"Gerçekten kahve mi içmeye gideceğiz?" diye sordu tek kaşını kaldırıp bakarken.
"Yani ben bir fincan kahvenin kırk yıllık hatırı vardır diye şey etmiştim. Ama istersen başka yere de gidebiliriz." dedim elimi arabanın camından dışarı çıkarırken.
"Gel bu seferliğine ben seni bir yere götüreyim. Gelecek sefere de senin istediğin bir here gideriz, ha?" dedi Tolga. Anında heyecanlanmıştım.
Nasıl yani, ben bir daha buluşmak için bahane ararken o bu fırsatı bana kendisi mi sunmuştu?
"Olur!" diye resmen bağırmıştım ona dönerken. Heyecanımı gizleyememiştim. Yüzün tekrar çevirirken kıkırdamasını duymuştum.
Hava ufaktan kararmaya başlamıştı. Bayağı bir yol gitmiştik. Kendimi tutamayıp arabada uyuya kalmıştım. Uyandığımda saat 11-e geliyordu.
"İneceksen arabanın kapılarını kilitleyeceğim." dedi hafifçe gülümserken. Neden kapıyı o açmamıştı ki... Havaya girerdim ne güzel.
Düşüncelerimin tam aksine anında arabadan inmiştim. Nereye geldiğimize bakmak şimdi aklıma gelmişti. Geldiğimiz yere bakarken dışardan neon ışıklarla kaplı bir yer olduğunu gördüm. Kapıda iki tane büyükce adam vardı.
Bara mı gelmiştik amına koyayım?
"E hadi, gel." Tolganın sesini duyduğumda ona baktım. Gülümsüyordu. Çok güzeldi...
Kafamı sallamakla yetinip yanında ilerlemeye başladım. Kapıdaki iki adam onu görünce yavaşca kapıdan çekilmiştiler. E yok artık!
Başıyla selam verip içeri girdi. Daha kapıdan girdiğimiz ilk saniyede müzik sesi beni sağır edecek cinstendi. Derin bir nefes aldım. İkimizin olacağı bir yere gitsek ne olurdu ki...
Nihayet herkesin olduğu esas kısma geldiğimde anında gözlerimle etrafı taramıştım. Gözüm dans eden ve oynaşan yarı çıplak erkeklere kaydı.
Bir dakika ne? Erkek mi?
Hemen her tarafa bakmaya başlamıştım. Ama herkes erkekti. Tolgaya döndüğümde sırıtarak bana bakıyordu. Yutkundum. Bakışlarında kötü bir ifade yoktu ama garip hissediyordum.
Yanına biraz daha yaklaştım. "Neden herkes erkek..?" diye sordum kulağına doğru fısıltıyla. Sorumun cevabı iki saniye sonra kafamda dank etmişti.
Kendimi geri çekip kocaman olan gözlerimle yüzüne baktım. Elimle ağzımı kapatmıştım. "Ayy lan yoksa..?!"
Tepkim onu güldürmüştü. Yüzüme doğru eğilip gözlerimizi bir birinize kenetledi. Dudaklarını konuşmak için araladığında bakışlarım dudaklarına kaymıştı.
"Gay değilim." dedi ben hâlâ dudaklarına bakarken. Gözlerimi dudaklarından çekip gözlerine diktim.
"Panseksüelim."
____
What the fuck is going on gays?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖVMECİ -GAY
Random[TAMAMLANDI] "Merhaba, kalçamın tam üzerine var olan en seksi dövmeyi yaptırmak istiyorum."