4.7

228 24 5
                                    

Ağaçların oraya gittiğimde bir ağacın dibinde dikilen Tuna'yı görmemle hayretle konuştum.

"Senin ne işin var burda?"

Tuna bana gülerek beni cevapladı. "Birini bekliyordum."

"Ay herkesin de burada mı buluşası gelmiş? Kimi bekliyordun hem sen?"

"Güzel birini, biraz da deli."

"Anlamadım, kim yani?"

"Böyle çok saf, iyi kalpli biri. Arada deliriyor, tuhaflaşıyor ama seviyorum yine de, her halini seviyorum gerçi orası ayrı."

"Ay Tuna, iyi misin sen?"

"İyiyim, kar tanesi, iyiyim." diyen Tuna'ya göz devirdikten sonra bir anda anladığım şeyle gözlerim kocaman olmuştu. Hızla ona baktığımda gülerek bana baktığını gördüm. "Sen?"

"Evet Dolunay, benim."

"Nasıl sensin ya? Yok, sen değilsindir. Bir daha düşün bakayım kesin sen misin?"

"Ben olmamı istemiyorsun herhalde." diyen Tuna'dan sonra yerdeki karları umursamadan onun dikildiği ağacın dibine oturup sırtımı ağaca yasladım. Tuna da çok geçmeden aynı şekilde ağaca oturduğunda ona bakmadan konuştum. "Şaşırdım sadece, senin olabileceğini düşünmemiştim hiç."

Bana dönüp konuştuğunda ben de dönüp ona baktım. "Oysa ki ben sana belli ediyordum, Dolunay."

"Başından anlatsana şu işi." diyerek tekrar önüme döndüğümde o da önüne dönüp karşısına bakarak anlatmaya başladı.

"Geçen sene Türkiye'deki liseler arası basket finali İzmir'de yapılmıştı hatırlıyorsan, bizim okulda, bizimle oynamaya gelmiştiniz."

"Oha, doğru ya."

"İşte, orada gördüm seni. Aslında bahçede konuştuk da seninle, ama sen hatırlamıyorsun anladığım kadarıyla."

"Oha, bahçede konuştuğum kişi sen misin?"

"Evet. Sen yine sizinkilerle atışıp moralinin bozulduğunu belli etmemek için bahçeye atmıştın kendini. Ben sizi atışırken de duydum ve peşinden kimsenin gelmediğini görünce gelmek istedim, üzgünsündür diye." dedikten sonra bir süre susup sonra konuşmaya devam etti. "Üzgündün de zaten, bankta yanına oturduğumda bu durumdan çok sıkıldığını anlatmaya başladın bana direkt, o yüzden inkar edip durma üzülsen de üzülmüyormuş gibi yaptığını."

"Peki sonra nasıl aynı okula denk geldin? Yani bu sene için."

"O biraz şans oldu, okulu babam ayarladı Emir ve benim için. Okulun adını duyduğumda senin de burada olduğunu biliyordum ama ben ayarlamadım dediğim gibi. Zaten sen de beni hatırlamadın hiç."

"Senin bilinmeyen olacağını hiç düşünmemiştim, benden pek hoşlanmadığını düşünüyordum hatta."

"Ben dediğim gibi öyle yıllardır aşık değilim sana. İzmir'de gördüğümde hoşlandım, seni görmediğim her gün seni düşünmeye falan başladım öncelerde. Bu okula gelip de her gün seni izlemek en büyük hediyem oldu aslında."

"Ben ne demem gerektiğini bilemiyorum, Tuna."

"Bir şey demene gerek yok, bu durumdan sıkıldığım için çıktım karşına. Hadi kalk, dönelim artık otele, hava kararıyor." diyip ayağa kalkan Tuna ardından beni de kaldırmak için elini uzatınca uzun zamandır bakmadığım yüzüne baktım. Gülümseyerek bana bakan Tuna'ya ben de gülümseyip ardından elinden destek alarak ayağa kalktım.

Oh sonunda bilinmeyenin Tuna olduğunu öğrendik. Siz ne düşünüyorsunuz bu durumla ilgilii? Emir de sizce seviyor mu Dolunay'ı? Dolunay ve Tuna'dan olur mu? Yorumlarda buluşalımmm. Oy vermeyi de unutmayınn. Kendinize çook iyi bakınn. 

Kar Tanesi|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin