Gezimiz bitip eve geri döndükten sonraki gün hiçbirimiz okula gitmemiştik, bugün ise okuldan kaçışımız olmadığı için zor da olsa okula gelmiştik.
Kantinde tek başıma otururken karşımdaki sandalyenin çekilmesiyle Emir'i görmem bir olmuştu. "Naber?" sorusuna birkaç gündür olan moral bozukluğumla omuz silkip konuştum. "İyi gibi, sen nasılsın? Kolun nasıl oldu?"
"İyi, dün burdaki bir hastaneye gittim, biraz daha duracak gibi gözüküyor." dedikten sonra tekrar konuştu. "Sen iyi misin?"
"Evet." dememden sonra Emir sakince masadaki elime uzanıp tuttu ve ona bakmamı sağladı. "Dolunay, kafanda olup biteni bilmiyorum ama bu kadar içine atma. İyi olmadığını görüyorum, izin ver yardım edeyim." Dediklerinden sonra dolu dolu olan gözlerimi silip burnumu çektim ve hızla masadan kalkıp gülümsedim. "İyiyim Emir, bir sorun yok." dedikten sonra hızla kantinden çıkıp soyunma odalarının boş olacağını düşündüğüm için oraya gittim.
Soyunma odasına girdiğimde gerçekten boş olması beni rahatlatırken kapının tekrar açılmasıyla daha demin kantinde yanından kaçtığım Emir'i görmem bir oldu. "Neden geldin?" O ise bu soruyu sormamışım gibi sakince gelip oturduğum bankta yanıma oturdu. "Sorun Tuna mı?" Onaylarcasına başımı sallayıp Emir'e döndüm. "Ben kendi hislerimden emin olamazken insanların sürekli bu konuyu açmasına dayanamıyorum."
"Hislerinden neden emin olamıyorsun ki?"
"Ben Ege ile de vakit geçirmeyi seviyorum mesela, Arden ile de eğleniyorum, sürekli Berk ile olmak istediğim zamanlar da oluyor."
"Ailen ve arkadaşların hayatında o kadar önemli bir yere sahip ki duygularını ayırt edemiyorsun yani. Dolunay, bu çok farklı bir şey, yani birine aşık olmak. Kalbini dinle sadece, o şekilde çıkacaksın işin içinden." diyen Emir ardından ayaklanıp kapıya doğru yürüdü. "Ben gideyim başka bir kız da buraya gelmeden, bir şey olursa yaz bana tamam mı?"
"Teşekkür ederim, Emir."
"Rica ederim, Dolunay." Emir gittikten sonra bir süre daha soyunma odasında durup sakinleştikten sonra ders için sınıfa gitmiştim.
•
Tuna: Ne konuştun Dolunay ile?
Emir: Sanane?
Tuna: Beni mi kötüledin yoksa?
Emir: Of Tuna, salak salak konuşma.
Tuna: Bana bugüne kadar hiçbir yararın dokunmadığı gibi yine dokunmuyor.
Emir: Tuna.
Emir: Boş yapıyorsun, yapma.
Emir: Sonrasında pişman olacağın şeyler söylüyorsun.
Tuna: Ne konuştun lan o zaman kızla?
Emir: Kötüydü, konuştuk.
Emir: Sana olan duygularından emin olmaya çalışıyor.
Emir: Yarın gelip sana seni sevdiğini söylediğinde teşekkür edersin.
Tuna: Ne?
Emir: Kör değilim, Tuna.
Emir: Sen de değilsin.
Emir: Dolunay'ın seni sevdiği belli.
Tuna: Umut vermene gerek yok, Emir.
Emir: Umut verdiğim falan yok.
Emir: Benimle ilgili ön yargılarını yık artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi|Texting
Short Story0532**: Teoman'ın da dediği gibi bir kar tanesi olup dilimin ucuna konmaya ne dersin? Dolunay: Hoşt derim. ***Zürafa hikayesinin spoilerını içerir.