Yaklaşık bir saattir karakoldaydık. Kızın nerede olduğunu bulmadan tehlikeli olabileceği için bizi de burada tutuyorlardı. Tolganın yaralarına baktıktan sonra ciddi bir şeyin olmadığını duyunca rahatlamıştım.
Karşımdaki bekleme koltuğuna baktığımda Cansu arkasına yaslanmış bir şekilde uyuyordu. Murat kafasını Cansu'nun, Emir de Murat'ın omzuna koymuştu. Onların bu hâline gülümsemeden edemedim.
Memur Caner, o iki caninin sorgulandığı odadan çıkıp yanımıza geldi. Direkt ayağa kalkıp ona yaklaştım. "Ne oldu? Konuştular mı?" diye sordum.
"Evet." dedi ensesini kaşıyarak. "Haberler pek iç açıcı değil."
"Neden?" diye sordum bıkkın sesimle. "Kız nerede?"
"Hastanede." diye yanıtladı beni. "Kız meme kanseri. Tedavisi için yüklü miktarda para gerekiyormuş ve bul bakalım kim arkadaşlarını kurtaracak diye insan kaçırdı?"
"Hassi-" küfürümü direkt yutmuştum. Ama beklemiyordum. "E şimdi ne olacak?"
"Kız Tolgayı kaçırdıkları günün akşamına fenalaşmış. O yüzden o biz baskın yaptığımızda yoktu. Tabiri caizse şu anda ölümle savaşıyor ve parası olmadığı için tedaviye başlayamıyor."
Neden bilmiyorum ama şu an ona feci bir şekilde acımıştım. "Yapabileceğimiz bir şey yok mu? Ölmesine göz mü yumacağız?" diye sordum. Kendimi kötü hissetmiştim.
Hâlâ bekleme koltuğunda oturan Tolga direkt lafa atlamıştı. "Ben tedavi masraflarını kendi üzerime alıyorum." dediğinde şaşkın gözlerle ona baktım. Ciddiydi.
"Tamam." diyerek kafasını salladı memur Caner. "Kızı şimdilik hastanede gözetim altında tutacaklar. Ama o ikisi cezalarını çekecek. Sizi öldüreceklerdi. Unutmayalım lütfen." dedi göz kırparak.
"Biz gidebilir miyiz?" diye sorduğumda kafasını salladı. "Evet."
Tolgaya baktığımda gülümseyerek ayağa kalktı gitmek için. Diğerlerini uyandırmak için sinsice yanlarına yaklaştım ve bir hışımla Cansuyu kolundan tutarak kendime çektim. Diğerlerinin kafası da boşluğa düşünce tiksinerek uyanmışlardı. Kahkaha attığımda hâlâ etrafa sersem bakışlar atıyorlardı.
"Al gırdın gırdın." dedi Cansu ağlamaklı bir sesle kolunu gösterirken.
"Acıdı mı lan harbi?" diye sorunca kafasını salladı çocuk gibi. "Oh olsun." dedim sırıtarak. Eliyle kafama çok yavaş bir şekilde vurmuştu.
"E hadi eve gidelim o zaman. Uykusuzluktan gebereceğim." dedi Tolga.
"Siz üçünüz bir gidin, ben Tolgayla bize geçeceğim." dediğimde onaylayarak vedalaşıp yanımızdan ayrıldılar.
Biz de dışarı çıktığımızda bir taksi çevirmiştik direkt. Taksiye binince ellerimizi birleştirip üzerine ceket koymuştum. Elini sıkı sıkı tutarken yüzüne bakıp gülümsemiştim.
Göz kapaklarım yavaş yavaş ağırlaşırken son hatırladığım yine eve vardığımız için Tolganın beni uyandırmak adına dürtmesiydi...
_____
Arkadaşlar Emire kitap yazmak istiyorum. Yapmalı mıyım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖVMECİ -GAY
Random[TAMAMLANDI] "Merhaba, kalçamın tam üzerine var olan en seksi dövmeyi yaptırmak istiyorum."