Kamyoncu Rüştü Abi: Selamın aleyküm, hayırlı işler.
Dolunay: Hoşgeldin kamyoncu.
Kamyoncu Rüştü Abi: Hoşbulduk.
Kamyoncu Rüştü Abi: Ne yapıyorsun?
Dolunay: Yatıyordum öyle.
Dolunay: Sen?
Kamyoncu Rüştü Abi: Ben de aynen.
Kamyoncu Rüştü Abi: Bu aralar içim sıkılıyor sürekli.
Dolunay: Yaa benim de.
Dolunay: Her an bir şey olacak gibi böyle.
Dolunay: Sürekli etrafta mutsuz mutsuz geziniyorum.
Kamyoncu Rüştü Abi: Geziye gel.
Kamyoncu Rüştü Abi: Hem belki içimizdeki bu kötü histen kurtulmuş oluruz.
Dolunay: Gezide de çıkmayacaksın değil mi karşıma?
Kamyoncu Rüştü Abi: Bir şey söyleyemem.
Kamyoncu Rüştü Abi: Dolunay beni öğrendiğindeki tepkinden çok korkuyorum.
Kamyoncu Rüştü Abi: Beni bir anda hayatından çıkartmandan çok korkuyorum.
Dolunay: Kim çıkarsan çık, böyle bir şey yapmayacağım.
Kamyoncu Rüştü Abi: Beni öğrendiğinde yüzündeki hayal kırıklığını görmeye hazır hissedemiyorum kendimi.
Dolunay: Hayal kırıklığı yaşamayacağım biri olduğunu biliyorum.
Kamyoncu Rüştü Abi: Emin olmasan iyi edersin.
Kamyoncu Rüştü Abi: Böyle konuşunca çok ağlayasım geldi.
Kamyoncu Rüştü Abi: Ne yapıyorsun kızım sen bana?
~
2 çiçek ve dalları
Berk: Arden.
Berk: Duyduklarım doğru mu?
Okyanus: Neler oluyor?
Berk: Arden evden ayrılıp Burak ile yaşamaya karar vermiş.
Ege: Ne?
Uzay: Ne?
Dolunay: Ne?
Arden: Bu sizi niye ilgilendiriyor?
Okyanus: Ateş Amcaları nasıl bırakabiliyorsun?
Arden: Zaten gerçek ailem onlar değildi.
Dolunay: İnanamıyorum, böyle bir şeyi nasıl söylersin.
Ege: Onlar sana gerçek bir aile oldu, Arden.
Uzay: Biz de öyle.
Berk: Nasıl hepimizi bir kalemde silip atabiliyorsun?
Arden: Boş yapıyorsunuz.
Uzay: Asıl boş olan şey senin kafanın içi.
Arden: Yeter.
Arden: Siz evlatlık olma hissini bilemezsiniz, tamam mı?
Okyanus: Ulan ne zaman sana evlatlık olduğunu hissettirdi o insanlar?
Okyanus: Veya biz?
Okyanus: Kızım sen mal mısın?
Arden: Bana mal diyemezsin.
Okyanus: Olmasaydın demezdim.
Berk: Arden, bak.
Berk: İstersen buradan, istersen geleyim size konuşalım.
Berk: Belli ki kendinde değilsin, karar verme yetini kullanamıyorsun güzelim.
Berk: Biraz bize güven, bunca yılın hatırına.
Arden: Sadece sen gel.
Dolunay: Biz de bayılmıyoruz senin gibi bir deliyle uğraşmaya.
Berk: Dolunay!
Dolunay: Ne, Dolunay ne?
Dolunay: Bıktım artık.
Berk: Hepiniz 5 dakika içinde parktaki yuvarlak masada olun.
Berk: Gelmeyeni zorla getirtirim.
Uzay: Kol değneğim bunu beğendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi|Texting
Kısa Hikaye0532**: Teoman'ın da dediği gibi bir kar tanesi olup dilimin ucuna konmaya ne dersin? Dolunay: Hoşt derim. ***Zürafa hikayesinin spoilerını içerir.