1. Bölüm: Bilmiyor

149 13 25
                                    

Fısıltılar ve neşeli gülüşler ile dolu turistleri taşıyan araç, çam ağaçlarıyla dolu ormanın içinde kendi güzergahında hız kesmeden ilerlemeye devam ederken sadece içlerinden bir genç keyifsizdi.

"Neşelenmelisin tatlım. Sonuçta Reverse Falls' a gidiyoruz. Oraya gidenler hep seviyorlar." dedi gencin annesi oğlunu üzgün görmeyi sevmeyen bir halde başını okşarken.

Genç ise annesinin elini ittirmişti huysuzca.

"Şunu kes anne ben çocuk değilim. Ayrıca burasıda eminim diğer yerler gibi sıkıcıdır." dedi huysuzca cama bakmaya devam  ederek.

Annesinin onun düşüncesini umursamadığını sararken, kendisi onu üzgün görmeyi içine dert etmiş biricik annesini üzüyordu. Hemde etraftaki insanlar uğruna! Arkadaşları tatillerini harika yerlerde geçirirken o turist kapaklarına annesiyle baş başaydı ama bu kıymetli yılların kıymetini bilmiyordu aptal genç.

Ah şu ergenler! Hepsinin sorunu bu değil mi zaten? Aptalca bir asilik peşindeler. Kendilerini kötü buluyor ve değersiz insanları o kadar umursuyorlarki gerçekten onlara değer verenleri göremeyecek kadar körleşiyorlar.

(Oyun: Aptalca bir alınganlık istemem ona göre. Sonuçta bende ergenim ve bu genelleme yargı için değil zaten. Bunlar benim görüşlerim. Bazen bende yaşıyorum. Büyüklerde bunu zamanında yaşıyor. Saçma sapan düşünceler istemem ona göre!)

O huysuzlana dururken otobüs aniden durdu. Otobüsün içinde dolan kaygılı konuşmalarla şoför onları susturup aşağıya indi.

"Korkacak bir şey yok! Sadece lastik patladı, herkes insin aşağıya!" diye seslendi ellilerinin sonundaki şoför.

Turistler bir kargaşaya aşağıya inerken kafası zehir gibi çalışan huysuz genç kalabalıktan çıkıp içinde ne olduğunu bilmediği ormana daldı kimseye gözükmeden.

▪︎▪︎▪︎

"Annemi hiç anlamıyorum. Neden bu sıkıcı turist tuzaklarını bu kadar çok seviyor ki? Buralar sıkıcı!" dedi dikkatsiz genç ormanda rastgele ilerlerken.

Annesi oysa sadece oğluyla iyi anlaşmaya çalışıyordu. Kendisinin asi gençliğini hatırlıyordu, sonuçta o da çocuk olmuştu.

Kendisinin de bir zamanlar çocuk olduğunu hatırlayan ender büyüklerdendi. Pek çok büyük bunu unutuyordu.

Annesi sıkıcı yerlerle oğluyla aptalca şeylere gülerse yakın olacaklarını düşünüyordu. Kendisi en yakın dostu olan babasıyla böyle iyi anlaşmaya başlamıştı. Ama babası artık çok çabuk yoruluyordu ve o da sıranın oğluna geldiğini düşünmüştü. Ama genç ormanda bunları bilmeden yürüyordu.

Dah sonra dalgınca giderken kendisinden daha kısa ve daha küçük bir çocukla çarpıştı. O gerilerken çocuğun elindeki eski, mavi kitap yere düşmüştü. Ters düşen kitabın üstünde altı parmaklı bir el vardı ve üstünde iki yazıyordu. Çocuk gencin kitabına olan bakışlarıyla hemen kitabı alıp ceketinin içine yerleştirdi.

"Önüne bak ucube!" dedi çocuk kaşları anlık çatılarak.

Karşısındaki 12 yaşlarındaki çocuğun teninin çok açık olduğunu fark etti 15 yaşındaki genç. Çocuğun mavi gözleri fazlasıyla soluktu, göz altlarında belirgin morluklar vardı ve burnunun ucunda da gözlüğü. Kahverengi saçları büyük ayı şeklindeki doğum izini açığa çıkartıyordu. Açık mavi kolsuz ceket, koyu mavi kısa kollu tişört ve siyah bir pantolon giymişti. Kahverengi saçlarının arasında belirgin beyazlılar vardı.

"Asıl sen o gözlükle bile beni nasıl göremiyorsun küçük inek!" dedi genç suçun onda da olmasına rağmen.

Bir çocuktan laf yemeyi gurur kaldırmazdı. 

Hayat Dersi -Reverse Falls- *Bitti*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin