LEXI
Arabadan indiğimizde Harry'nin önden gitmesini bekledim.Arkasından ilerlemeye başladığımda bacaklarım titriyordu.
"İyi misin?"
"Sanırım."
"Sakin ol." kapının önünde durdu "Gemma ile her şeyden konuşabilirsin.Annemin neyden hoşlandığını hala anlayamadım bu yüzden sadece onun konuşmasını bekle." bana eğildi "gevezelik yapma." parmağını burnuma değdirdi.
Zili çaldı ve beyaz önlüklü bir kız kapıyı açtı.Harry'i görünce gülümseyerek kenarı çekildi.Harry ona flört gözleriyle bakarken kolunu tuttum ve hızlanmasını sağladım.
"Ona karşı kibar olmalısın."
"Neden?" durdum "annen onu seviyor mu?"
Omuz silkti "hayır.Çok ateşli."
Kolunu bıraktım ve tiksindiğimi belli eden bir ses çıkarttım "sadece odaklan.Annen ve kardeşin beni sevsin istiyorum.O değil."
"Evet,haklısın.Önemli olan o değil."sesi duyunca döndüm ve karşımda güzel,genç bir kız gördüm.
"Gemma?"
"Lexi?" dedi gülümseyerek.
Yavaşça ona yaklaştım.Benim elbisemin aksine rahat giyinmişti ve harika görünüyordu.Adımlarımı durdum ve gözlerindeki parıltıya daha yakından baktım.Beni gördüğüne memnun gibiydi.Aniden beni kendime çekip sarıldı.Kollarımı sanki onu tanıyormuşum ama yıllardır görmüyormuşum gibi ona sardım.Omzum ıslandığında ağladığını anladım ve geri çekildim.
"Yapma."
Gülerek "böyle bir an yaşayacağımı hiç düşünmezdim." ve tekrar bana sarıldı.
"Evet,bende."
Harry yardıma ihtiyacım olduğunu anlamış olmalıki yanımıza gelerek "ayrılın kızlar." dedi "selam Gemma." diyerek Gemma'yı öptü "fazla duygusal olmaya ihtiyaç yok."
"Duygusuz." Gemma koluma girdi ve iki merdiven indikten sonra bahçeye çıktık.
Harika bir kadın bahçedeydi.Annesi olmaması için dua ettim çünkü karşısında duran herkesi yıkabilecek bir duruşa sahipti.Çiçeklerle ilgileniyordu.Üzerindeki elbise onu o kadar güzel gösteriyorduki kıskanmak üzereydim.
"Anne." Harry onun dikkatini çekti.
Döndüğünde yüzününde çok güzel olduğunu fark ettim.
"Merhaba." gülümsedim.
Bana yaklaştı "Lexi sen misin?"
"Evet." ona sarılmak için adım attım ama elini uzattı.
"Merhaba.Anne."
Elini sıktım.Yanımdan geçerek bizden uzaklaştı.Harry arkama geçerek ellerini omuzlarıma koydu ve beni iterek tekrar içeriye götürdü.
"Annen yaşıyor mu?" koltuğa oturup bacaklarını ust uste koymustu.
Gemma "yaşamağını biliyorsun anne."
İki kişilik koltuğa Harry ile oturduk "anne-"
"Konuşmamıza dahil olacak mısınız? Eğer olacaksanız başka bir yerde konuşabiliriz."
"Neden çok kabasın?" Harry koltuktan kalktı.
"Değilim."
"O seninle iş görüşmesine gelen biri değil.Gemma'nın kardeşi."
"Evet.Onun kardeşi." Gemma'yı işaret etti "bırak o savunsun.Senin görevin değil."
"Yanılıyorsun,babam benden bunu istedi.Benim görevim."
"Evet, bize ihanet eden baban." omuz silkti.
Sinirli bir kahkaha attı "daha önce sen yapmamışsın gibi."
Gemma "Harry! dedi sesini yükselterek.
Harry yanımdan kalktı ve Anne'in önünde durdu "seninle görüşmesi bile gerekmiyorken bunu kabul etti çünkü iyi olmaya çalışıyor!"
"Harry buna gerek yok." araya girmeye çalıştım çünkü benim yüzümden bir ailede tartışma yaşanmasını istemiyorum.
"Neden bu kadar ilgileniyorsun Harry? Lexi ile."
Harry ellerini sıkmaya başladı.Eklemleri beyazlaşama kadar sıktı ellerini.Kafasını bana çevirdi.Kalkmamı işaret etti.Hemen dediğini yapıp yanına gittim.Elini sırtıma koyarak beni yavaşça itti.
Durup arkasına baktı "Gemma geliyor musun?"
Gemma kafasını sallayarak merdivenleri koşarak çıktı.
"Gemma seninle gelmiyor."
"İstiyorsa gelir."
"Gelemez."
"Kardeşimle birlikte olmak için senden izin almayacağım."
"Yanılıyorsun." sinsi bir şekilde gülümsedi "ne o senin kardeşin,ne de ben senin annenim."
Harry kolumu sıkmaya başlamıştı.Acıyla kıvransamda konuşmadım.Sinirliydi.Üç gündür tanıdığınız birini bu halde görünce ne yapacaginizi bilmiyorsunuz.
Gemma ceketi ve cantasiyla geldi.Annesine bir sey demeden kapidan cikti.Arkasindan giderken Harry durdu ve annesine baktı.
