0.6

443 44 35
                                    

"Girdim işte kızın sınıfına, havalı havalı böyle. Tahta kalemi isteyeceğim, yani tabiki havalı olmam gerekir. Hocam dedim, Ender Hoca fazladan tahta kalemi istiyor, varsa verebilir misiniz? Attım saçlarımı geri."

"Ee sonra ne oldu?"

"Ne olacak, derslerindeki hoca meğersem manyak Merve Hoca'ymış. Ender Hoca'na söyle bundan sonra ona günahımı bile vermem dedi, kös kös çıktım sınıftan."

"Aynen kanka tüm havan sönmüştür kesin." dedi Uzay, Okyanus'a yönelik.

"Size afiyet olsun, benim kütüphaneden bir kitap almam gerekiyor." dedi Arden masadan kalkarken. Ona bakarak ben de konuştum. "Aşkım ben de geleyim diyeceğim ama yemek yiyorum." diyip makarnamı yemeye devam ettim.

"Ben de geleyim seninle, doydum zaten. Benim de bakacağım kitaplar vardı." Berk de Arden ile masadan kalkınca Ege bıkkınca konuştu. "Ders çalışmayı bırak bunlar bir de üstüne kitap okuyorlar, ben bu insanlarla aynı dünyada yaşamayı hak etmiyorum aga."

"Bence de hak etmiyorsun." dedi Okyanus yemeğini yemeye devam ederken.

"Dolunay, doyduysan ben yiyeyim mi?"

"Oldu canım başka isteğin var mı?"

"Evet, bir tabak daha makarna."

"Git al o zaman abi, ne yapayım?"

"Bana hizmet etmeyeceksen niye doğdun?"

"Uğraşma kızla."

"Ya konuş Okyanus ya. Bu hep böyle zaten, her yerde sinir ediyor beni. Eve gidince babama sorarsın neden doğduğumu, verir sana cevabını hem." Ben böyle celallenmiş konuşurken önüme itilen boş tabakla Okyanus'a döndüm.

"Sağol kız doyduk bugün de sayende." diyip yanağımdan makas alarak arkasına yaslandı.

"Sizden nefret ediyorum."

"Ben de seni seviyorum güzelim." diyen Okyanus saçımı karıştırınca sinirle yerimden kalkıp kantinden çıkmıştım. Kantinden çıkarken arkamdan gelen gülme sesleri sinirimi daha çok arttırıyordu.

Sınıfa gidip aynı sinirle yerime oturduğumda telefonumu çıkarıp kulaklığımı takmış ve müzik açarak başımı sıraya yaslamıştım.

"Dolunay, diğerleri nerede?" diyen Berk'in sesini duyduğumda şarkıyı durdurup kulaklıklarımı çıkardım.

"İnşallah cehennemin dibindelerdir."

"Ne oldu, ne yaptılar yine?" diyip yanımdaki yerine oturan Arden ile Berk de sıramızın üstüne oturmuştu.

"Kendileri olmaları beni sinirlendirmelerine yetiyor."

"Tamam, ben konuşurum onlarla daha dikkatli olsunlar diye. Geliyorum hemen." diyip sınıftan çıkan Berk ile Arden'e dönüp konuştum.

"Daha var zilin çalmasına, ne yapsak?"

"Ben de bunu sormanı bekliyordum." diyip cebinden çıkardığı telefonla haftasonu magazin haberinin tekrarını açıp kulaklığın birini bana uzatmış, birini de kendi takmıştı.

Uzun bir süre sonra önümüze iki tane çikolata uzatılmasıyla gözlerimi İstanbul geceleri haberinden çekip çikolataya ve elin sahibine baktım. "Benim meleklerimi kimse üzemez, hallettim." diyip göz kırparak önümüzdeki Ege'nin sırasına oturup sırtını duvara yaslamış, ayaklarını da sıra boyunca uzatmıştı. "Ee ne yapıyorsunuz?"

"İstanbul gecelerinde kim kimle görüntülenmiş onu izliyoruz."

"İyi hadi bırakın da muhteşem kuzeniniz size gelirken duyduğu dedikoduyu anlatsın." Berk, Alp Dayımın ve Su Teyzemin çocuğu olduğu için ikimizin de kuzeniydi.

"Anlat, dinliyoruz."

"C sınıfında iki kız birbirlerine girmişler diye duydum."

"Sizin dönemde mi, bizim dönemde mi?"

"Bizim dönemde."

"Ee sebebi neymiş?"

"Erkek meselesi."

"Of ne kadar klasik." diyerek arkasına yaslanan Arden'e Berk cevap verdi. "Üzgünüz hanımefendi klasik bir sebep olduğu için."

"Sorun değil Berk bey, bir daha olmasın."

"Oo bunlar burada bizsiz alem yapıyorlarmış ya." diyerek sınıfa dalan Okyanus'a suratımı buruşturarak cevap verdim. "Keşke hep sizsiz olsam mesela."

"Üzüyorsunuz beni prensesim."

"Üzüntünden kahrolabilirsin."

"Okyanus, bir kız seni çağırıyor kapının önünde." diyerek içeri giren abim ve Ege ile Okyanus da aynı hızla dışarı çıkmıştı.

"Ya abi bu okul benim tüm enerjimi alıyor ya. Sabahtan beri ağzımı açıp konuşasım bile gelmedi." diyen abime Berk cevap verdi.

"Lan sen okuldasın da biz Miami'de tatilde miyiz?"

"Bensiz Miami'ye giderseniz beni unutun."

"Salak, sensiz Miami'ye gittiysek zaten seni unutmuşuz demektir." diyen Ege ile birlikte abim dışında hepimiz güldük.

"Çıkışta bir şeyler mi yapsak?" dedi Arden en sonunda.

"Ne yapalım?"

"Satranç turnuvası. Abi ne yapabiliriz ya kafeye gidip yemek yeriz maksimum."

"Doğru dedin." Zil çalınca abim ve Berk kalkıp sınıftan çıkınca biz de hocayı beklemeye başladık.

Kitabı 827383783. Kez yayınlayışım ama siz yine de okuyun, hem akrabalık ilişkilerini unutmuşsunuzdur çoktan, ben bile unuttum çünkü ndjxdkxkks. Şöyle yoruma alalım sizleri bir de yıldız tuşuna basıp geçelim lütfen fnkxmdkx. Kendinize iyi bakınnn. 💖

Kar Tanesi|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin