"Ne?"
"Yeni bir şirket ya da dergi yok.Yeni bir patron ve yeni bir dönem var."
"Baba-"
"Toplantı bitti." elimden tutarak beni odasına götürdü "sıfırdan başlamana izin veremezdim Lexi.Bunu yapacaksam yillardır calismamin anlami ne? Senin icin calistim.Gelecegin icin ve artik yoruldum." elindeki viski bardaklarindan birini bana uzatti "simdiye kadar sana iyi davranamadim.."
Soylediklerinin devamini dinlemedim.Gozlerim dolmaya,beynim alev almaya baslamisti.Mutluydum ve uzgundum.Hayalini kurdugum isi yapacaktim ama..ona soylemem gerekiyordu.Babam olmadigini.Ondan sonra bunu kabul etmeliydim.
"Baba."
Konusmasini kesti ve karsimdaki koltuga oturdu "evet?"
"Seninle konusmam gereken bir sey var."
"Bekliyorum."
"Ben.." ickiden bir yudum aldim "biriyle tanistim.Harry Styles,taniyorsun." suratı hemen değişmiş o mutlu ifadesi kaybolmuştu "biz biraz vakit geçirdik ve o bana biraz hayatından bahsetti.Bir-"
"Biliyorum Lexi."
"Ne bildiğini bilmiyorum ama söyleyeceğim şey olmadığını düşünüyorum." gözümden akan yaşı elimin tersiyle sildim "bunu burada konuşmak ne kadar doğru bilmiyorum ama."
"Annen ve Ken."
İfadesiz bir şekilde suratına baktım.İmkansizdi.Bunu bilmesi ve bana soylememesi.
"Ama sen-"
"Sen dogduktan iki yil sonra ogrendim." elini kaldirarak konusmamami isaret etti "nasil ogrendigim,kimden ogrendigim onemli degil." one egilerek dizimdeki elimi tuttu "sen benim kızımsın."
"Özür dilerim." bakislarimi kacirdim.
"Bunun hakkinda sorularini yanitlamayacagim Lexi.Bilmen gereken cok sey yok.Harry Styles sana bilmen gerekeni anlatmis olmali."
"Onlar yani annem be Ken bildiğini biliyorlar mıydı?"
"Hayır." gülümsedi "kimsenin seni benden almasına izin veremezdim.Bilselerdi seninle görüşmek isterdi.Biliyorum Lexi bu senden bir şeyleri çalmak oluyor belki ama karışık bir hayatı yaşadığın hayata tercih edeceğini düşünmüyordum.Sana yeterli bir baba olmayı denedim.Bence sen büyüyene kadar bunu başardım ama sonra sana daha iyi bir gelecek vermek için daha çok çalışmam gerektiğini anladım."
"Sen hala iyi bir babasın."
"Umarım öyleyimdir."
Kafamı sallamakla yetindim.Elimdeki bardağı bırakıp babama yaklaştım ve ona sarıldım.Uzun zamandır yapmadığımız bir şeydi bu.Ağladığını omzumun ıslanmasından anladım.
Bu aksam daha fazlasini ogrenecektim.Yani oyle umuyordum.
-
"Bu elbiseyi giymek istemiyorum!"
"Seni guzel gosteriyor."
Anna odadan ciktigi anda dolabimdan beyaz bir elbise cikardim.Uzerimdekini cikararak onu giydim.
"Lex.Gelebilir miyim?"
"Gel Niall."
Niall odaya girdi ve beni süzdü "güzel görünüyorsun."
"Tesekkurler." gulumseyerek yanagindan optum "seni Kate mi cagirdi?"
"Evet.Yalniz kalmak istemiyormus." uzeri kiyafet dolu yataga oturdu "bak..eger bir sey olursa -kotu birsey- hemen beni aramani istiyorum."
"Kotu bir sey olmayacak." ona dondum ve elimdeki iki ayakkabiyi gosterdim.
"Siyah.Yinede dikkatli ol."
"Tamam." ayakkabilari giyerken "babam biliyormus." dedim "ve benim onun yerine gecmemi istedi."
"Güzel."
Yanına oturarak elini tuttum "iyi misin? Son zamanlarda-"
"Aslında değilim.O doğru biri değil Lex."
"Niall lütfen." yanından kalkarak aynaya baktım ve rujumu sürdüm.
"Lütfen mi? Tamam." yataktan kalkti ve odamdan cikarken kapiyi carpti.
"Niall!" arkasindan gittim.Merdivenlerden asagi egilerek "bu sekilde davranamazsin! Ben artik koruman gereken 16 yasindaki kiz degilim!"
Tekrar merdivenlerde belirdi "tam olarak oylesin!"
Cevap verme firsatim olmadan kapi kapandi ve gitti.Kate merdivenlerde gorunerek yanima geldi.
"Seni kiskaniyor.Anlamayi dene."
"Anlayabilecegimi sanmiyorum.Her zaman boyle." tekrar odama girdim "ne zaman mutlu olmayi denesem o dogru kisi degil diyor."
"Ve asla yanilmiyor." elbiseleri toplamaya basladi.
"Tesekkur ederim." dedim alayla "destek oluyorsun."
Omuz silkti.Sarjdaki telefonumu aldigim anda titremeye basladi.
"Selam."
"Bekliyorum."
"Tamam.Geliyorum."
Telefonu kapattim ve heyecanla kosarak merdivenlerden indim.
"Kate! Gidiyorum!"
"İyi sanslar!"
-
"İlk kez arabayı sen sürdün."
Beni yanımdan geçen adama çarpmamam için kendine çektikten sonra "beni sadece bir kaç gündür tanıyorsun Lexi Moore." dedi.
"Teşekkürler.Olabilir ama tanıyorum."
"Bu ne demek?"
Masamızı göstermesi için garsonun peşine takıldık.Bizi üst katta bir balkona çıkardı.
"Yani..seni gerçenten tanıyorum.Eminim yıllarca etrafında olup seni tanıyamayanlar vardır." dedim otururken.
"Beni tanıyorsan anlat."
"Ne?"
"5 kelime.Beni anlat."
"Ah." su ictim "sen..cekici,kaba,zeki,bazen sevimli."
"4"
"Bazen sevimli 2 kelime sayilir." omuz silktim.
"Hile."
"Degil."
"Oyle."
"Tamam,belki."
"5 ne?"
"Yok."
Gozlerini benimkilerden ayirmiyordu ve bende ayni seyi yaptim.
"Soyle."
"Hayir."
"Sadece soyle." sesi yukselince asagidaki insanlar bize bakti.
"İnatciyimdir."dedim gulumseyerek.
"Bende Lexi Moore."
Gozlerimi devirdim "kendin soyledin.5.kelime inatci."
Kafasini iki yana salladi "berbatsin."
Parmagimla onu isaret ettim "kaba."
"Senden daha kotulerinide duydum." omuz silkti."Belkide annen soylemistir."
"Sanmiyorum."
"Neden? Bunu saklamak kolay degil."
"Babam bu konu hakkinda konusmak istemiyor."
Omuz silkti "konusmasina ihtiyacin yok."
"Haklisin." dedim sarabimdan bir yudum daha alarak.
"Belki sirketlerimiz ufak bir anlasma yapabilir Lexi Moore.Sonucta artik sizin." kadehini kaldirarak bana dogru uzatti.
Tabagima odaklanmis gozlerimi ona cevirdim ve bu teklif uzerinde sadece 10 saniye dusundum.Ardindan kadehimi kaldirim "zevkle."
"Yakın zamanda bir toplanti yapabiliriz."
Kafami salladim "iyi olur." gülümsedim.
Yemeklere geri donduk.Sessizlik hakimken muzige odaklanabiliyordum.Burada oldugumuzdan beri muzikler iyi ve dikkatle secilmisligini belli ediyordu.Bardagima uzandigimda Harry Styles'in yanimda oldugunu gordum.Biraz sicrayarak ona baktim.
"Dans?" elini havali bir sekilde bana uzatti.
Yuzune ve ardindan eline baktim.Bardagi kirabilecek kadar sikan elimi ona uzattim.Kalkmamda yardimci oldu ve sadece bizim oldugumuz balkonda dans etmeye basladik.Ayaklarim onunkileri takip ediyordu ve kokusu bu yakinligin bozulmasini hic istemememi sagliyordu.Gozleri o kadar derindiki bir an boslukta oldugumu dusundum.Uzun sure ona yakin olmak bana iyi gelmemisti.Kalbim sanki imkani varmis gibi daha hizli atiyor,aralıksız soluyordum.Mukemmel adam bana tum hislerimi ayni anda yasatiyordu.
Son kes beni dondurdu ve dans kollarinda bitti.Yani...ben oyle dusunmustum dudaklarini hissedene kadar.Ona kendimi daha cok yaklastirdim ve elimi ensesine goturdum.Bunu beklemiyordum ve tarifi olmayan hisler icimde yasiyordu.İkimizde ayni anda geri cekildigimizde bitmemis olmasini diledim.Sonsuza dek oyle kalabilirdim.
"Dans icin tesekkur ederim Lexi Moore."
"Bende Harry Styles." dedim burnumu onunkine surterek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Broken
Fanfiction"Yıllar sonra gözlerine bakmak unuttuğum tüm hisleri bana geri kazandırmıştı ama tek yapabileceğim ona gülümseyip yanından geçmek ve hayatıma devam ediyormuş gibi davranmaktı.Oysa tek istediğim ona sarılmak,kokusunun üzerime sinmesiydi ve onu istedi...