Seungmin ve Minho o günden sonra her gün Felix'in yanına gider olmuşlardı.Her gittiklerinde ise aynı görüntüyle dağılmış bir adet Felix'le karşılaşıyorlardı.Yine Felix'in yanına gitmiş ama odaya alınmamışlardı.Jeongin onları kendi odasına götürdü.
" Ee Jeongin olayların arasına kaynadı biraz ama Busan nasıldı? "
"Güzeldi.Gerçekten çok değişmiş çok güzel bir yer olmuş."
"Bulabildin mi? "
"Buldum"
" Konuştun mu peki?"
"Busan'da değil Seul'deymiş o yüzden konuşamadım.Abimin şu işini halledelim sonra konuşurum ben nasıl olsa burda bir yere kaçtığı yok."
"Senin şu olayı tam olarak anlatsana benim kafam karıştı."
"Ben 2 yaşında yurda verilmişim O yurda sonradan bir çocuk geldi.Diğerleriyle çok fazla anlaşamazdı ama benimle çok anlaşırdı bana çok güzel abilik yaptı ama sonradan beni başka bir şehirdeki yurda gönderdiler."
Boynundaki kolyeyi gösterdi ve konuşmaya devam etti.
"Bana ayrılırken bu kolyeyi verdi kendinde de bu kolyenin bilekliğinden var.İlerde birbirimizi bulmak istediğimizde bize bir işaret olması için.Beni ailem evlatlık alınca Avustralya'ya gidip orada yaşadık ve yaşım küçük olduğu için buraya gelemedim ama şimdi geldim ve onu buldum."
" Onu çok özlemişsindir."
" Çok"
" O zaman gitsene ona daha fazla özlemeyin birbirinizi."
"Sorun değil Minho hyung abimin iyi olması benim için daha önemli o biraz daha bekleyebilir."
"Adı ne?"
" Han Jisung"
İkiside ona şaşkınlıkla baktı.
" Evet bildiğimiz Minho hyungın kocası Jisung hyung. "
"Sen dalga geçiyorsun."
"Bunu bize niye söylemedin?"
" Bende yeni öğrendim zaten.İlk başta şüphelenmiştim ama sonrasında sadece isim benzerliği olduğunu düşündü . Gerçekten o olduğunu bilmiyordum.Minho hyung sana hiç benden bahsetti mi?"
"Bahsetti hatta geçen gün kolyene takıldığında sormuştum ona ne olduğunu bana anlatmıştı.Şimdi sen de aynı hikayeyi anlatınca anladım sadece emin olmak için sordum.O seni gerçekten çok özlemişti Jeongin.Seni çok aramış ama bulamamış.Seni görünce çok mutlu olacak."
•••••••••
Flashback
"Yang Jeongin müdür seni odasına çağırıyor."
" Neden çağırıyor ki?"
"Bilmiyorum git kendin gör."
Jeongin ve Jisung oturdukları banktan kalkıp beraber müdürün odasına ilerlediler.Jisung Jeongin'in gergin olduğunu görünce onun elini tuttu ve kapıyı çaldı.
" Gel."
El ele odaya girdilet ve masanın karşısında durdular.Müdür Jisung'a bakarak konuştu.
" Senin adın Yang Jeongin mi oğlum ben Jeongin'i çağırdım.Çık odadan."
Jisung ilk başta Jeongin'i orada yalnız bırakmak istemedi ama müdür kötü bakışlarını ona gönderince onu kızdırmadan odadan çıktı.
"Jeongin yarın seni Seul'deki başka bir yurttan almaya gelecekler bundan sonra orada yaşayacaksın.Hazırlan ve Jisung'a veda et."
" Ama ben gitmek istemiyorum."
"Mecbursun.Çıkabilirsin."
" Am-"
"Çıkabilirsin Jeongin. "
Jeongin hiçbir şey söylemeden odadan ayrıldı.
Jisung kolyesini çıkarıp Jeongin'in boynuna taktı.
" Bu seni bulmam için bir işaret Jeong seni bulacağım ve ilerde yine beraber olacağız.Sende beni bul olur mu sakın unutma beni."
"Seni unutamam ki hyung 70 yaşına gelsem bile seni bilekliğinden tanıyacağım."
"Ya o zamana kadar ben ölürsem."
" Bende mezarını bulmuş olurum ama yinede seni bulacağım."
Son kez birbirlerine sarıldılar ve bir daha görüşmek üzere söz verdiler.
•••••••••••
Selamlaaaar.Şuan saat 6.27 olsada bölüm atıyorum çünkü bugün kursum var sonrasında da girmem gereken bir sınav var ve eğer atmasam akşama kadar zor atardım.Ve çok şansızım çünkü insan doğum gününde sınav olur mu ya umarım güzel geçer de boş yere doğum günümü mahvetmem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just For A Baby >>Minsung<<
Fanfiction"Bu bebeği gerçek ailesinin bıraktığı gibi bırakamayız, bebeğe beraber bakalım. "