Secret

643 37 1
                                    

"İyi günler."
"İyi günler Anne evde mi?"
"Evet."
"Tamam." içeriye girmek üzereyken önüme geçti "çekil."
Son zamanlarda tavırlarım gereğinden ters olmuştu ve insanlar bundan paylarını alıyordu.
"Lexi."
"Anne."
"Neden geldin?" koltuktan kalktı.
"Konuşmamız gerek."
"Bak.Seni ailemize kabul etmemin imkanı yok."
Kendimi koltuğa attım "hangi aile? Otur,lütfen."
"Ne oluyor?"
"Konuşmamız gereken şeyler var.Ian hakkında."
Yutkundu "ne?"
"Bak.Bunu kimseye anlatmayacağım.Anlatacak olsaydım,dün Harry'e anlatırdım." telefonumdaki fotoğrafı açtım "bak."
Gözleri yaşlarla dolmaya başlarken telefonu bana uzattı "henüz evlenmemiştik.Babam onunla evlenmemi asla istemiyordu ve eğer babam istemiyorsa karşısında duramazdın.Hamile kaldım.Başka bir ülkeye gidip gizlice doğum yapacaktım ama babam öğrendi.Öğrendiğinde çok geçti,bebeği aldıramazdım.O da başka bir çare buldu.Bebeği başkasına vereceğini söyledi.Engellemeyi denedim ama imkansızdı.Bebeğimizi vermezsek bizi öldürmekle tehdit etti.Yani iki şekildede gerçek ailesini tanımayan bir çocuk yetişecekti.Sadece bebeğimin adını koymak istedim.Onu kucağıma aldığımda uzun süredir düşündüğüm ismi kulağına fısıldadım.Onu verecekleri aileye bunu iletmelerini istedim ama bunu yaptılar mı bilmiyorum.Adı Ian mı yoksa başka bir ismi mi var bilmiyorum.Yıllar sonra babam öldüğünde evlendik.Oğlumuzu bulmayı çok denedik ama babam her izi silmişti.Sadece annem,babamın ben doğum yaptıktan hemen sonra New York için bir bilet aldığını söyledi."
"Mektupta Ian yazıyor.Yani bu sizin koyduğunuz isim.Şimdi adı ne bilmiyorsunuz."
"Evet." elinin tersiyle gözyaşlarını sildi "mektubu nerde buldun?"
"Harry beni bir eve götürdü.Babası sadece onu götürmüş.Mektuplarla dolu bir dolapta kilitli bir çekmece vardı.İcinde sadece bu kağıt vardı."
"Bunu oraya nasıl koydu? İntihar ettiğinde bu mektubu yazıyor olmalı.Bulunduğu evi biliyorum,Harry seni oraya götürmüş."
"Yani..biri daha biliyor."
"Aman tanrım." ayaklandı "bunu kimse bilmemeli.Ailem için çok önemli.Gemma,Harry ve tüm ailem.Herkes onun peşine düşer.Herkesin hayatı tekrar değişir."
"Sakin ol.Eğer bilen kişi bunu ortaya çıkaracak olsaydı çoktan yapmıştı."
"Kimin bildiğini bulmalıyız."
"Hey,yavaş ol Anne." koltuktan kalktım "ben ilgilendiğim kısmı öğrendim.Devamı seninle ilgili."
"Lexi!"
Kimin bildiğini biliyordum.Kapıdan çıktığımda Gemma'yla karşılaştık.Çığlık atarak bana sarıldı.
"Nasılsın?"
"İyi.Sen." geri çekildim.
"İyiyim.Uzun zamandır görüşmüyoruz."
"Ah,evet.Hayatım biraz karışık,biliyorsun." güldüm.
"Tahmin ediyorum.Burada ne yapıyorsun?"
"Seni görmeye gelmiştim ama toplantı için bir telefon aldım.Daha sonra görüşürüz.Olur mu?"
"Tabiki."
"Bana Anne'in telefonunu verir misin?"
"Tamam,sana mesaj atarım.Görüşürüz."
"Görüşürüz canım."
Soru sormadan istediğimi yapması beni rahatlatmıştı.Telefonum çaldı.Ekranda Harry ismini görmem beni germek için yeterli oldu.
"Hey."
"İyi misin? Sesin gergin."
"İyiyim.Yorucu bir gündü.Sen?"
"İyiyim.Nerdesin?"
"Sence? Birazdan bir toplantıya gireceğim.Ah,misafirim geldi,seni sonra ararım."
Telefonu kapattım ve Harry'nin evine doğru sürmeye başladım.
-
"Harry ile aranızı düzelttiniz mi?"
"Evet.Celia aslında daha önemli bir konu hakkında konuşmamız gerek."
"Ve bu konu?"
"Anne ve Des'in ilk çocukları."
Bana baktı ve sonra tekrar tezgahtaki işine döndü "Gemma'dan bahsediyorsun."
"Yapma Celia.Kimden bahsettiğimi biliyorsun.Bir mektup var ve o mektubu senin sakladigini biliyorum.Neden sakladin?"
İşini bıraktı,karşımdaki sandalyeye oturdu "Bunu konuşamayız."
"Konuşabiliriz.Ben onun kızıyım."
Derin bir nefes aldı ve kimsenin olmadığını bile bile etrafına baktı "Des istedi.Bir gün birinin o mektupları okuyacağını biliyordu.En son konuştuğumuzda,eğer bana bir şey olursa yazdığım yazıları,kimsenin görmesini istemediğim şeyleri saklamamı,söylemişti."
"Saçmalık."
"Evet ama öldükten sonra ona bunu yapmayacağım deme şansım olmadı.Des'i o evde ben buldum."
Fotoğrafı açtım ve önüne koydum "eminimki bunun hakkında bilgin var.Ian'ın şimdi nerede olduğu hakkında." elini tuttum "bana güvenebilirsin.Sadece bilmek istiyorum."
"Des onu beş yıl önce buldu.İngilterede ama onu görmeye gitmedi çünkü yaşamını bozmak istemedi.Uzaktan takip etti.Anne'in babası bir iyilik yapıp gerçekten adının Ian olmasını sağlamış."
"Bir fotoğrafını bulabilir miyim?"
"Sanmıyorum."
"Daha fazla bilgin yok mu?"
"Onu verdikleri anne ve babası bir trafik kazasında ölmüş.Zavallı çocuk onun için bu dünyada mutluluk yok sanırım.Söyleyebileceklerim bu kadar canım.Harry'nin asla haberi olmayacak."
Kafamı salladım "söz veriyorum ama daha çok şey bildiğini hissediyorum Celia.Onu görmeye hiç gitmedin mi?"
Şüpheyle bana baktı ama sonunda pes etti.Masanın üzerindeki kalem ve kağıda bir adres yazdı "al."
-
"Lexi.Nerdesin?"
Kısık sesle konuştum "toplantıdayım Harry."
"Tamam,sonra ararım."
Kapıyı içerek odama girdim.Camın önünde dikilmiş Harry bana sinirle bakıyordu.Gülümseyerek onu yumuşatmayı denedim ama ifadesi değişmedi.Yanına gittim.
"Toplantın nasıldı?"
"Harry-"
"Neden yalan söyledin?"
"Yalan söylemedim-"
"İki saattir burdayım!"
"Bağırma."
"Bir şeyleri düzeltmeye başlıyoruz ve sen bana yalan söylüyorsun!"
"Mecburdum!"
"Neden!"
"Söyleyemem."
"Söyleyemezsin." topuklarının üzerinde sallandı "Niall geri mi döndü? Onunla mıydın?"
"Ne? Hayır." kolunu tuttum "lütfen bu konuyla çok ilgilenme."
Geri çekildi "doğruyu söyle." bana eğildi "ya da gidiyorum."
"Harry,lütfen."
"Lexi! Şimdi söyle ya da daha sonra dinlemeyeceğim!"
"Annenleydim!"
"Ne?"
Gün boyunca yalanlar söylemiştim ama şimdi onun gözlerine bakarak yalan söyleyemiyordum.
Telefonumu açtım ve ekranı ona doğru tuttum.Bu,kesinlikle bugün yapacaklarım arasında yoktu ama karşınızda Harry Styles varsa planlarınız bozuluyordu.
"Bunu buldun ve bana söylemedin mi?" telefonumu bana uzattı.
"Önce öğrenmek istedim."
Benim sandalyemi çekti ve oturdu "neyi?"
"Bilmiyorum.Sadece..."
"Seninle aynı kaderi paylaşan birinin olmasını istedin."
Haklıydı.Birinin daha gerçek ailesinden başkasını kabullenmiş olmasını diledim.Birinin daha herkes tarafından kandırılmış olmasını.
Elimden tutarak beni kucağına çekti.Oturduktan sonra kollarını belime sardı.
"Ne olursa olsun bana yalan söylemeni istemiyorum.Ve bunu o düşünceyle bana söylemedigini biliyorum.Bunları tek başına halledemezsin Lexi."
"Seni üzmek istemedim."
"Açıkçası onların kaç tane çocuğu olduğu umrumda değil."
Yüzünü görmek için yana döndüm "özür dilerim." kollarımı boynuna sardım "evet,korktum."
"Yanında olmama izin ver.Üzülmene izin vermem." burnuyla saçlarımı çekerek boynumu açıkta bıraktı "ne öğrendin?"
Boynuma çarpan nefesi yüzünden titrek bir nefes verdim "annesi ve babası ölmüş,burada yaşıyor.Bir de.." çantama uzandım,içindeki kağıdı çıkardım "adres."
"Görmeye gitmek ister misin?" dudaklarını boynumda gezdirdi.
"Şimdi bunu düşünmemi engelliyorsun." güldüm.
"Sen yanımdayken ben hiç düşünemiyorum." beni kendine daha çok bastırdı "bu gece yemeğe çıkalım."
"Olur."
"Nereye gitmek istersin?"
"Beni götürecek bir yerin kalmadı mı?"
"Her zaman senin için götürecek yerim var ama senin seçmeni istedim."
Ayağı kalktım.Ona yüzümü dönerek kucağına oturdum.Kollarımı boynuna doladım.
"Benim evime gel.Yemek yaparım."
"Sen?"
"Evet.Anna yardım eder,yardım aldığımda iyi sonuç alabilirim." gülümsedim.
"Tamam." alnımdan öptü "sen bilirsin."
Odamın kapısı açıldı "toplantı-oh,özür dilerim." sekreterim kafasını cevirdi.
Hemen Harry'nin kucağından kalktım "geliyorum.5 dakika."
Cevap vermeden kapıyı kapattı.Harry ile birbirimize bir süre baktık.Sonunda kahkahalarımızı engelleyemedik.
Sandalyeden kalkarak yanıma geldi "sekizde." alnımdan öptü.
Ceketini aldı.Giyerken ona yardım ettikten sonra duvarımdaki aynanın önüne gitti.
"Meraklanmayın Harry Styles.İyi görünüyorsunuz."
"Sen öyle diyorsan." omu silkti.
Odamdan çıkarken saçlarımın arasındaki kalemi çekerek saçlarımı açtı.Kalem yere düştü.Topuğumla onu köşeye ittim ve onun ardından odamdan çıkıp,arkasından bıraktığı parfüm kokusuyla çevrili koridorda yürürken Harry'nin neden böyle değiştiğini be daha önemlisi beni böyle önemli bir konuyu kendimle tartışmaktan nasıl alıkoyduğunu düşündüm.
-
"Harry geldi!"
Çığlık attım "hadi Lou! Seç!" iki elbiseyi yan yana tuttum.
"Siyah."
"Emin misin? Bekle." camdan Harry'e baktım "evet,siyah.Siyah giymiş."
Lou odamdan çıktı.O henüz kapıyı kapatmadan üzerimdeki kıyafetlerden kurtuldum.
Çekmeceleri karıştırarak parfümümü aradım.Parfüm banyosu yaptıktan sonra yatağımın üzerine bıraktım.Şarkı söyleyerek arkama döndüğümde Harry kapıda durmuş bana bakıyordu.
"Hey!" yatağın örtüsünü üzerime çektim.
Kahkaha attı.Elini bana uzatarak yaklaştı "bunu çok seviyorum.Ani tepkilerini."
Örtünün üzerimi kapattığından emin olduktan sonra uzattığı elini tuttum "nefret ediyorum.Sapık olmandan."
Elleri çıplak sırtıma dokunduğunda irkildim "seni hak etmek için ne yaptığımı bilmiyorum ama büyük bir şey yapmış olmalıyım." örtüyü üzerimden çekti "çok güzelsin.Bunu saklamana gerek yok."
"Oh,tamam.Bundan sonra giyinmem."
Beni yatağa doğru itti.Sırtım yatağa dokunduğunda üzerime eğildi "benden başkası" omzumdan öptü "seni bu şekilde görürse ölümü benden olur." elini bacağımda dolaştırdı "bunu düşünme bile."
"Düşünen kim?" ensesinden bastırarak dudaklarımızı birleştirdim "ama giyinmem gerek."
"Hayır."
"Harry,bizi bekliyorlar."
"Onlarda mı bizimle olacak?"
"Evet." sırıttım "bunu söylemeyi unutmuş olabilirim."
"Sıradan bir çift olmak.Harika!" üzerimden kalktı.
Elini tutarak yataktan kalktım "sıradan değiliz" elbisemi giydim "ya da çift." fermuarımı kapatması için ona arkamı döndüm.
Sırtımdan öptü "değil miyiz?"
"Sen öyle istedin." omuz silktim.
Gözlerimin önünden geçen kolyeyi görünce Harry'e baktım.Tepki vermeden tek eliyle kafamı yavasça itti.Yardımcı olmak için saçlarımı topladım.
"Bu ne?"
"Dikkat ettin mi bilmiyorum.Bu kolye hep boynumdaydı."
Kolyenin ucuna baktım "evet."
"Hiç bir önemi yoktu." alnımdan öptü "artık var."
"Harry.."
"Lexi! Hadi!" Anna ince sesiyle bağırdı.
Ayakkabılarımı almak icin eğildiğimde Harry aniden beni kucağına aldı "geliyoruz! Sevgilimin hazırlanaması uzun sürüyor!"
Kahkaha attım "duydun mu?! Bana sevgilim dedi! Başardım Anna!"
Harry'e sıkıca sarıldım.Asla bırakmak istemiyordum ve bırakmayacaktım.

BrokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin