6. Bölüm: Aile

57 4 93
                                    

Mikel ve Gideon her şeyi Will' den öğrendiklerinde bile şaşkınca yerdeki göz yoran halı desenine bakıyorlardı. Gerçi bunun en önemli sebebi Will' in yaşananları onlara sözel yoldan anlatması yerine onlara zihnindeki anıları göstermesiydi. Çocukları beyni bu ani "saldırıya" adapte olmadığından kendini yeniden başlatmakla meşgul bir halde İnternet Explorer yavaşlığında işliyordu şimdilik.

"Ne biçim halı bu ya." diye mırıldandı Gideon gözlerini halıdan çekerek.

"Gerçekten mi?" dedi Mason gülerek. "Laf edecek bir şey bulamadın, sıra halı ya mı geldi?"

"Gözüm takıldı sadece." dedi Gideon mırıltıyla. 

Ne dediğini çok umursamamıştı. Sonuçta Gleeful ailesine laf ediyordu, istediğini der sonra da bir şekilde canlı olarak sıyrılırdı. Günlük rutini buydu zaten.

Mason' un alaylı gülüşünün yanında Mabel Gideon' un bu halini şirin bularak gülüyordu. Aslında onun her halini şirin buluyordu, sadece bazen ekstra bahaneler çıkıyordu karşısına.

"Mikel' i anlıyorum ama gerçekten Çam Ağacı' da mı Will?" dedi Ford, kenarda ve havadaki Will' e bakarak.

"Bakma şimdi huysuzluğuna çok işe yarıyor kendisi." dedi Will sırıtarak Gideon' a dönerken. Bedenini ele geçirdiği zamanı kastettiği açıktı.

"Bir daha asla senin için hiçbir şey yapmayacağım Will!" dedi Gideon aniden yükselen öfkesiyle. "Bir kez olmuş olabilir ama bir daha asla!"

"Arkadaş, hem benim ani cesaretime laf ediyorsun, hem de kendin aniden patlıyorsun." diye homurdandı Mikel.

"Öfke ve 'cesaret' arasında fark var sivri zeka. Zekanın sonucu aptallıktır, öfkenin sonucu ise yıkım. Yıkımdan yeni bir şey yapabilir, eskiyi geri getirebilirsin ama aptallığı düzeltemezsin ve ondan kurtulamazsın." dedi Gideon hafif alayıyla. 

Mikel' in aptal olduğunu ima etmesi elbette şakaydı, sadece çok bilmişlik yapmayı seviyordu.

"Sanırım haklısın. Çam Ağacı' da işe yarar." dedi Stanford Gideon' un laflarından memnun olmuş bir şekilde.

"Ne işe yaraması?" dedi Giden kafası karışmış bir halde.

"Kısacası ikinizde yanımda olabilirsiniz. Karşıma geçerseniz kendinize yazık edersiniz." dedi Stanford keyifle gülerek. 

İşte bu kimin yanında, kimin karşısında olacağını belli edecek soruydu. Yani soru gibi durmasa da öyleydi aslında.

"Neden yanında olalım ki?" dedi Gideon ve onunla aynı anda;

"Neden karşına geçelim ki?" dedi Mikel.

Stanford parmaklarını şıklatınca Gideon kendi odasına giderken orada Mikel kalmıştı.

"S'kt'r!" dedi Mikel şaşkınca ve Stanford' a çevirdi kafasını. "Gideon nerede?"

"Kokma, onu kendi evine yolladım. Kardeşim kadar misafirperver sayılmam ve işime yaramayacak kişileri evimde istemiyorum." dedi Stanford. 

"Ailen hariç mi, ailen dahil mi?" dedi Mikel merakla aklına gelen soruyu sorarak. 

Bu soru çocuklar ve Stanley' i şaşırtsa da Stanford pek belirgin bir tepki vermemişti. Will ise olacaklara daha çok odaklanmıştı.

"Aile... Neden 'aile' kelimesini diğer insanlardan ayırıyorsun ki?" diye sordu Stanford.

Mikel' in bu cevabı, daha doğrusu soruyu beklemediği kesindi.

"Çünkü... aile daha önemli. Onlar senin bir parçan. Diğerleri ise geçici." dedi Mikel kendi dediğinden bile şüphelenen bir şekilde.

"Aile, bir parçan. Diğerleri ise geçici, öyle mi?" dedi Stanford kendi kendine Mikel' in cevabını tekrarlayarak. "Peki o halde neden ailene ne olduğunu umursamaz, onları hatırlamazken dostun Gideon' u umursadın?"

Hayat Dersi -Reverse Falls- *Bitti*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin