Umbrella | hyunmin

together we'll mend your heart

"Bu belgeyi kendi fakültelerinizin öğrenci işlerine vermeniz gerekiyor, kalan son işlemleriniz oradan halledilecek."

Görevli kadın başvuru için geldiklerini belirten belgeleri fotokopi makinesinden çıkartıp almaları için uzattığında Felix kadının elindekileri alıp teşekkür etti ve kalabalık ortamdan sıyrılmak için aceleyle dışarı çıktılar.

"İçeride boğulacağım sandım." Minho abartılı tepkisiyle kendini Jisung'un kucağına bıraktığında ortamda gülüşme sesleri duyuldu.

"Biri insanların arasından sıyrılmaya çalışırken resmen bana dirseğini geçirdi! Hayır bir özür bile dilemiyor, insanlar ne kaba." Changbin de söylenirken Felix göz devirip bıkkınlıkla ofladı. "Alt tarafı bir kayıt yapacağız, ne kadar da mızmızlandınız. Hem kayıt için gerekli belgeyi buradan aldığımız için bu kadar kalabalık olması gayet normal. Eminim ki fakülteler bu kadar kalabalık değildir."

Jisung fakülte lafını duyduğu anda heyecanla Minho'ya dönüp konuşmaya başladı. "Tanrım, sonunda meşhur Gwangju şehrinin veterinerlik bölümünü göreceğiz. Kendimi hazır hissetmiyorum."

Minho sevgilisine gülümserken arkadan Jisung'un beline elini sardı. "Hadi ama Jisung, fotoğraflarda binlerce kez baktın fakülteye." Bu Jisung'un heyecanını dindirmek için yeterli değildi. "Umurumda değil, ilk defa canlı bir şekilde karşımda duracak. Duyduğuma göre binanın içinde hayvan barınakları da var. Çok eğlenceli bir okul dönemi olacak."

Diğerleri Jisung'un bu sevimli haline gülerken Hyunjin Minho'ya 'Bu çocukla işin zor.' bakışları atıyordu. Minho mesajı almış gibi Hyunjin'e göz kırparken Jisung'un elini tuttu ve parmaklarını birbirlerine kenetledi. "Jisung biraz daha beklersem beni öldürecek gibi duruyor bu yüzden biz fakülteyi bulmak için yola koyulalım çocuklar. Siz de işlerinizi halledin sonra bir şekilde haberleşir ve çeşmede buluşup birlikte kampüsten ayrılırız."

Changbin de bunaldığı kalabalıktan çabucak kurtulabileceği bu fikri kabul ederken Felix'e döndü. "İkimiz de öğretmenlik okuduğumuz için fakültelerimiz aynı olmalı." Felix başıyla onayladı. "Evet, mühendislik fakültesi görmüştük ya geldiğimizde hani, onun arkasında eğitim fakültesi var. Oraya gitmemiz gerekiyor."

Soobin mühendislik fakültesini duyduğunda gülümsedi ve kendini hızla Felix'in yanına attı. "Beni de alın, bu kalabalıkta tek başıma kaybolurum."

Minho şaşırarak Soobin'e döndü. "Mühendislik kazandığını bilmiyordum." Soobin gururlu bir havaya bürünerek alayla ağzını şıklattı. "Hadi ama çocuklar, tabi ki mühendislik kazanacaktım. Hem de bilgisayar mühendisliği."

Minho hala şaşkındı çünkü bu çocuğun bu kadar çalışkan biri olabileceğini düşünmüyordu. Bakışları merakla Yeonjun'u bulurken soru sormasına gerek kalmamış, Yeonjun istediği cevabı vermişti. "Ben de sanat fakültesine gidiyorum. Kim kimin nereye gideceğini öğrendiyse yola çıkalım mı artık?"

Jisung "Evet, hadi Minho oyalanmasana!" diye bağırarak Minho'nun koluna girip onu çekiştirmeye başladığında diğerleri ikiliye gülmüş, Felix 'Ben nereye düştüm.' der gibi bıkkın bir nefesi dışarı vererek Changbin ve Soobin'e dönmüştü. "Hadi gidelim biz de."

Felix bir yandan Soobin'in bir yandan da Changbin'in koluna girmiş, üçlü birlikte yürümeye başlamışken arkada öylece kalan ikiliyle kollarını ayırmadan başını çevirmişti.