13. Bölüm: Tehlikeli Borç

28 2 0
                                    

"Stan! Aç şu kapıyı Gleeful!"

Duydukları bağırış ile Mikel ve Stanford cama doğru bakmışlardı. Mikel' in hala günlükler ve Stanford' un kaybolmasıyla alakalı sormak istediği sorular vardı ama anlaşılan soramayacaktı.

Will merakla gözlerini kapattı, göz kapaklarının altında mavi ışıklar geliyordu. Eldiven giymediği için ellerindeki mavi ateşin güçlendiği gözüküyordu.

"Pines geldi ve oldukça sinirli görünüyor." dedi Will keyifli bir kıkırtıyla gözlerini açarken.

"Neden bu kadar sinirli ki bu adam." dedi mırıltıyla Ford.

"Çünkü Bay Pines Gleeful' lardan nefret ediyor." dedi Mikel endişeyle ayaklanarak. "Benimde burada olduğumu öğrenince çıldırmış olduğu kesin."

"Stanley' de ondan nefret ediyor. Öncede sanırım arkadaşlarmış. Stanley bundan o kadar çok bahsediyor ki." dedi Stanford homurtuyla. "Pines' ı tanımasam da nefret etmeye başladım."

"Kardeşin haklı, o iğrenç bir adam." dedi Mikel nefretle. "İğrenç bir kaçık."

Yüzünden Pines' a olan nefreti belli oluyordu. Mikel kelimenin tam anlamıyla ondan iğreniyordu.

"Neden ki?" dedi Stanford meraklanarak.

Nefret her zaman güçlü ve ilgi çekici bir duyguydu. 

"Gideon' u dövüyor da ondan! Diğer herkese karşı iyiymiş gibi davranıyor ama aslında pisliğin teki." dedi Mikel daha da şiddetli bir nefretle.

Stanford omuz silki meraklı kaybolurken. "Kardeşimden farksızmış anlaşılan."

"Evet ama daha sinir bozucu." diye homurdandı Mikel odadan çıkarken. "Ayrıca kardeşin ikizleri umursuyor." dedi son olarak kapıyı kapatmadan önce. 

-

"Ne deli gibi bağırıyorsun Pines?" dedi Stanley öfkeyle kapıyı açarken.

Sakin bir şekilde salonunda otururken günü Pines' ın sesiyle mahvolmuştu.

"Mikel nerede?" dedi Bud öfkeyle Stanley' e bakarken.

Bu çocuk gittikçe sinirini bozmaya başlıyordu. Annesi ailesinde çıkan işleri yüzünden yazın geri kalanında Mikel' i onlara bırakmıştı. Onunla ilgilenmesi gerekirken Mikel kurallarını çiğneyip duruyordu. 

"Buradayım Bay Pines." dedi Mikel korkak adımlarla kapıya yaklaşırken.

Onu sinirlendirdiğini bilerek çekiniyordu ama gitmese de daha da kızacaktı. Bud Mikel' e yaklaşarak yakasından tuttuğu gibi onu hemen dışarı çıkardı. Mikel sarsılsa da bunu boş verdi, boş vermesi gerekti. Stan kapıyı kapatacağı sırada bir kavga çıkacağını anladığından kapatmayı boş verip kapının kenarına yaslanarak kavgayı izlemeye başlamıştı.

Kaos ve kavgalar hoşuna gidiyordu sonuçta. Heyevcanlıydı.

"Ben sana Gleeful yasak dememiş miydim Mikel!" dedi Bud fazlasıyla korkutucu bir şekilde.

"Demiştiniz Bay Pines." dedi Mikel mırıltılı bir sesle bunun bir an önce bitmesini umarak.

Azar yemekten nefret ediyordu. Normalde çok bir şey olmazdı ama bu kez karşısındaki kişi ona zarar verebilecek biriydi. Bir yetişkine karşı çıkacak kadar da güçlü değildi.

"O halde burada ne işin var! Annen seni bana emanet ederek gitti, başına bir şey gelirse ne yapacağım ben!" dedi Bud öfkeli bir şekilde volta atmaya başlamışken.

Çocuğa ne olduğu umurunda değildi, sadece Gleeful' ları sevmiyordu. 

"Ama ben iyiyim ve zarar görmedim." dedi Mikel hemen savunma halini alarak.

Hayat Dersi -Reverse Falls- *Bitti*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin