Herkes şok içindeydi.Kimse benden bu çıkışı beklemiyordu.Ama artık ezilmek yoktu.Nalanı tuttuğum gibi odama çıkardım.Kafasını kaldırdı.Yüzü az da olsa gülüyordu.
"Nasılsın"
"İçim yansada kimseye belli etmiyorum"
Sırtını sıvazladım.Güçlü durmaya çalışıyordu.
"Güçlü durmak zorundasın"dedim.Kafasını salladı.Bu kızı koruyacaktım,arkasında duracaktım.Benim arkamda kimse durmamıştı ama ben bu kızın arkasında duracaktım.
"Ferhat iyi davranıyor mu sana"
Bunu sormam lazımdı.Eğer kötü davranıyorsa hesabını soracaktım.
"Davranıyor.Hatta bi kere sarhoş olup kucağımda ağladı"
Kaşlarım havalandı.Oda acı çekiyordu demek ki.
"Herşey düzelicek Nalan.Ben yanındayım"
Kendisine birsey yapar diye korkmuştum ama öyle bişey olmamıştı.Nalanla biraz daha konuştuktan sonra Ferhat gelip gideceklerini söylemişlerdi.
Onlar gittikten yarım saat sonra Ferzan girdi odaya.O sırada makyajımı çıkarıyordum.Oda üzerini değiştirdi.Artık aramız daha iyiydi.Bi ara kendi hislerimi düşünmeliydim.Eskisi kadar nefret etmiyordum ondan.Ama affettiğimde söylenemezdi.Makyaj masamdan kalktım yatağa geçecektim ki önümü kesti.Eli karnımı buldu.
"Burada ne zaman bir çocuk olacak"diye sordu.Sorduğu soruyla buz kestim.Ben istiyor muydum bir çocuk.
"Ben bilmiyorum"dedim.Ne diyebilirdim ki.Hala ilaç kullanıyordum.
Alnıyla alnım birleşti.
"Çok istiyorum"
Cevap vermeme fırsat kalmadan dısarıdan bir kadın sesi yükseldi.
"Ferzan,Ferzan"diye.Acı bir çığlıktı bu.Ferzan mırıldandı.
"Mihriban"
Odadan çıktı.Mihribanın ne işi vardı.Merdivenlerden inerken bir el silah sesi duyuldu ve gürültüler yükseldi.Olduğum yerde kaldım.Ferzana bişey olmuş ihtimaliyle kendime geldim ve koşarak bahçeye çıktım.Gördüğüm manzara bambaşkaydı.Mihriban kanlar içinde Ferzanın kollarında yatıyordu.Elleriyle yüzüne dokunuyordu ona sesleniyordu.Bir adam dizlerinin üzerindeydi ve korumalar başına silah dayamıştı.Evdekiler seslere indi.Cihat abisinin yanına koştu.Ferzan kendine gelip Mihribanı kucakladı ve adamlarına bağırdı.
"Bu iti depoya götürün"
Cihatla birlikte arabaya binip giderken sadece izliyordum.Kalbim acıyla atıyordu.Eve girdik.Zerda bana alayla bakıyordu.Yanıma yaklaştı.
"Hanım ağa dikkat et Mihriban kocanı tekrardan kendi hükmüne almasın"
Nefretle ona baktım.Kendimi odama attım.Saçlarımı çekiştirdim.Tabiki de bir kadının vurulmasına üzülmüştüm ama Ferzanın o halide beni vurmuştu.
Gözümden akan yaş elime düştü.Daha yeni ağladığımı anlıyordum.Neden ağlıyordum peki.Olamaz dedim kendi kendime.Ben Ferzana aşık olmuş olamazdım demi.Kendimi yangınlara atmış olamazdım.Celladıma aşık olamazdım.
Oldun bile dedi beynim.
.............................
Gün ağarırken daha kimse gelmemişti.Yatakta oturuyordum.Araba sesiyle yerimden fırladım.Camdan baktım.Gelmişti.Gözleri sert bir şekilde indi arabadan.Vücudu yay gibi gergindi.Geri yatağa oturdum.Merdivenlerde ayak seslerini duydum ve kapı açıldı.Gözleri beni buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA MAHKUMSUN
פרוזה"Geçmişten kaçamazsın" Okuduğum notla elim ayağim titremeye başladı.Ferzan Avkar'ın soğuk nefesi ensemdeydi.Beni eninde sonunda bulacağını biliyordum.Ama bu kadar erken olacağını tahmin etmemiştim. .................................. "Nereye kadar ka...