DÖVMECİ -GAY

KAÇIRILMA

Şey, sizce kitap kötü mü ilerliyor... Sizi sıktı mı merak ettim. Lütfen fikrinizi belirtmeyi unutmayın bu paragrafta...

***

Garizma: İşlerim bitti, güzelim.

Garizma: Birazdan evde olurum. (19:08)

Görüldü √√ (19:36)

Gevşek: tamamm, bekliyorum (19:36) √

Gevşek: Tolga, neredesin? (20:56) √

Gevşek: Belki işin çıkmıştır diye yazmadım ama endişeleniyorum. √

Gevşek: Lütfen mesajımı gördüğün anda beni ara

Gevşek: Korkuyorum

Saat gece on olduğunda artık tüm duvarlar üstüme geliyormuş gibi hissediyordum.

Sonra bir kez belki telefonu açılmıştır diye aradım ve yine kapalı olduğunu anladığımda artık evde duramayacağımı farkettim ve hemen üzerime montumu geçirip apar topar evden çıktım. Geç bile kalmıştım.

Hızlıca bir taksi çevirip adresi verdim. Arabayla normalde kısa olan yol şu an bana asırlardır arabada yolculuk yapıyormuş gibi hissettiriyordu.

Nihayet taksi dövmeci dükkanının tam önünde durduğunda parayı verip hızlıca arabadan inmiştim.

İner inmez üniformalı polisleri ve oraya toplanan insanları gördüğümde kalbim deli gibi atmaya başlamıştı.Neler oluyordu?

Ani yaşadığım şok ve endişe duygusuzuyla kendimi kaybedecek gibi oldum ama hemen zorlukla toparlandım. Şu an olmazdı.

Hemen girişteki insanları itip içeri daldığımda esas kısmın -dövmelerin yapıldığı yer- savaş alanına döndüğünü görmüştüm.

Nefes alış verişim hızlanırken bir polis üniformalı çocuğun beni kolumdan çekiştirmesi ile kendime gelmiştim. "Beyefendi, üzgünüm. Buraya giremezsiniz." Şu an ona itiraz edebilecek hâlim bile yoktu. Yavaş yavaş dolan gözlerimi karşımdaki genç polisin gözlerine diktim. "Ne oldu burada?" diye sordum güçsüz çıkan sesimle.

"Buranın sahibi, bugün işten çıkmak üzereyden üç kişi tarafından kaçırılmış. Para için olduğunu düşünüyoruz. Sokakta olan bir-iki insan görmüş, iki erkek ve bir kızmış kaçıran."

Dengemi kaybettiğimde hemen kolumdan yakaladı beni. "Beyefendi, iyi misiniz?" diye sordu telaşla ve ardından "Ambulans çağırın!" diye bağırdı. "Gerek yok." dedim zorlukla konuşurken. "Lütfen benimle gelir misiniz?" Kafasını olumlu anlamda salladı.

Daha sessiz bir yere geçtiğimizde olayları sakin bir şekilde anlatmasını rica ettim. Anlattığına göre, Tolga bana yazdıktan beş-on dakika sonra kaçırılmıştı.

"Ben gideyim, telefon sinyallerine ulaşmaya çalışacağız." dedi oturduğu yerden ayağa kalkarken. Hemen durmasını sağlamıştım. "Durun, lütfen." dedim çaresizce. Kaşını kaldırdı 'ne oldu?' anlamında.

"O benim çok yakın bir arkadaşım. Ben de geliyorum." Bir şey demeden kafasını salladı ve odadan çıktı. Hemen cebimden titreyen ellerimle telefonumu çıkardım ve numarayı tuşladım. Üçüncü çalışta telefon açıldı;

"Alo, Emir. Acilen yardımına ihtiyacım var."

______

Allah aşkına ben bunların mutlu olmasına izin verir miyim ödşüıxlspçdösçd

Tamam şaka bu olayı hemen çözüp bunları yapmam lazım :d