OPERASYON VE İTİRAF

8.5K 533 71
                                    

"Sakın bir şeyleri belli edeyim deme, Ali. En önemlisi de bize güvenip sakın bir aptallık yapayım deme. Oraya git ve en iyi oyunculuğunu sergile, tamam mı?" diye sordu memur Caner bana motivasyon vermeye çalışan bir ses tonuyla.

Kafamı salladım ve verdiği neredeyse görünmeyecek kadar küçük olan kulaklığı kulağıma taktım. Yarım saat sonra parayı teslim etmek için verdikleri adrese gidecektim.

"Neden bizim de gelmemize izim vermiyor amına koyayım?!" diye sitem etti Emir.

"Dizi mi çekiyoruz?" diye sordu Murat kaşlarını çatarak. "Aynen ya, sana oyun gibi geliyor herhâlde bu." dedi Cansu da hemen Muratı destekleyerek.

"Ay aman koru hemen arkadaşını." dedi trip atarcasına Emir. Gözlerimi devirdim istemsizce. Mahalle yanarken Emir saçını taramış.

Biraz daha bana akıl verdikten sonra zamanı geldiğinde hepsiyle vedalaşıp gitmek için hazırlandım. Yürüyerek gidecektim çünkü zaten verdikleri adrese çok yakın bir bölgedeydik.

Yaklaştığımda fısıldayarak beni duyduğundan emin olduğum polislere vardığımı bildirdim. Direkt yanıt gelmişti;

"Sen içeri girdikten sonra binanın etrafını saracağız. Eğer hızlı hareket edersek yakalanırız. Senin yalnız olduğundan emin olmaları gerekiyor."

"Tamam." demekle yetindim sadece. Zaten anlattıklarını artık biliyordum.

Bir harabeden farksız olan binanın önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. Dizlerim titriyordu ve bunun nedeni kapının ardında silahlı ve tehlikeli adamlar olması değildi. Sadece o'na bir şey olduğu düşüncesi beni delirtiyordu.

Elimle demir kapıyı zorla ittirerek içeri daldım. Karanlık ve fazlaca tozlu bir yerdi burası. Gözlerim hemen geniş ve baya uzun olan koridorun en başındaki sandalyeye bağlanmış bedene kaydı.

O an plan falan hepsi aklımdan uçup gitmişti. Tek istediğim ona sarılmaktı. "Tolga!" sesimi duyduğunda öne eğik olan kafasını kaldırmış ve sesin geldiği tarafa bakmıştı.

Elimdeki çantayı sıkı sıkı tutarak onun olduğu yere koştum. Ama ona varmama birkaç adım kala önüne geçen koca cüsseli iki adamla kendimi frenlemiştim. "Dur bakalım orada kedicik." dedi boyu biraz daha uzun olan adam yüzündeki iğrenç gülümsemeyle.

"Getirdim!" dedim çantayı havaya kaldırarak. "İstediğin para burada işte!"

Gözleri çantaya, sonra yeniden gözlerime kaydı. "At bakalım." dedi alaycı bir gülümsemeyle kollarını açarken. Çantayı hiç düşünmeden ona taraf atmıştım.

Eliyle çantayı yakaladı ve aç gözleriyle hemen açıp içindeki parayı kontrol etti. Doğrulduğunda yüzünden hiç silinmeyen gülümsemesiyle bana bakıyordu.

O sırada etrafa kısa bir bakış attım. Burada ben ve Tolga hariç sadece ikisi vardı. Kız neredeydi...

"Kolay olacağını biliyordum." sesini duyduğumda aynı zamanda kulağımdaki kulaklıktan da Caner'in sesini duymuştum.

"İçerideyiz." gülümsedim.

Pezevenk görünümlü adam yanındakine kafasıyla önce Tolgayı, sonda da beni işaret etti. "Sık kafalarına."

"Şimdi!" diye bağırmamla etrafımızda profesyonelce saklanmış polislerin bir anda ortaya çıkması aynı saniyede gerçekleşmişti neredeyse.

Olan hiçbir şey umurumda değildi. Hemen Tolganın önüne koştum ve diz çöküp yorgun düşen yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

"Ali..." ismimi duyduğumda gözümden bir damla yaş akmıştı. "İyi misin?" diye sordum ellerini çözmeye çalışırken. Kafasını salladı gülümseye çalışırken.

Bir el silah sesi duyduğumda telaşla arkamı dönmüştüm. Onlardan birisi yakalanmış, diğeri de tam kaçacakken bunu önlemek için bacağından vurulmuştu.

Rahat bir nefes verip yeniden Tolgaya döndüm ve ipleri tamamen çözüp kollarımı direkt boynuna sardım. Birkaç saniye sonra onun da elleri belimde buluşmuştu.

Gözlerimden yaşların akmasına engel olamıyordum. "Seni bir daha asla bırakmayacağım." dedim ağzımdan bir hıçkırık kaçarken. "Seni seviyorum, çok seviyorum." sarılışımı sıkılaştırmıştım.

"Seni seviyorum, Ali..." fısıltısını duyduğumda gözlerimi kapatıp kafamı huzurlu bir şekilde boynuna gömmüştüm.

_______

Karma is a bitch!

Kaos bitmişke sa

10k için teşekkürler! ❤

DÖVMECİ -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin