3.5

264 28 9
                                    

"Ne oldu lan? Erken geldin kızın yanından."

"Sorma be Berk, sorma." diye üzgün bir cevap veren Okyanus yanımdaki sandalyeyi çekip oturduktan sonra omzuma yaslanıp ağlama sesleri çıkarmaya başladıktan sonra Uzay "Boş yapma oğlum, seni ağlatabilecek bir kız yok şu dünyada." diyince Okyanus bu sefer de başını hızla omzumdan kaldırıp yumruk yaptığı elini hızla masaya vurarak yüksek sesle "Tabi lan!" diyince biz hepimiz gülmeye başladık.

"Ya onu bunu bırakın da, Arden hiçbirimizle konuşmuyor oğlum." diyen Ege üzgün olduğunu belli ederken umursamazca omuz silktim. "Bize inanmak yerine Burak'a inanmayı tercih eden o. Ben burada bizlik bir durum görmüyorum."

"Valla ben de Dolunay'a katılıyorum. Burak'ın yaptığı şerefsizlik kadar Arden'in yaptığı da satıcılık." diyerek beni destekleyen Okyanus'a Berk cevap verdi. "Kaç yıllık kardeşimiz, arkasından böyle konuşmak bize yakışmaz."

"Bal gibi de yakışır kardeşim. Arden hiçbirimize inanmamayı tercih etti, demek ki kaç yıldır bizle arasındaki değerden daha çok değer veriyor o Burak denen şerefsize. O bunu yapabiliyorsa biz de arkasından konuşabiliriz." diyen Uzay da tavrını koyduğunda Berk bıkkınca ofladı. "Hem bu arkasından konuşmak değil, eğer bizle konuşuyor olsaydı yüzüne de söylerdik." diye eklediğimde Berk dışındaki herkes beni onaylarken Ege de ekledi. "Sınıfta bile ben ve Dolunay'a en uzak olacak sıraya geçmiş, pes yani."

"Neyse, bizim öğleden sonraki dersimiz beden. Ben üstümü değiştirmeye gidiyorum." diyerek el sallayarak masadan kalktığımda Ege'nin "Dolayısıyla benim de gitmem gerekiyor." dediğini duyup ilerlemek yerine onu beklemiş ve birlikte soyunma odalarına doğru gitmeye başlamıştık.

"Ee, planımız ne?" diye soran Ege ile kaşlarımı çatarak ona döndüm.

"Ne planı?"

"Abimler okuldan sonra kütüphaneye gideceklermiş ders çalışmaya, Arden ile de takılmadığımıza göre geriye ikimiz kalıyoruz. Ne yapalım?"

"Ya yeni bir yer açılmış duydun mu? Hamburger yapıyormuş çok güzel, oraya gidelim mi?"

"Sen yeter ki yemek de, gidelim tabi." diyerek Ege, erkekler soyunma odasına girince ona gülerek ben de kızlar soyunma odasına girmiştim.

Hızla üstümü değiştirirken içeri giren Arden bana bakıp göz devirince kendimi tutamayıp konuşmaya başladım. "Hadi bana inanmadın, o da saçma yine de ama neyse. Çocuklarla konuşmama nedenin nedir?"

Yüzünü bana dönmeden Arden beni cevapladı. "Sana inanmaları."

"Bu kadar insan bana inanıyorken sen hiç mi sorgulamıyorsun kızım ya? Beyninin yerine çöp poşeti mi taktın?"

"Dolunay, boş yapma." diyen Arden'e göz devirip çantamı alarak kapıya doğru yürümeye başladım. "Doğruyu anlayınca kapıma gel Arden. Zevkle sana bu lafları yutturmayı bekliyor olacağım."

Uzuuun bir zamandır yoktum yine, ama okullar açıldığı için şehir değiştirmem gerekiyordu. O işlerle uğraşırken buraya vakit ayıramadım ama geri döndüm.

Bu kitabı yazarken araya hep bir şeyler girdi ve doğru düzgün yazamadım. Umarım unutmuyorsunuzdur dnxkdmxkdlld. Yorum ve votelarınızı bekliyorummm.

Kar Tanesi|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin