33.GÜNEŞ

167 5 0
                                    

Herkese Merhabalar. Bugün Ramazanın ilk günü. Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum.

                                🌞

Alışveriş merkezine geleli bir saat oluyordu. Buraya geldiğimden beri ilk defa Bolu'nun çarşısına çıkıyordum. Çarşıyı geçtim ilk defa o ev dışına çıkmıştım. Buranın farklı bir sakinliği vardı. Havanın bulutlu oluşu muydu bilmiyorum ama çok kalabalık değildi. Belki İstanbul ile kıyas ettiğim için kalabalık gelmedi. Evdeki herkes ile çıktık dışarı. Rutin bir gezi gibiydi. Önce alışveriş merkezinde dolaşıldı ve ev ihtiyaçları alındı.Daha sonra herkes kendi ihtiyacına yönelmişti. Bu noktada ben ve Hasret teyze diğerlerinden ayrılmıştık. İkimizde bir kafeye geçip Türk kahvesi sipariş etmiştik.

Kahvelerimizi beklediğimiz esnada ufak sohbetler yapıyorduk. Ne o bir saat öncesinden bahsediyordu ne de ben. Yola koyulmadan önce not defterine Fatih sana bir şey söylemek istiyor yazılı notu sonrası hiçbir şey olmamış ,Arda tam aksine bir şey söylemeden çıkmıştı. Biraz şaşırmıştım. Arda'nın bir şey söyleyecek olmasına değil en çok bunun Hasret teyze tarafından söylenmesine şaşırmıştım. Arda çok şey söylemişti ama daha öncesinde haber veren biri yoktu. Hasret teyze Arda çıkınca hayıflanır gibi arkasından bakmıştı. Ama merak etmedim de değil. Arda ne söyleyecekti ki ? Madem Hasret teyze biliyor ona sorardım bende. Cesaret falan değildi benimki umursamazlık seviyem yükselmişti. Ne sorabilecek olmasını dahi umursamıyordum ama merak da ediyordum.

-Hasret teyze " Daha fazla içimden kendimle çelişkiye girmeye izin vermeden konuştum.
Zaten beni izlediği için gülümseyerek kafasını salladı. Bu efendim demek oluyordu. Şimdi merak etmediğimi çaktırmadan sormaya çalıştım.

-Bugün bana yazdığın not.. Neden yazdın? Yanlış anlama yani Arda bana bir şey söyleyecekse neden söylemedi? Yoksa yolunda gitmeyen bir şeyler mi var ?" Bir an düşününce Arda'nın beni annesinin güvenliği için bir yerlere göndereceği fikri nedensizce aklıma sızıp girmişti. Beni evden göndermeye mi çalışacaktı? Çünkü Emir evi biliyordu. Emir ile en son bir anlaşma yaptıklarını söylemelerine rağmen Emir'e hiçbirimiz güvenmiyorduk ama eniştem en ufak bir şeyde haber vereceğini söylemişti.

Ben düşünceler arasında dolaşırken Hasret teyze yazmış olduğu kağıdı masadan önüme doğru hafifçe ittirdi.

"Hayır kızım hiçbir sorun yok. Fatih'in sana söylemek istediği şeyi ise benim söylemem doğru olmaz."

Artık iyice merak etmiştim.Ama Hasret teyzeye daha fazla bunun hakkında bir şey sormadım. Zaten o sıra sipariş ettiğimiz kahvelerimiz gelmişti. İkimiz kahvemizi içerken kızlar da gelmişti.

...
Avm olayından sonra ailenin her zaman tercih ettiğini belirttikleri ve aynı zamanda sahibinin dostları olduğu bir lokantaya gelmiştik. Öyle büyük bir lokanta değildi ama işlek bir yere benziyordu. Karı-Koca ve oğulları bizi çok güzel karşılamışlardı. İçeriye girdiğimizde hemen boş ve güzel bir masaya geçirdiler bizi. Hal hatır sorma sırasında beni fark edip kim olduğumu sormuşlardı. O sıra İleyda beni kuzenleri olarak tanıttı. Bende tanıştığıma memnun olmuştum onlar ile. Ortadaki odun sobası içeriye sıcaklık vermesiyle birlikte mekanı iyice güzelleştiriyordu. Gözlerimi sobadan ve içerinin güzel ambiyansından çekip çevirmemi sağlayan şey İleyda olmuştu.

-Karar verdin mi yemeğine?"
Çoktan vermiştim sadece onları bekliyordum.

-Evet, kıymalı pide." Biraz çekinerek söylemiştim. Neticesinde yanımda bir kuruş bile yoktu ve sürekli onların ödemesi beni fazlasıyla mahcup ediyordu. Bu duruma alışamıyordum. Hoş, alışmam kabul edilebilir bir şey miydi ki ?
-Başka bir şey veya yanına içecek olarak bir şey almayacak mısın?"

KALBİN NEFESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin