Bölüm 26: Gerçek Bir Çocuk ve Kukla Bir Çocuk

21 2 3
                                    

"Mikel' in yanına gitmemen gerektiğini söylemiştim sevgilim."

Ford geri döndüğünde onu karşılayan öfkeli Will olmuştu. Will orada bedenini ele geçirip bunu biliyormuş gibi davransa da Ford üstünde yonca şekli olan dev yeşil balona Will' e haber vermeden girmişti. Will Mikel ile konuşmasına ekstra bir şekilde karşıydı.

"Sakin ol Will, bir şey yapmadım." dedi Ford elini Will' in omzuna atarak. "Sadece onunla konuştum."

"Bunu yapmaman gerekiyordu." dedi Will hiddetle. Ford' un omzuna attığı elini ittikten sonra onu yakasından tutarak peşinden kalesine ışınlamıştı. "Ona ümit verdin, artık asla diğer tarafa geçmeyecek."

"Diğer tarafa geçmesine gerek yoktu ki, bu tamamen saçma!" dedi Ford hemen karşı çıkarak. "Balon çok iyi korunuyor ve Mikel asla çıkman için tek yapması gerekenin renksiz birini renkli yapmak olduğun tahmin edemez."

"Yine de bu kötü bir fikirdi." dedi Will öfkesini dindirmeyi deneyerek. "Mabel kehanet üyelerini kendi yanına çekiyor. Sadece sen, Şans, Dipper ve Çam Ağacı kaldınız!" dedi Will tahtının önünde volta atmaya başlayarak. "Bana karşı birleşiyorlar ve ben tek bir kişiyi daha kaybedemem!" diye bağırdı öfkeyle. "Mabel, aptal kız beni engelleyebileceğini sanıyor. Tuhafdaş' lara onu gördükleri anda öldürmeleri emrini verdim, artık sadece cesedini görmeyi istiyorum!"

"Will bu çok fazla." dedi Ford araya girerek. "O sadece bir çocuk."

"Bu yeni mi aklına geliyor Sixer?" dedi Will alaylı bir gülüşle. "Her hatasında onu ve Mason' u döverken çocuk olduklarını unutmuş  muydun yoksa?" Will yüzünü buruşturarak Ford' a bakmaya başladı. "Onlara ben bir şey yapmadım Ford, suç bendeymiş gibi konuşmayı kes." Yüzünü buruşturmayı kesip birden bir kahkaha attı ve gülerek konuşmaya başladı. "Aksine onlara tüm zararı sadece sen verdin. Yeğenlerinden biri senin sayende benim kuklam ve diğeri ise kardeşini kurtarmak uğurunda ölecek! Ve hepsi senin sayende!"

"W- Will? Sen iyi değilsin." dedi Ford bir adım geri atarak. "Delirdin sen!"

"Elbette delirdim Sixer!" dedi Will piramidi inleten bir sesle. "Başka ne bekliyordun ki sevgilim." derken sesini yumuşattı. 

"Sakinleşmeye ihtiyacın var Will. Sen kal burada, ben olacakları hallederim." dedi Ford Will' in elinden nazikçe tutarak onu tahtına oturturken.

Will biraz daha sakinleşmiş bir şekilde gözlerini kapattığı sırada Mason yakalanmamak için kapıdan koşarak uzaklaştı. Artan gücü Will' in sinirlerini etkiliyordu. Öfkesi dışarıya zarar veriyor gibi gözükse de kendini daha çok yıpratıyordu. Bu kadar büyük bir güce çok fazla dayanamazdı.

*

Mason gördükleriyle sadece korkmuştu, Will' den değil. Kendinden korkmuştu, Will gibi aklını sıyırmaktan korkmuştu. Tuhafdaşların onu kilitlediği odaya geri kimseye yakalanmamayı başararak döndüğünde korkuyla odadaki boy aynasına baktı. O aynaya her baktığında Will' i görüyordu ama bu sefer yine de bakmak istemişti, iblisin alaycı yüzünü görmeye bile hazırdı. O dehşet verici öfkesi yerine her şeyi tercih edebilirdi.

Bir gözü sapsarı bir şekilde parıldıyordu, diğer gözü ise Will' in sakladığı gibi yılan gözünü andırıyordu, uzun bir göz bebeği ve sapsarı parıldayan bir göz. Üstünde yine mavi tonlarındaki takımı vardı, pek çok gönüllüyü öldürürken ona eşlik etmiş takımı... Gömleğinin üst düğmelerini açmıştı, tüm onlardan artık çok boğuluyordu. Ellerini kahverengi saçlarına attı, arada olan beyaz tutamlar kendilerini daha çok belli etmeye başlamışlardı, onları uzun zamandır yeniden boyamıyordu. Göz altındaki uykusuzluktan oluşan morluklar eskiye nazaran çok daha belirgindi, çok soluk cildinde hemen dikkat çekiyorlardı. Dik ve kendinden emin olan maskesi kırılmıştı, karşısında sadece kaybetmiş bir çocuk görüyordu. 

Hayat Dersi -Reverse Falls- *Bitti*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin