne de olsa bu civarlarda hiç iyi anılarım yoktu.

Dikiz aynasından Anıl ile göz göze gelince hafif bir sırıtma yer almıştı yüzümde. Onu sinir etmek benim için hep favori olacaktı.

GERÇEK HAYATIM 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin