26.KUZEN

303 6 3
                                    

Merhabalar...
Yorumlarınızı bekliyorum. 🥰🥰

İyi Okumalar

...

Hızla elimdeki kağıdı buruşturup cebime koydum.Kimdi bu kağıdı veren ve yardıma ihtiyacım olduğunu nerden biliyordu? Ya bir tuzak ise..
Emir'in bana kurduğu bir tuzak olabilir miydi? Şapkanın altından ona baktım. O sıra pasaport işlemlerini halleden kadın konuştu.
-Hanımefendi yüzünüzü görebilir miyim?" Emir yavaşça bana döndü. Gözlerime öyle bir bakış atmıştı ki, ne yaparsam aleyhime yapmış olacağımı anlatmaya çalışıyor gibiydi. Gözlerimi ondan çekip kadına döndüm. Kafamı, kadının beni görebileceği şekilde kaldırıp şapkayı hafifçe kaldırmıştım.
Kadın işlemine geri dönmüştü. Kafam karmakarışıktı. Bu kağıdı yazan benim tehlikede olduğumu bilen biri olmalıydı.Beni kaçırtan biri neden böyle bir şey yapsın ki ? Zaten zorla tutuyordu yanında ve neden böyle bir şeye kalkışsın ki..
Bilemiyordum ama bu umuda tutunmak istiyordum. Elimde olan bu şansı kaçıramazdım.

Ne yapıp edip buradan kurtulacaktım. Kadın pasaportu geri verdiği esnada fark etmiştim benim adıma olan pasaportumun varlığını. Halbuki pasaportum yoktu benim. Düşünmek ve buna kafa yormak vaktimi almamalıydı. Düşünmem gereken tek şey vardı ,o da kurtulmak.
Uçağın ne zaman kalkacağını bilmiyordum ve koltuklardan birine oturduğumuza göre kalkmasına vakit vardı. Biraz bekledim. Sessizce ,sanki kurtulma şansımın olmadığını kabul etmişçesine bekledim. Bundan keyif aldığını yüzünden okuyabiliyordum. Dikkatini bana vermişti. Umutsuz bir tavır sergilemeye çalıştım. Öyle değildi, ama o öyle bilmeliydi. Üzerimdeki dikkatini dağıtmam gerekiyordu.
Zaten yanındaki koruması kulağına eğilip bir şey demişti. Başını aşağı yukarı kaldırıp ayağı kalktı. İşte, bu iyi olmuştu. Kafamı kaldırıp nereye gittiğine bile bakmadım. Ancak koruması yanımda kalmıştı. Ayakta dikiliyordu. Kaç dakika geçmişti o notu okumamın üzerinden, on dakika geçmek üzereydi. Hemen bir fırsatını bulup gitmeliydim. Hızla ayağı kalktım.
Aniden karşıma dikilen korumayla bir iki adım geriledim refleksle.
-Nereye ?"

Korkuyormuş gibi yüzümü endişeyle astım.
-B-benim lavaboya g-gitmem gerekiyor." Tamamen bilerek kekelemiştim. Böylece benim onlardan korkup bir şey yapamayacak kadar korkak bir kız olduğumu düşünecekti. Durdu ,yüzüme baktı. Yüzü, kaşları hep çatıktı. Bu korumalar böyle mi oluyordu genelde cidden merak etmiştim. Sağ elini ceketine götürdü ve ceketini yandan hafifçe kaldırıp belindeki silahı görmemi sağladı
Gözlerim korkuyla açılmıştı,bu sefer rol yapmıyordum.Titrememe de engel olamamıştım. Bu silahlarla sürekli göz göze gelmekten korkuyordum artık.
-Yürü." Der demez kafasıyla sağ tarafı işaret etti. İkiletmeden gösterdiği yöne onunla beraber yürüdüm. Az deminki yeri göremeyecek kadar uzaklaşmıştık ordan. Tuvaletlerin olduğu kısma yaklaşırken nabzım daha hızlı atmaya başladı. Heyecandan mı, korkudan mı tam emin olamıyordum. Ya bu bir oyunsa ve beni deniyorlarsa. Düşünceler mantıklı düşünmeme engel oluyordu. Hem Emir bir anda kalkıp gitmişti. Ya enişteme zarar verirse. Aniden durdum. Bu bir tuzak olabilirdi.
Tam tuvaletin dibinde durmuştum.

-Beş dakikan var ."
Adamın dediği şeyle körelen algılarım kendine gelip devreye girdi. Öylece duruyordum. Sonra bir anda gelen cesaretle kapıyı açtım ama içeri giremedim. Kafamda dönüp dolaşan şeyler içeri girmeme engel oluyordu derken tam o anda kapının arkasından biri kapıyı tutan kolumu tutup beni içeri çekmeye çalıştı. Direnmeden aralık kapıdan içeri girdim. Her şeye hazırdım, tamam. Arkamdaki kapı kapanırken hemen önümde biri belirdi. Kapşonlusunu çıkarıp saçını yüzünün önünden çekti. Dudaklarım titredi. Göz yaşlarım sanki bu anı bekliyormuş gibi akmaya başladı. Kendimi bıraksam ağlamamı durduramayacağımdan emindim.
-S-sen burda ne arıyorsun?"

KALBİN NEFESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin