22. NİŞAN

255 5 5
                                    


-Niye apar topar geri döndük hala anlamış değilim?"

Mutfağa giderken Gülsu 'nun hafif sitem içeren cümlesini duymazdan gelmiş gibi davrandım. Sürahiden suyu bardağa doldururken yatsı ezanının sesi ulaştı kulağıma.
-Söyledim ya yolda. "

Gülsu oflayarak yanıma geldi. Meraklı bakışları üzerimdeki baskıyı arttırıyordu.
-Cidden benim evlilik teklifimin planının acelesi mi vardı?"

Hızla başımı salladım. Bana tuhaf bir şey görmüş gibi bakmaya başladı. Kafasında ne düşündüğünü bilmiyordum ama Gülsu ve Yusuf 'un yarın ki akşam yemeğinde karşılaşmayacağına sevinmiştim ve evet apar topar evden ayrılmıştık.
Gülsu 'nun koluna girip onu oturma odasına sürükledim. Yan yana koltuğa oturduk.

-Ee ne zaman teklif edeceksin ?"
Hala bakışlarındaki tuhaflık geçmemişti. Görmezden geldim. Gelmeden önce annemi ve ablamı şaşkın bir şekilde geride bırakmıştım babamı dahi görmedim. Ah ne olurdu da yarın akşam yemeğine gelmeseydiler .

2 Saat Önce

-Ne?!"

Bu olamazdı.
-Kızım ne bağırıyorsun?"

Gözlerim direk Gülsu 'ya döndü. O da en az annem kadar bu tepkime şaşırmıştı .Peki ya ben ?Bunu duyduktan sonra içime kurt düşmüştü.
-Sanırım nişanlısı geleceği için heyecanlandı."

Ablam hınzır bakışlarıyla beni inceliyor aynı zamanda gülüyordu. Annem ve Gülsu 'da eşlik etti ablama.Hepsi bana bakıp gülerken ben tedirgin bir şekilde nasıl evden ayrılabiliriz diye düşünmeye başlamıştım. Elbetteki yarınki yemekte Gülsu 'nun Yusuf ile karşılaşmasını engelleyecektim.
-Aslında bizim gitmemiz gerekiyor."

Sınıfa giren öğretmeni görmüş öğrenciler gibi susup kalmışlardı.
Annemin havaya kalkan kaşı bir şeyler uydurmam gerektiği sinyalini vurguluyordu.
-Unuttun mu Gülsu seninle bir planımız vardı. "

-Hangi plan ?"
Sakince gülümsedim. Oturduğum yerde daha da dikleştim. En son boğazıma kaçan tatlı yüzünden öksürdüğüm için ablamın getirdiği sudan bir yudum daha alıp bıraktım.
-Hani camide bir planımız vardı seninle. "

Gülsu, hala anlayamamış gözlerle bakıyordu.
-Evet ama -"

-Hah işte o .Biz onu unuttuk ya .Anne bizim hemen gitmemiz gerekiyor.Babama diğer hafta geleceğimi söyle. E hadi ama Gülsu oturuyor musun sen hala?Abla yeğenimi bol bol öp yerime.Allah 'a emanet olun."

Şu An

Nasıl apar topar yola koyulduk ve evde olmuştuk oraları pek hatırlamasam da nihayetinde istediğim olmuştu.
-Niye gülümsüyorsun?"

-Ben mi?" Omuz silkip kaynayan suyu fincana döktüm. Hazırladığım kupanın birini ona uzatıp mutfaktan çıktık.
Arkadan Gülsu'nun bugün bir tuhaf olduğumu mırıldandığını duyuyordum. Bir bilse bunları onun için yaptığımı...

Salona geçip koltuğa otururken konuştum.
-Teklifini ne zaman yapacaksın ?Pazartesi mi?"

Ayni zamanda onun ağzından laf almaya çalışıyordum. Çünkü yapacağı günün öncesinde Yusuf ile buluşup nişanı bozmak isteyeceğimi söyleyecektim.
-Bugün cuma ,o zaman haftaya pazartesi yapabilirim. Ay çok heyecanlıyım. Hem kapanacağım hemde sevdiğim insana onunla bir birliktelik kurmak için evlenme teklifi edeceğim. "
Hülyalara dalıp gitmişti Gülsu. Planım belli olmuştu . Yarın Yusuf ile görüşecektim.

...

Mesajı gönderdikten sonra hazırlanmak için dolabımın karşısına geçtim. Siyah tercihim günlük yaşantımın değişmez bir parçasıydı. Aslında koyu tonlar daha çok hoşuma giderdi. Ayak bileğimde biten uzun sweat elbisemi askılıktan çekip çıkardım. Rengini lacivert almıştım. Demiştim, en sevdiğim tonlar koyu tonları. Üzerine gül kurusu şalımı daha uygun bulup onu giymeye karar verdim. Kıyafetleri yatağın üzerine bırakıp telefonu kontrol ettim. Bahsettiği kafe üniversitenin yakınındaki kafeydi. Orayı biliyordum. Tamam yazıp gönderdim. Yusuf'a mesaj atıp buluşmamız gerektiğini söylemiştim. Neyseki müsaitti ve gelecekti. Aksi halde yarin Gülsu ile yoğun olacaktık. Yapacağı teklifle ilgili planlar kuracaktık.
Üzerimdeki Kıyafetlere aynadan baktım. Gayet salaştı. Şal ile de uymuştu. Siyah spor çantam ve ayakkabımla tamamlayacaktım kombinimi. Saat henüz bir olmamıştı. Gülsu kahvaltıdan sonra babasının yanına gitmişti. Bu benim için daha iyi olmuştu . O gittiğinden beri Yusuf ile nasıl konuşacağımı düşünüp duruyordum. Umarım sağ salim atlatırdım bugünü. Tamamen hazır olduktan sonra evden ayrılmak üzere kapıya ilerledim. Spor ayakkabımı dolaptan çıkarıp kapıyı açtım. Eğilip ayakkabımı da giydikten sonra evden ayrıldım. Asansöre doğru ilerlerken Arda ile asansörde kaldığımız o kötü an aklıma geldi. Hayır, bunu düşünme. O gün çok şükür kimseye bir şey olmamıştı ama bu normal değildi. Sağlıklı bir insanin birden bire böyle bir hale düşmesine hala anlam verememiştim. Bunun tamamen psikolojik olduğunu düşünüyorum.
Elim asansör kapısına gitmek üzereyken asansörün kapısı içten açılmıştı .
İçeriden gözleri kizarık Ileyda ve sinirli surat ifadesiyle Arda çıkmıştı.

KALBİN NEFESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin