when the world has dealt its cards

1.3K 145 173
                                    

Yeonjun Seungmin'in saatlerdir uyumasından endişe ederken akşam yemeği için hazırladığı masanın üzerine bardakları yerleştirip yatak odasına ilerledi.

Seungmin Yeonjun'un evine geldiğinde yorgun olduğunu söyleyerek direkt uyumak istemiş, Yeonjun da bunu normal karşılayarak uyuması için odalardan birini vermişti. Saate bakındı. Seungmin neredeyse on dört saattir uyuyordu; bu konu Seungmin olunca her konuda evham yapan, davranışlarında titiz davranan Yeonjun'un endişelenmesi için yeterince büyük bir sebepti.

Sessiz olmaya çalışarak yatak odasına girdi ve başını hafifçe kapıdan sokarak içeriyi kolaçan etti. Seungmin üstünü örtme gereği bile duymadan yatağa öylece kendini bırakmıştı.

Yeonjun birkaç hafta öncesine nazaran cılızlaşan bedenin yanına ilerledi ve yatakta yanına oturdu. Yüzünde küçük bebeğinin kendi evinde olmasının verdiği huzurun mutluluğu vardı.

Önce gözlerini kapatan saçları eliyle arkaya taradı. Seungmin'in tüm yüzü Yeonjun'un gözleri önüne seriliydi şimdi.

Yatan bedeni inceledi. Göz altları morun bir çeşit tonuna bürünmüş, ağlarken akan gözyaşları yüzünde kurumuştu ve gözyaşının geçtiği yerlerde iz bırakmıştı.

Elini nazikçe kuruyan gözyaşlarında gezdirdi. Seungmin'e olan sevgisi tüm dünyayı karşısına alabilecek seviyedeyken başkasının onu değersiz bir çöp gibi hissettirmesine dayanamıyordu.

Yeonjun her şeyin farkındaydı, Seungmin'in Hyunjin'e olan hislerini onu izlediği bunca zaman boyunca anlayabilmişti.

Ve şimdi de bebeğini bu hale getirenin Hyunjin olduğunu gayet iyi biliyordu.

Hyunjin'in adı bile Yeonjun'u sinirlendirmeye yetecekken öfkeyle dişlerini sıktı. Onu mahvedecekti.

Hyunjin'in yerini öğrenmesi için Soobin'i aramaya karar verdi. Yerinden kalkacakken Seungmin'in kımıldayıp başını yatağın örtüsüne sürttüğünü gördüğünde tüm sinirini unutup Seungmin'e odaklandı. Yüzünde büyük bir gülümseme oluşurken elini Seungmin'in yüzüne çıkararak yanağını okşadı. Uyanmaması için nazik olmaya çalışırken bakışlarının yeni odağı olan Seungmin'in dudaklarına indirip konuşmaya başladı.

"Sence Hyunjin seni hak ediyor mu?" Fısıltıyla konuştu, daha çok kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu.

"Neden o aptalı seviyorsun Seungmin? Ben senin için ondan daha iyi bir seçeneğim."

Kesik bir nefes aldı.

"Bu dünya üzerinde hiçkimse seni benden daha çok sevemez, sana benden daha çok değer veremez. Neden bana karşı bu kadar körsün Seungmin?"

Yanağını okşamaya devam ediyordu.

"Neden hala sadece benim olduğunu kabullenemiyorsun?" Yüzünde sevimli olmayan yan bir gülüş oluşturdu. "Bak, gördün işte! Yine tıpış tıpış benim yanıma geldin ve şimdi buradasın. Benimle birlikte."

Derin bir nefesi içine çekerken yanağını okşayan elini dudaklarına indirdi.

"Eninde sonunda benim yanımda olacağını biliyordum. Yakında sen de kabulleneceksin." Seungmin'in yüzü ile arasında olan mesafeyi yavaşça kapatırken karşısındaki bedenin sıcak nefesini kendi yüzünde hissedebiliyordu. Elini Seungmin'in yanaklarından çekmeden aradaki mesafeyi tamamen kapatıp gözlerini yumarken uyuyan bedene dudaklarını bastırdı. Dudaklarını hareket ettirmeden fakat uzunca sayılabilecek bir süre de dudakları üzerindeki dudakların hissiyatını zihnine kazımış, gözlerini açmadan gülümseyerek geri çekilmişti. "Dudaklarının tadı bile güzel Seungmin-ah."

Umbrella | hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin