DÖVMECİ -GAY

EDEPSİZ

"Emir." dedim karşımda oturan çocuğa bakarken. Tolganın bugün işe gitmesi gerekmişti. Cansu ve Muratı da arayıp çağırmıştım ve muhtemelen birazdan gelirlerdi.

"Hm?"

"Siz Cansuyla neden ayrıldınız?" nedense merak etmiştim bu konuyu.

"Ya şimdi nasıl anlatsam ki..." dedi düşünceli bir şekilde. "Vallaha bir çırpıda söyleyeceğim çünkü rezalet bir sebep." meraklı gözlerle ona bakıyordum.

"Ne oldu bilmiyorum ama Cansu bir anda kudurdu ve biz sevişecekken benim sikim kalkmadı." dedi üzgün bir sesle.

Duyduklarımı algılamam birkaç saniye almıştı. Önce gözleri  irice açıldı ve ardından büyük bir kahkaha bıraktım odaya. Şaka gibiydiler.

"Lütfen bana ciddi olmadığını söyle." dedim kahkahalarımın arasından.

"Ya komik mi? Kalkmıyor işte kızlara, kalkmıyor abi! Bu yüzden bıçaklandım oğlum ben." üzgün ve ciddi bir ses tonuyla söylediğinde yine gülesim gelmişti ama kendimi frenlemiştim.

Kapı çaldığında yerinden fırladı ve "Geldiler!" diye resmen fangirl çığlığı attı. Yüzümü buruşturduğunda kapıya koşmuş ve kim olduğuna bile bakmadan açmıştı.

"Baba?!" Emirin şaşkın ve korku dolu sesini duyduğumda yerimden fırlayıp kapıya koşmuştum.

Kapıya vardığımda Emir, Cansu ve Muratın sessiz kahkahalar attığını gördüm. Resmen gülüşlerini içlerinde tuttukları için boğulup öleceklerdi.

Kalbim hâlâ korkuyla çarparken gözlerimi kapatıp açtım sinirle. Bu olayın şakası bile beni deli ediyordu ve sinirlenmemek elde değildi.

"Komik mi lan?!" diye bağırdığımda üçü de anında ciddileşmeye çalışmışlardı.

"Evet..." Cansunun fısıltılı sesini duyduğumda kaşlarım çatıldı.

"Siktirin evimden hemen." dedim ciddi bir şekilde.

"Ne?" Muratın şaşkın sesini duyduğumda kafamı ona çevirdim. "Ciddi misin sen?"

"Evet, gayet ciddiyim. Bir daha yüzünüzü görmek istemiyorum." dedim ve ekledim;

"Yarına kadar falan."

Cevap vermelerine bile izin vermeden üçünü de iterek evden çıkardım. Seslendiklerini duysam da o an duymamış gibi davrandım.

Tolga için hazırlanmam gerekiyordu.

***

Hâlâ çıkarıp çıkarmamak konusunda kararsız kaldığım kiyafetlerime yeniden baktım aynada.

Eğer sadece birkaç ay önce birisi bana sırf sevgilini azdırmak için mini etek giyeceksin deseydi muhtemelen sadece gülüp geçerdim. Ama şu an fazla mı kısa acaba diye düşünerek çekiştirmeye çalışıyordum. Garip hissettiriyordu...

Eteği çıkaracaksın zaten.

İç sesimin haklı olduğuna kanaat getirip böyle kalmakta karar kılmıştım. Son bir kez aynada kendime baktım. Güzel gözüküyordum.

Kapı çaldığında resmen yerimden fırlamıştım. Heyecan yine tüm vücudumu sardığında küçük adımlarla kapıya ilerledim ve derin bir nefes alıp kapıyı açtım.

"Güzelim, bugün canım aşırı patlamış mısır çekti de birazdan şunu yapar mıy-"; " Hassiktir!"

Sırıtarak onu izlediğimde hemen içeri girmiş ve kapıyı kapatmıştı. "Ya ne yapıyorsun?" dedi sinirli çıkarmaya çalıştığı sesiyle. "Birileri görecek."

"Kötü mü ki?" dedim eteğimin uçlarında tutarken. Güzel olduğunu biliyordum ama ondan duymaya ihtiyacım vardı.

Elindekileri yere bırakıp aramızdaki kısacık mesafeyi sıfıra indirdi ve beni belimden tutarak kendine çekti. "Sen gerçekten beni deli edeceksin." dedi kısık çıkan sesiyle.

"Bu gece rolleri değişelim o zaman." dediğimde kaşını kaldırarak sorgular bir ifadeyle bana baktı.

"Beni dokunuşlarınla deli etmeni istiyorum." dedim boynunu okşarken. "Bu gece bana karşı sert olmanı istiyorum, babacığım."

_____

Arkadaşlar yazar azdı naber

Babacık şeysini yapmasam ölerdim...

Smut yazıcaktım ama böyle kalsın çünkü zevkine ☺