"Öğrendiğim iyi oldu.Gemma benim kardeşim ama sen..seninle artık ilgilenmiyorum."
Kapı kapandığında cam sesleri duyuldu ben geri dönmek istedim ama Harry kolumdan yakalayarak beni engelledi.
Arabaya bindiğimizde Gemma ve Harry aynadan birbirlerine baktılar.Harry sinirle direksiyonu sıkıyordu.
"Özür dilerim." sessizliği bozdum.
"Bu senin suçun değil." Gemma arka koltuktan elini bana uzattı "o kabullenmeyebilir ama sen bizim kardeşimizsin."
"O benim kardeşim değil! Tekrar söylüyorum!"
Harry senini yükselttiğinde sıçradım ve korkuyla koltuğu sıktım.
Gemma gülerek "yavaş kardeşim.Tabiki kardeşlik dışında ilişkiniz olabilir." dedi.
"Gemma!"
Gemma sırıttı ve arkasına yaslandı.
Bunun gibi sözleri bu gün çok duymuştum ve sebebini anlamakta sıkıntı yaşıyorum.Sadece beni küçük görüp dalga mı geçiyorlardı yoksa bir şeyler mi anlamışlardı?
"Ağzını açarsan seni arabadan indiririm."
Gemma bu defa somurtmaya başladı.Kollarini göğsümde bağladı ve koltukta aşağıya kaydi.Harry'nin emniyet kemerini taktığını görünce bende taktım.
"Nereye gidiyoruz?"
"Ev."
"Ah,iyi olur.Arkadaşım merak etmiştir."
"Benim evime Lexi Moore."
Kaşlarımı kaldırdım "oh,evime gitmek istiyorum."
"Gidemezsin."
"Neden? Senin evine gidip annene kendimi sevdirmenin yollarını mı düşünmeliyim?"
"Seni sevmesine ihtiyacın yok." dedi dişlerini sıkarak "eğer gerçekten gelmek istemiyorsan-"
"Tamam ama arkadaşımı aramalıyım." elimi ona uzatarak telefonunu vermesini bekledim.
"Gemma ona telefonunu ver."
Gemma telefonunu uzattığında.Biraz şaşkınlıktan sonra aldım.Anna'nın numarasını çevirdim.
"Anna ben Lex."
"Lex! Nerdesin? Seni merak ettim.Neden aramadın?"
"Telefonum evde kaldı ve vaktim olmadı.Üzgünüm."
"Neyse.Ne yaptınız? Tahmin ettiğim şey mi?"
Duymaması icin dua ederek "hayır." dedim.
"Yani bir şey olmadı."
"Anna!" istemeden sesimi yükseltmiştim.
Harry gülerek telefonu zorla benden aldı "sapık değilim.Sevişmedik."
Gözlerimi genişleterek rahatlığına hayret ettim.Telefonu tekrar aldım ve kulağıma götürdüm.
"Sadece meraklanma diye aramıştım.Görüşürüz."
Öpücük sesi duyduktan sonra kapattım ve Gemma'ya uzatarak teşekkür ettim.
Arabadan indim ve kimseyi beklemeden lobye girdim.Asansörün önünde durarak gelmelerini bekledim.
Gemma asansörde beni gösteretek "sanırım sana kızdı." dedi.
"Hayır.Neden kızayım?"
"Bilmem." omuz silkti "ben kardeşimi tanırım." sırıttı.
Adım atarak ona sarıldım.Evet,bu biraz garipti ama hiç tanımadığım bir kardeşim olduğunu yeni öğrendim ve tek yapabildiğim ona sarılmak.Başka ne yapmam gerektiği hakkında bir bilgim yok.Harry bizi sıkıcı gözlerle izlerken asansör durduğunda ikimizden önce indi.
Gemma saate bakarak "tanrım! Programım başlayacak." dedi ve merdivenleri kullanarak yukarıya çıktı.
Ayakkabılarımı çıkarırken dengede kalmak için Harry'nin kolunu yakaladım.Diğer eliyle belimden tuttu ve bana yardımcı oldu.Ayakkabıları çıkardıgımda boyum kısalmıştı ve bana yukarıdan bakabiliyordu.Ayakkabıları ayağıyla bir kenarı itti ve beni omuzlarımdan tutarak gözlerime baktı.
"Onun için üzgünüm."
"Bende.Sadece 5 dakika ailenizi dağıtmam için yetti."
Büyüleyici gülümsemesini gösterdi "olacağı günü bekliyordum."
"Yinede-"
Yüzüme daha çok yaklaşarak "yeter." dedi.
Bu kadar yakın olması beni öpeceğini falan düşündürdü ama bir yandan bunun gerçekleşmeyeceğini biliyordum.Kalbim yerinden çıkarcasına çarpıyordu.Heyecandan kusmak üzereydim.
"Bundan sonra mecburen yanında olacağım.Kardeş çıktık."
"Biz kardeş değiliz." dedim pat diye.
Kıkırdadı "bu fikire sahip olan tek kişi olmamak güzel."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Broken
Fanfiction"Yıllar sonra gözlerine bakmak unuttuğum tüm hisleri bana geri kazandırmıştı ama tek yapabileceğim ona gülümseyip yanından geçmek ve hayatıma devam ediyormuş gibi davranmaktı.Oysa tek istediğim ona sarılmak,kokusunun üzerime sinmesiydi ve onu istedi...