15.YANLIŞ ORTAMLAR

203 3 0
                                    


Yorum yapmayı unutmayın lütfen.

🌸🌸🌸

Hala üzerimdeki siniri atamıyordum.Yaptığım şeyden pişmandım evet ,ama içim hala soğumamıştı. Herkesin içinde bana hakaret etmesine izin veremezdim ,vermeyecektim.Ben onun düşündüğü aksine bir insanım ve bana şeytan diyemezdi. Yusuf'u orda görmeyi beklemiyordum.Onun orda olması ve üstelik beni o saçmalığın içinde görmesi her şeyi daha kötü yapmıştı. Şimdi onun yüzüne nasıl bakacaktım? Ah Melis, hayatımı mahvetmek için yemin etmişti sanki . Lisedeki anılarımda bile bana yaptığı iyi şeyler yoktu ve bu durum üniversitede de devam ediyordu . En iyisi uygun bir zamanda Yusuf ile görüşmeliydim . Kendimi ona karşı açıklama yapmak zorunda hissediyordum. Gülsu kolumdan tutmuş götürürken Yusuf'un 'senin burda ne işin var ?' bakışlarını yakalamıştım.Sorgu dolu gözlerle beni süzmüştü çıkana kadar . Kafamı deve kuşu gibi toprağın altına gömesim vardı.

-Konuşmayacak mısın ? Belki biraz rahatlarsın .

Dudağımı kemirmekten ağzıma kan tadı gelmeye başlamıştı.Fazlasıyla gerginlik hissediyordum. Masanın üzerinden peçeteyi alıp dudağıma bastırdım .Ardından kahvesini içen Gülsu 'ya döndüm.

-Ben ,ona tokat atmamalıydım ama kendime engel olamadım.Bunun pişmanlığını yaşıyorum.

Merakla Gülsu' ya baktım.
Önüne gelen saçını omzuna itip masaya yaklaştı.
-Evet ne olursa olsun vurmamalıydın. Yani, herkesin içinde çok doğru bir davranış değildi.

Utançla başımı iyice eğmiştim.
Gerçekten şu an bir kuş türü olmak istesem şüphesiz deve kuşu olmak isterdim.
Zaten Gülsu 'dan yaptığım davranış için bir destek beklemiyordum ama gerçekleri bir anda yüzüme vurmasını da beklemiyordum.
Hoş, böyle yapması kötü bir şey değildi elbet, ama oturduğum yerde gittikçe küçülmeme neden oluyordu.

-Peki, ne yapmamı önerirsin?
Bu sefer öneri istemiştim.
Bunu düzeltebileceksem karşımda beni her seferinde yenilgiye uğratmak isteyen bir adet Melis 'te olsa ben yine de insanlığımı kullanmak istiyordum.

-Özür dilersin, hallolur biter.

İçimden benim haklılığımı farketmemiş miydi diye düşünüp duruyordum. Orda herkesin içinde bana hakaret etmişti. O da en az benim kadar kabahatliydi.

-Ve onun da senden özür dilemesi gerek.

İşte bu cümleyle birazda olsa rahatlamıştım. Yoksa içten içe kendimi yiyip bitirecektim.

-Peki ama nasıl? Melis bildiğin bana düşman. Özür falan dinlemez.

Gülsu düşünüyormuş gibi yaptı.
Kafasında yanıp sönen ampulu bir anda yandırmayı başarmış gibi parmağını şıklattırdı.

-Buldum, bu akşam hepimiz bir yere gidelim. Orda konuşursunuz ve birbirinizden özür dilersiniz. Yoksa bu iş uzun sürecek.

Gülsu 'nun anlamadığı nokta Melis özür dilemeyecek, aksine üste çıkmaya çalışacaktı.
Onu çok iyi tanımıştım.

-Pek olumlu gözükmüyor. Ben özür dilerim fakat ondan emin değilim.

-Merak etme. Çocukluk edeceğini düşünmüyorum. Hem Arda ile araları bozuktu bu aralar. Arda 'nın çocukça tavırlardan nefret ettiğini bildiği için onun yanında öyle bir şey yapamaz.

Cümlede takıldığım tek nokta Arda' nın yanında kısmıydı.

-Arda 'nın yanında derken?

-Arda da olur büyük ihtimal.

Arda' nın olması iyiye mi kötüye mi yön verecekti bilmiyordum. Bu konu hakkında konuşmak istemedim. Arda neden geliyor diye sormak istiyor fakat sormamayı daha uygun gördüm.
Melis nerdeyse Arda orda, Arda nerdeyse Melis orda olduğu için sormaya gerek yoktu.

KALBİN NEFESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin