1k olmuş, oy veren ve okuyan herkese çok teşekkür ederim. Bu ilk kitabımdı ve ben sadece kendim yazıp kendim okurum sanmıştım ama öyle olmadı... Yorum yapan herkese ayrıca teşekkür ederim, sizleri kocaman öpüyorum. ❤🌈🌸
Ve rica etsem, yorum yapar mısınız bu bölüme...
***
Tolga'dan:
Ali dışarı çıkar çıkmaz kapının önüne çöktüm çaresizce. İğrenç hissediyordum ve ağlama isteğimi bastıramıyordum. Başımı ellerimin arasına aldım ve sırtım kapıya denk gelecek bir şekilde oturdum. Düşünmem gerekiyordu.
Aniden dışardan gelen kulağı sağır edecek derecede olan fren sesini duyduğumda ayağa fırladım. Kalbim hızlı hızlı çarpıyordu.
"Ali.." diye fısıldadım olduğum yerde ve hemen kapıyı açıp dışarı fırladım. 7-8 kişinin başına toplandığı vücudun yanına geldiğimde içimde tarifsiz bir acı oluşmuştu. Hemen solgun gözüken çocuğun yanına çöküp başını kucağıma çektim.
"A-araba mı çarptı?" diye sordum. Sesimin duyulduğundan bile emin değildim.
"Hayır, evladım." dedi hızlı hızlı fren yapan arabanın sahibi olduğunu düşündüğüm adam. "Aniden yolun ortasında bayılıverdi, zorla durdurdum arabayı." O da telaşlı gözüküyordu.
Kafamı sallayıp titreyen ellerimle cebimdeki telefonu çıkardım. "Ambulans.." diye fısıldadım telefonu açmaya çalışırken.
"Ben şimdi ambulansı aradım, birkaç dakikaya burada olurlar, merak etmeyin." Bir genç kız endişeli gözlerle bana ve Aliye bakıyordu. Kendimde konuşacak gücü bulamadığımdan yine kafamı sallamakla yetinmiştim.
Birkaç dakika sonra ambulansın siren sesleri kulağıma dolduğunda tutmak için direndiğim gözyaşlarım yanaklarımdan akmaya başladı.
Hemen yan tarafımızda duran ambulanstan çıkan sağlık işçileri onu yavaş ve dikkatli bir şekilde sedyeye yatırdı. Ağlamam artık hıçkırıklarla şiddetlenmiş bir hâl almıştı ve engel bile olmuyordum.
Dövmecinin hemen yanındaki küçük kafenin çalışanı olan garson çocuğa titreyen elimle kendi dükanımı gösterdim. Ne demek istediğimi anlamıştı. "Tamam abi, sen merak etme, burası bende." dedi ve cevabımı beklemeden geri döndü.
Hoş, zaten bir cevap verebileceğimi bile düşünmüyordum. Endişe ve kızgınlık tüm vücudumu sarmış gibiydi.
Ambulans yola koyulmak için çalıştığında zaman kaybetmeden ben de kendi arabama bindim ve gideceği yeri takip etmeye başladım. Hangi hastaneye götüreceklerini sormayı bile akıl etmemiştim.
"Sen onu düşünmeyi ne zaman akıl ettin ki zaten?" diyen iç sesimi duymazdan gelmeye çalıştım. Şu an daha kötü hissedemezdim.
Hastanede.
Yaklaşık yarım saattir bu leş kokulu yerde bekliyordum. Üstüne üstlük Emir denen çocuk da nereden öğrendi bilmiyordum ama buraya gelmişti.
Hiçbir şey sormadan sadece oturmuş ve sessizce ağlıyordu. Normalde olsa ona söver, sayar ve buradan kovardım. Ama şu an bunu yapacak ne hâlim vardı ne de vicdanım el veriyordu.
Ali'nin yatırıldığı odanın kapısı açıldığında direkt ayağa fırlamıştık. 40 yaşlarındaki adam dışarı çıkıp elindeki eldiveni çıkardı usulca.
"Ali Aksoy'un yakınları siz misiniz?" diye sordu bakışları ikimiz arasında gidip gelirken.
İkimiz de sadece olumlu bir mırıltı çıkarmıştık dudaklarımızdan. Kafasını sallayıp devam etti;
"Bir süredir aç ve uykusuz olduğu için olsa gerek, vücudu yorgun düşmüş ve bayılmış. Şu an uyuyor ve durumu iyi. Ama uyandığında dikkat edilmesi gerek. Ve mümkün olduğu kadar da stresten uzak durması gerekiyor. Ben birkaç tane ilaç ismi vereceğim, onları da alıp getirirsiniz." dedi ve eliyle omzuma dokunup uzaklaştı.
"Senin yüzünden oldu, biliyorsun değil mi?" Yanımdaki Emir alçak bir sesle konuştuğunda ona baktım.
"Biliyorum," diye cevapladım onu. "Biliyorum ve bunu düzeltmek için ne gerekiyorsa yapacağımdan emin olabilirsin."
____
Sizce kitap şu anlık nasıl ilerliyor? Sizin yorumlarınız değerli, fikrinizi bu satırda bildirmeyi unutmayın lütfen. ❣🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖVMECİ -GAY
Random[TAMAMLANDI] "Merhaba, kalçamın tam üzerine var olan en seksi dövmeyi yaptırmak istiyorum."