11. Bölüm: Anlaşma

21 3 1
                                    

Mason ve Mikel kasaba meydanında dolaşırken tüm gözler Mason'a çevrilmişti. Hem onun bu hali hemde saçıyla özellikle açıkta bıraktığı bandaj dikkatleri çekiyordu.

Çocuk ve genç bundan rahatsız değillerdi. İkisi de göz önünde olmaktan fazlasıyla zevk alan kişilerdi ve şaşkın gözler onları mutlu ediyordu. Sadece Mason' un hoşlanmadığı ağızlardan çıkan laflardı, ama şimdilik bit kelime bile duymamışlardı.

"Mason! Mikel! Hey, buraya bakın!"

Duydukları Pacifica' nın neşeli sesiyle iki oğlan arkalarını dönmüş ve onlara doğru gelen Pacifica ile Mabel' ı fark etmişlerdi.

Pacifica onları gördüğü için fazlasıyla mutlu iken Mabel Mason tılsımını çaldığın dan kızgındı. Mabel öfkeli adımlarla yanlarına Pacifica'dan önce vardı.

"Seni öldüreceğim Mason Gleeful!" dedi Mabel kardeşinin yakasına yapışarak.

Mason ise tılsımla onu durdurmuş ve yakasındaki elleri çekmişti. Mabel çırpınmaya çalışsa da bağırmak dışında bir şey yapamıyordu. Etraflarında meraklı bir kalabalık toplanmıştı.

"Bırak beni ve ver bana tılsımımı!" dedi Mabel öfkeyle.

"Hayır. Kendi tılsımımı geri alana kadar bu bende kalacak." dedi koluna bağladığı tılsımı Mabel' ın gözünün önünde tutarak. "Hem senin tılsıma ihtiyacın yok Mabel."

"Tek gözlü bir ucube olmana rağmen o aptal güvenin sarsılmamış gibi Gleeful!"

Bu seslenen çocuklar kasabanın geçlerindendiler. Sadece eğlenmek yerine zorbalıktan zevk alan bir türe aitlerdi.

"Sen kime ucube dediğini sanıyorsun!" dedi Mikel zorbalara dönerken.

"Aptal arkadaşına diyorum. Ne yapacaksın?" dedi zorba genç.

"Çocuklar, yıllar geçse bile her zaman zorba olanlar hep aynı."

Zorba genç arkasını döndüğünde kaşlarını çattı. "Sen de kimsin ihtiyar?" Gözü adamın altı parmaklı eline takılmıştı.

"Stanford Gleeful." dedi Ford Mason' un yanın ilerleyerek. "Mason' un amcasıyım."

"Yeğenin gibi sende bir ucubesin yani?" dedi zorba genç alayla Stanford' un altı parmaklı elini göstererek. Kalabalıktan sesler yükselmeye başladı.

"Evet." dedi Ford altı parmaklı elini etraftaki meraklı kalabalığa da göstererek. "Kesinlikle bir ucubeyim." dedi ve şaşkın zorbaya döndü. "Diyeceğin bir şey mi var çocuk?"

Zorba genç ağzını açmaya kalksa da bir şey diyemedi ve kalabalıktan keyifli bir alay kahkahası duyuldu. En keyifli gülenler Mikel, Mason ve Stanford' du. Zorba gencin yanındaki arkadaşları kahkahalardan utandıkları için oradan kaçtılar, bu gülüşmeleri daha da canlandırmıştı.

"Kaybol gözümün önünden çocuk, senin gibi veletlerle uğraşacak değilim." dedi Stanford onu başından savmak için elini sallayarak. "Ayrıca yeğenime bir şey demeye de kalkma."

"Ben çocuk değilim ihtiyar!" dedi zorba genç. Diğer arkadaşları oradan gitse de o kalmıştı. Bir ihtiyara karşı yenilecek değildi.

"Bende ihtiyar bir bunak değilim." dedi Stanford tılsımını kullanarak çocuğun havaya kalkmasına sebep olarak.

Genç anında korku dolu bir çığlık atmıştı. Bu haline kalabalıktan gülüşmeler çıkmıştı. Çocuk çok fazla havada durmadığından bu hali kimseyi korkutmamıştı ama genç yükseklik fobisi yüzünden fazlasıyla korkuyordu. Stanford bunu bilmenin keyfiyle çok daha sevinçliydi. Ayrıca gencin bu korkusundan utandığı için bunu söylemediğini de biliyordu. Aptal çocuklarla uğraşmak kesinlikle güzeldi, bunu daha önceden de yapabiliyor olmaması çok kötüydü. 

Hayat Dersi -Reverse Falls- *Bitti*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin